Zafer Partisi sosyal medyada birikmiş öfkeden yararlanmayı başardı. Ümit Özdağ, muhalif siyasilerin etik çekincelerden ötürü girmediği mayınlı sahalara, siyasetle ilgili birçok muhalifin istediği bir şekilde, maskülen bir tonda girerek öfkeli seküler-ulusalcı kesimin takdirini kazandı. Fakat bu gelişme, Zafer Partisi’nin ülke genelinde seçim başarısına doğrudan ulaşabileceği anlamına gelmiyor.
Birçok uzman Genç Parti ve Zafer Partisi arasında paralellik kursa da Zafer Partisi’nin birçok başlıkta Genç Parti kadar güçlü değil. Milliyetçi-popülist-maskülen söylem ve sosyal medyada genç erkeklerin ilgisi bu benzerliği kurmaya yetmiyor.
Bu başlıkları 4 maddede sıralamak mümkün:
1- Liderlik: Ümit Özdağ kitleleri peşinden sürükleyebilecek bir isim değil. Hitabeti ve birikimi siyaset için yeterli olsa da akademisyen kimliği ve yaşı ile kitlelerde heyecan uyandıran karizmatik bir siyasetçi profili çizemiyor. Ayrıca Özdağ’ın partisinde bu açığı kapayabilecek başka kişiler öne çıkmazken, buna alternatif olarak bir ekip görüntüsü de ortaya konulamıyor. Cem Uzan ise genç, yakışıklı, dinamik ve hitabeti kuvvetli bir lider olarak Edirne ve İzmir’de AK Parti’yi geçebilecek kitlesel gücü yakalamıştı.
2- İcraat: Akademisyen ve siyasetçi Ümit Özdağ’ın geçmişinde icraata dayalı herhangi bir hikaye yok. Ümit Özdağ sadece Suriyelilere ve diğer göçmenlere karşı kampanyayla öfke dalgasının üzerinde sörf yaparken, ortaya koyduğu geri gönderme önerileri de ikna edici değil, sadece duygulara hitap ediyor. Ayrıca CHP ve İYİ Parti gibi muhalefet partileri bu konuyu sahiplenmiş durumda ve daha ikna edici kapasitelere sahipler. Cem Uzan’ın arkasında Uzan Holding’in sermaye gücü ve barajlar gibi birçok icraat örneği vardı. Böylece Cem Uzan kendisinin iktidara ve ülkeyi icraatlarla yönetmeye talip olduğu konusunda seçmeni ikna edebiliyordu.
3- Ekonomik güç: Ümit Özdağ belirli bir sermaye çevresiyle ilişkisi olmayan, sadece ülkücü gelenekten gelen iş insanlarının desteğini alabilen bir siyasetçi. Cem Uzan ise Uzan Holding’in sağladığı geniş imkanlarla yurt çapında kampanya yapabilen, siyasi reklamlarında ünlülere yer verebilen, mitinglerinde halka yemek dağıtabilen bir sermaye gücüne sahipti. Eğer Ümit Özdağ bu kaynağı bulamazsa kampanya konusunda görünürlük kazanamayacak ve çok partili sistemde güçlü rakipleri karşısında geride kalacaktır.
4- Medya: Ümit Özdağ’ın yakın olduğu bir medya kuruluşu yok. Ulusalcı-milliyetçi kanallar ve YouTube kanalları kendisine yer verse de sürekliliği sağlayamıyor. Kendi YouTube kanalıyla kitlelere ulaşım konusunda güçlü bir adım atsa da halkın yaklaşık %70’inin siyaseti televizyonlardan takip ettiği Türkiye’de bu yeterli değil. Cem Uzan ise kanal sahibi bir iş insanı olarak hem kendi kanalında hem de diğer kanallarda süre alma konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyordu.
Ümit Özdağ bu şartlarda daha önceden muhalefet partilerine oy veren veya sandığa gitmeyen öfkeli seküler ve ulusalcı seçmenlerin oyuna talip. Merkez sağ ve İslami siyasetten uzak bir isim olduğu için AK Parti’den kopan seçmenin adresi olması kolay değil. MHP’den kopan seçmenler ise daha büyük alternatifler olan İYİ Parti ve CHP’ye yöneliyor.
Özdağ’ın öfkeli seküler ve ulusalcı tamamına erişimi de yok çünkü televizyon kanallarında ve sahada görünür bir kampanya yapabilecek liderlik karizması, güç, kaynak ve medya imkanlarına sahip değil. Gündemde kalmak için diğer partilerin girmediği mayınlı alanlara girip, maskülen bir söylemle herkese muhalefet yapıyor. Ayrıca Özdağ muhalefetin ve iktidarın paratonerlerine dönüşen İmamoğlu ile Soylu’ya karşı aynı anda siyaset yapsa da muhalefet ve iktidara tutumlarında belirgin bir fark var. Özdağ Bahçeli ve Çakıcı’nın dostça “uyarı”larından sonra tonunu düşürürken, muhalefet aktörlerine karşı tutumundan geri durmuyor.
Dolayısıyla yaptığı siyaset, niyetinden bağımsız olarak muhalefete muhalefet etmek gibi bir pozisyonda sonuçlanıyor.