ABD’li ünlü Türk doktor Mehmet Öz, Kasım 2021 yılında Cumhuriyetçi Parti’den Pennsylvania Senatörlüğü aday adaylığı açıkladığında Türkiye’de büyük bir heyecan uyanmıştı. Öz, seçilmesi durumunda ABD’nin ilk Müslüman senatörü ve ilk Türk kökenli Kongre üyesi olacaktı. Fakat, geçtiğimiz hafta Dr. Öz, aynı anda hem Amerikan hem Türk vatandaşı olmasına parti içinden tepki gelmesi üzerine seçilmesi durumunda Türk vatandaşlığından vazgeçeceğini açıkladı, rakibinin baskısına dayanamadı.
Dr. Öz, adaylığını açıklamadan önce Türk-ABD ilişkilerine dair herhangi bir konuda bir duruş ortaya koymamasına rağmen Türkiye ile bağları oldukça kuvvetli bir isimdi. 2018 yılında milyonlarca kişinin izlediği Super Bowl etkinliğinde gösterilen Türk Hava Yolları reklamında oynayan, sık sık Türkiye’ye tatile gelen ve Kasım 2021 tarihine kadar Hürriyet gazetesinde köşe yazarı olan Öz’ün adaylığını ilk tebrik eden de Türkiye’nin ABD Büyükelçiliği olmuştu.
Bu bağın aksine Dr. Öz, kampanyasının hiçbir aşamasında “Türk” veya “Türkiye” kelimelerini kullanmadı. Pandemi döneminde el yıkama usulünü bile “Türk usulü” anlatan, TikTok hesabından Türkiye’nin tatil beldelerinin reklamını yapan Öz, ailesinin göçmen olduğunu belirtmesine rağmen hangi ülkeden geldiklerini sakladı. Öz her ne kadar Türk kimliğini gelebilecek olumsuz tepkiler nedeniyle unutturmaya çalışsa da rakipleri unutturmadı. Hem Cumhuriyetçi Parti senatörlük önseçimindeki muhafazakar ve milliyetçi rakipleri hem de Senato’da Türk birisinin görev almasını istemeyen Ermeni lobi derneği ANCA, Öz’ün Türk kimliğini, Türk vatandaşlığını gündeme getirmeye devam etti.
Öz, ilk başta kendisine yönelik kategorik Türkiye karşıtı ve İslamofobik yorumları ciddiye almamayı tercih etti. Fakat, bu durum Washington Post gazetesinin gerçekleştirdiği bir söyleşi de bozuldu. Josh Rogin adlı bir gazeteci, yazısında Senato’ya seçilmesi durumunda Öz’ün Türk vatandaşlığı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Kongresi’nde etkin olup olmayacağını incelediği yazısı kapsamında Enes Kanter ve Mehmet Öz ile konuştu. Enes Kanter, "Öz, Senato'ya seçilirse Erdoğan ne isterse yapacak, Erdoğan'ın eli Senato'ya uzanacak." derken, Mehmet Öz, “Gülen iade edilemez, darbeye dahil olduğuna dair inandırıcı bir delil yok, Pennsylvania’da kalacak.” ifadelerini kullandı. Öz’ün bu açıklaması Türkiye’de büyük bir tepki çekmedi, çoğu kişi açıklamadan rahatsız olsa da Öz’ün kendisini Türkiye’den uzaklaştırıp, ABD’de giderek artan Türkiye karşıtlığının olumsuzluğundan kaçmak istediğini düşündü, fakat bu açıklamanın ardından kendisine yönelik olumlu rüzgar Türkiye’de sonlandı, açıklamaları artık haber yapılmamaya başlandı.
Mehmet Öz, kampanyaya yüksek miktardaki kişisel serveti, yetenekli kampanya ekibi ve tanınırlığı nedeniyle oldukça önde başlamış, önseçim anketlerinde %40 bir oya ulaşmıştı. Fakat, zaman içerisinde Trump hükümetinde görev almış isimlerden biri olan Dave McCormick oyunu yükseltti ve Öz ile başa baş bir oy oranına ulaştı. McCormick, Öz’ün Türk vatandaşlığını gündeme getirdi ve senatör seçilmesi durumunda Türkiye’ye sadık olacağını ima etti. Anketlerde oyu düşen Mehmet Öz, öncelikle seçilmesi durumunda Senato’nun güvenlik istihbaratı bilgilendirmelerine katılmayacağını belirtti. Ardından da seçilmesi durumunda Türk vatandaşlığından vazgeçeceğini açıkladı, Öz bu açıklamasında da “Türk” veya “Türkiye” ifadelerini kullanmadı, sadece ABD vatandaşlığını koruyacağını belirtti.
Öz’ün bu hamlesi hukuken gereksiz bir hamleydi. ABD Kongresi’nde birçok çifte vatandaş senatör veya temsilciler meclisi üyesi var. Sayıları bilinmiyor, çünkü açıklanmasına yönelik bir zorunluluk yok. Çifte vatandaşlık sadece başkan adaylarında gündeme geliyor ve başkan seçilme ihtimali olan kişinin ABD dışı vatandaşlığından vazgeçmesi özellikle muhafazakarlar tarafından bekleniyor. Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, başkan adayı olduğu sene Kanada vatandaşı olduğunu açıklamış ve 2014’te Kanada vatandaşlığından çıktığını açıklamıştı, o zamana kadar etkin bir senatör olarak iki ülkenin vatandaşlığını taşımış, bu durum bir sıkıntı yaratmamıştı. Yine Kongre üyesi ve başkan aday adayı Michelle Bachmann, İsviçre vatandaşlığını hiçbir adaylığı sırasında açıklamamış, 2012 yılında İsviçre vatandaşlığından çekildiğini duyurmuştu. Günün sonunda Mehmet Öz’ün Türk vatandaşı olduğunu açıklaması dahi gerekli değildi.
Öz’ün Türk vatandaşlığından vazgeçeceğini açıklaması üzerine, rakibi McCormik, Öz’ün seçilince değil, şimdi vatandaşlıktan çıkması gerektiğini belirten bir açıklama yaptı. ANCA ise Öz’ün Türkiye ile bağını hatırlatan içeriklerini tekrar paylaştı ve seçilmemesine yönelik çağrı yaptı. Yani Öz’ün Türk vatandaşlığından çıkma kararı kendisine yönelik tepkileri azaltmadı, aksine kendisine yönelik tepkilerin temelindeki önyargıları meşru olarak görülmesine sebep oldu.
Öz, her ne kadar Türk kimliğini unutturmaya, gündeme getirmemeye, kendisine yönelik eleştirilerin taleplerini meşru görüp yerine getirmeye çalışsa da Türk kimliğinden ötürü onu hedef tahtasına koyanlar ona Türklüğünü unutturmadı. Türk vatandaşlığından vazgeçeceğini açıklasa bile bu “Haklısın, ama bu yetmez” tepkilerine sebep oldu, kendisine yönelik nefret söylemlerinin altını dolduran bir hareket olarak görüldü.
Öz, öncelikle sadece Türk olduğu için Türk-ABD ilişkilerindeki önemli olaylara dair yorum yapmasının beklenmesinin ırkçı bir tavır olduğunu söylemeli ve bu konulara hiçbir şekilde girmemeliydi. Başka etnik kimlikteki veya çifte vatandaşlığa sahip ABDli siyasetçilere nasıl kendi ülkelerine dair pozisyon almaları dayatılmıyor veya ABD’ye sadakati sorgulanınca bunun ırkçılık olduğu söyleniyorsa Öz de kendisinden bunun beklenmesi gerektiğini belirtmeliydi. Öz, bu konuda Somali doğumlu ABD Kongre üyesi Demokrat Ilhan Omar’a yönelik tavrı örnek gösterebilir ve onun gibi davranılmayı talep edebilirdi.
Türk vatandaşlığına gelen tepkileri ise, bunun Türkiye özelinde olduğunu ve tamamen önyargılardan kaynakladığını söyleyerek ABD doğumlu bir ABD vatandaşı olduğunu belirterek karşılayabilirdi. Öz ise bunların hiçbirini yapmadı ve kendisine yönelik eleştirileri meşrulaştıracak şekilde Türk vatandaşlığından vazgeçeceğini açıkladı, ama bu bile karşı tarafın eleştirilerin düzeyinin düşmesi için yeterli olmadı. Türk kimliğinden rahatsız olanların Öz’ün unutturmaya çalıştığını, unutmamak konusunda oldukça kararlıydı.