Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen "tek adam" rejiminin çöküşü hızla sürerken, siyaset kulislerinde de önemli bombalar peş peşe patlamaya başladı.
İlk bomba salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde AKP ile MHP'nin ortak kullandığı kuliste yaşandı.
Meclis grup toplantılarını haftalardır hastalığı nedeniyle yapmayan MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP'nin grup toplantısı sürerken kulise geldi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını bitirip Meclis kulisine çıkınca Bahçeli'nin yanına gitti.
Şimdi bu buluşmanın randevulu olmadığını baştan söyleyeyim.
Peki, Bahçeli neden randevu alıp da Saray'da ya da TBMM'deki cumhurbaşkanlığı makam odasında Erdoğan'ı ziyaret etmedi?
Acil görüşmeyi ya da Erdoğan ile bu kadar acil bir arada görünmeyi neden istedi?
Sadece EYT'liler hakkında AKP hükümetine destek açıklaması yapmak için ya da "Ben iyiyim, Cumhur İttifakı ayakta" mesajı vermek için mi bu buluşmayı gerçekleştirdi?
Bahçeli neden cumhur ittifakının ortağı gibi değil de kuliste Erdoğan'ı bekleyen ve bir ricasını iletmek için fırsat koruyan milletvekili gibi davrandı?
Değerli okurlarım,
"AKP ile yakınlaştı" iddiaları son aylarda çok dillendirilen İYİ Parti cenahına da bakalım.
İYİ Parti Meclis grup başkanvekili Lütfü Türkkan, gazetemizde yer alan açıklamasının satır aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaptı.
Türkkan, AKP ile İYİ Parti'nin koalisyon kurmasını şu şartlarla önerdi:
1- Demokratik parlamenter rejime geri dönelim,
2- 5-6 İcracı bakanlığı İYİ Parti'ye verin,
3- 2020'de erken seçim yapalım
4- Bu konuları içeren mutabakat metni imzalayalım…
Değerli okurlarım,
Türkkan'ın bu önerisi üzerine dün İYİ Parti Meclis grup toplantısını izlemeye gittim, milletvekilleri ve genel başkan yardımcıları ile konuştum.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e muhabir arkadaşlar Türkkan'ın açıklamasını sordular.
Akşener, "Parlamenter sisteme dönüş konusunda diğer partilerin için de en fazla duran siyasi partiyiz. Dolayısıyla parlamenter sistem üzerindeki her türlü bakış açısını dikkatle izliyoruz. Ama şu ana kadar CHP dışında kurulacak olan yeni partiler dışında Cumhur İttifakı'nın partileri Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemden çok memnunlar. Dolayısıyla parlamenter sistem konusunda ki ısrarımız sürüyor" diye yanıt verdi.
Akşener'in grup konuşmasında, "Erdoğan'a yazıklar olsun" başlığı ile verdiği sert mesajlar önemlidir…
Değerli okurlarım,
Gerek Bahçeli'nin sağlık durumu, gerek MHP'nin son aylarda AKP'ye yönelik eleştirileri Cumhur İttifakı'nda büyük sıkıntılar olduğunu ortaya koyuyor.
AKP'nin İYİ Parti'ye verdiği sıcak mesajlar MHP'yi endişelendiriyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı'nın Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bütçe görüşmeleri esnasında yaptığı eleştirinin başlıkları şöyle:
- Kamuda liyakati esas alacak personel rejimi uygulamaya konulmalı.
- Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikler giderilmeli,
- Muhtaç engelli aylığı bağlanmasında kendi geliri esas alınmalı.
- Terörle mücadelede gazi olanlara da ÖTV'siz araç alma imkânı verilmeli.
- Terörle mücadelede malul sayılmayan gazilerimize, gazilik madalyası verilmeli.
- Çalışanların asgari ücret kadar geliri vergi dışı bırakılmalı.
Değerli okurlarım,
Şimdi fotoğrafın parçalarını birleştirirsek ortaya çıkan tablo şudur.
- Cumhur İttifakı çatlamakta, adeta yıkılma aşamasındadır.
- Devlet Bahçeli'nin iradesi ve desteği olmasa çoktan parçalanacaktı,
- AKP, alternatif olarak İYİ Parti'ye göz kırpmaktadır,
- İYİ Parti ise Türkkan'ın "şahsi görüşünü" seslendirmektedir.
Sonuç ne olacak derseniz şunu söyleyebilirim.
Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun, Ali Babacan'ın, Rıfat Serdaroğlu'nun ve Öztürk Yılmaz'ın kuracağı 4 parti siyaset sahnesine hazırlanırken, 2020'de erken seçim kaçınılmaz hale geliyor.
CHP'ye düşen bomba
Değerli okurlarım,
Ustam, duayen gazeteci Rahmi Turan'ın yazısında yer alan şu iddia CHP kulislerinde bomba etkisi yaptı:
"Erdoğan, CHP genel başkanlığı için bir CHP'liye destek vaat etti…"
Adları kulislerde geçen İlhan Kesici ve Muharrem İnce ile konuştum ve çok sert cümlelerle reddettiler.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise şunları söyledi:
"FETÖ hesapları adımı yayıyor… Niye üstüme alınayım ki? Rahmi Turan benim adımı mı söylüyor? Tamamen algı operasyonu… Ben CHP üyesi değilim ki…"
Bakalım Rahmi Turan bu ismi açıklayacak mı?