Tehdit, öfke ve siyasi saldırılar

MHP'nin önderi, lideri, kurucusu, ülkücü camianın ve '9 Işık Doktrini'nin efsane fikir lideri, Başbuğ merhum Alparslan Türkeş mi? Devlet Bahçeli mi? Daha açık...

Orhan Uğuroğlu Yazar ouguroglu@gmail.com

MHP'nin önderi, lideri, kurucusu, ülkücü camianın ve '9 Işık Doktrini'nin efsane fikir lideri, Başbuğ merhum Alparslan Türkeş mi? Devlet Bahçeli mi?

Daha açık ve net sorayım;

-Alparslan Türkeş sadece MHP'nin lideri mi?

Ailesinin ve milletin lideri değil mi?

Başbuğ Türkeş'in ailesinin yani eşinin ve evlatlarının doğum ve ölüm günü anmalarına Bahçeli yasak mı koydu?

04 Nisan 2021 tarihinde vefat yıldönümü nedeniyle babasının kabrine giden AKP eski Milletvekili Ahmet Kutalmış Türkeş, hatırlarsanız bir grup tarafından anıt mezara alınmadı.

Duruma tepki gösteren Türkeş, olayın ardından Çiftlik Polis Karakolu'na giderek kendisini içeri almayan şahıslardan şikâyetçi olarak dedi ki;

-"Böyle bir rezalet olmaz. Ben değil kim olursa olsun babamın kabrini ziyaret edebilir orası kimsenin tapulu malı değil."

Aslında kabirlerimiz ailelerimizin tapulu malıdır.

Yeni bir rezalet de 29 Kasım'da merhum Türkeş'in 104. doğum günü kutlanması için Alparslan Türkeş Vakfı tarafından düzenlenen toplantının Ülkü Ocakları üyesi olduğu iddia edilen kişilerce polisin engellenmemesi ve seyirci kalması nedeniyle basılmasıdır.

MHP Ankara İl Başkanı Tugay Baştuğ, yaptığı paylaşımda söz konusu etkinliğe katılan aralarında İYİ Partililerin de bulunduğu konuşmacıları, isim vererek sayarak etkinliğin konuşmacılarına suçlamalar yöneltmişti.

Peki, polis neden bu saldırıyı engellemedi ve neden seyirci kaldı?

Hakkında, "kara para aklama" suçlaması olunca yurt dışına kaçışı ya da kaçırılışı şaibeli olan, halen de Avusturya'da tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz'a ait uçağı kullandığı fotoğrafla kanıtlanan Süleyman Soylu, bu terör saldırılarına neden sert tepki göstermiyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu sözünü hatırlatayım;

- "Siyasi suikastlar yapılacağı yönünde bizim de aldığımız duyumlar var…"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu sözlere şöyle yanıt verdi;

-"Korku edebiyatını bırak. Siyasi cinayet işlenebilir masallarını geç. Bir şey bilip söylemiyorsan adam değilsin…"

Kılıçdaroğlu diyor ki;

-"Siyasi suikast…"

Bahçeli diyor ki;

-"Siyasi cinayet…"

Alparslan Türkeş Vakfı tarafından düzenlenen yasal ve izinli toplantının Ülkü Ocakları üyesi olduğu iddia edilen kişiler tarafından basılması, katılımcıların öldüresiye dövülmesi,

-Siyasi suikasttır…

Bahçeli neden hâlâ kınamamaktadır?

Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı nerededir?

Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu, Abdulhamit Gül neden suskundur?

-Soylu derhal istifa etmeli, etmiyorsa azledilmelidir…

Merhum Alparslan Türkeş'i anma toplantısının basılması ve ülkücü camianın efsane isimlerinin saldırıya uğraması MHP'lileri ve Bahçeli'yi mutlu mu etmektedir?

Bu saldırganlar kimden ya da kimlerden talimat almakta ne yapmak istemektedir?

Sözleriyle, hakaretleri ile topluma nefret ve kin pompalayanlar milleti sokağa mı dökmek istemektedir?

***

Değerli okurlarım,

4 Aralık 2021 tarihinde CHP Mersin'de miting yapacaktır.

Türkeş Vakfının basılması üzerine bana gelen herhangi bir bilgi ve ihbar yok ama endişem odur ki bazı provokatörler bu mitinge suikast düzenleyebilirler.

Polis gerekli istihbaratı bugünden yapmalı, CHP mitingini sabote etmek isteyenlere kesinlikle engel olmalıdır.

CHP genel merkezi de teşkilatları da bu konuya özel bir önem vermelidir.

AKP ve MHP ittifakının nerede, ne zaman, ne yapacağını bilmek mümkün değildir.

Değerli okurlarım,

Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyasi suikast" uyarısı ile açıkça görüldü ki haklıdır.

Anlaşıldı ki;

AKP ve MHP ittifakı siyasi rakiplerine, medyaya, sivil toplum kuruluşlarına seçime kadar her türlü baskıyı ve siyasi saldırıyı yapacaklar.

Milleti sokağa dökmek, kaos çıkartmak ve sonucunda da muhalefeti suçlamayı hedefleyebilirler.

Muhalefet partilerinin bu tuzaklara asla düşmemeleri gerekir.

Tam yazımı bitirirken Türkeş'i anma töreninde yaşanan olayları soran gazeteciye Devlet Bahçeli dedi ki;

-"Mansur Yavaş dikkat etsin arkasında ülkücü nefes vardır…"

Bu tehdit ve hedef gösterme değil midir?

Bahçeli CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, "Geliyor gelmekte olan" sloganı için ise diyor ki;

-"Gidiyor gitmekte olan…"

Bu tehdit ve hedef gösterme değil midir?

Bahçeli milyonlarca kişinin oyunu alan;

-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve

-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı neden ve kimlere hedef göstermektedir?

Kılıçdaroğlu ve Yavaş'a saldırı olursa bunun hesabını Bahçeli nasıl verecektir?

Tüm yazılarını göster