Trump yeniden başkan seçilecek mi?

Yunus Emre Erdölen Yazar yunuserdolen@gmail.com

ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna krizini idare ederken ve Avrupalı liderlerle koordineli bir şekilde yaptırımları uygulamaya çalışırken, ABD eski başkanı Donald Trump ülke çapında büyük mitingler düzenlemeye devam ediyor. ABD tarihinde belki de ilk kez seçimi kaybeden bir eski başkan, bir ana muhalefet partisi lideri gibi hareket ediyor, görevdeki başkanın hatalarını eleştiriyor ve kendi seçmeni üzerindeki etkisini korumaya çalışıyor.

Yapılan anketlere göre 2024 başkanlık seçimlerinde Donald Trump, Biden’in 2-3 puan önünde gözüküyor. Trump’ın yükselişinin sebepleri ise çeşitli.

Trump Neden “Kaybetmedi?”

Trump’ın hala kendisini destekleyen seçmen nezdinde gücünü korumasının en temel sebebi, 3 Kasım 2020 seçim sonuçlarını asla kabul etmemiş olması. Trump, seçim sonuçlarını kabul etmeyerek hem Biden’in Cumhuriyetçi seçmen nezdinde meşru bir başkan olarak görülmemesini sağladı hem de “yenik aday” algısının kendi nezdinde oluşmasını engelledi. Böylece Trump seçmeni, Trump’ın tekrardan göreve geleceğine, haksız bir mağduriyet yaşadığına inandı ve Trump ile bağını koparmadı. Trump böylece hem seçmeninden para toplamaya hem de seçmeninin ilgisini canlı tutmaya devam etti, Biden’in her hatasını eleştirebileceği ve bu eleştirileri çıktığı televizyon programları, düzenlediği mitingler aracılığıyla geniş kitlelere duyurabileceği bir platform oluşturdu.

Afganistan Fiyaskosu

Trump’ın bir diğer avantajı ise Biden yönetiminin Afganistan fiyaskosu oldu. Biden yönetiminin Afganistan çekilme sürecinde gerçekleştirdiği hatalar, halk ile paylaşılan tutarsız bilgiler ve geri çekilme sürecinde ABD askerlerinin bombalı bir saldırı sonucu hayatını kaybetmesi Trump’a yönelik desteğin artmasına sebep oldu. Biden’in en büyük iddiası dış politika stabil bir yönetimin ve tecrübeli kadroların öngörüsünün ABD’nin yararına bir düzlem yaratacağı, kurumların tekrardan canlılık kazanacağıydı. Trump bu vaatlerinin gerçekleşmediğini belirterek Carter dönemindeki İran konsolosluğunun basılması, Vietnam hezimeti gibi olayları hatırlattı, ABD askerlerinin alelacele kaçmasını, geride yaşanan kaos görüntülerini içeriklerinde, konuşmalarında kullandı.

Tıkanan Sistem

Özellikle Biden’in seçim zamanında vadettiği sol politikalar Demokrat Parti’deki merkez senatörler tarafından engellendi ve böylece Biden sosyal devlet politikalarının arttırılması, zenginlerden daha fazla vergi alınması, sağlık sigortasının kapsamının genişletilmesi gibi birçok seçim vaadinin yasaya dönüşmesi konusunda henüz başarılı olamadı. Biden’in seçim vaatlerini yasaya dönüştürememesi ve en önemlisi bunun sebebinin kendi partisi içerisindeki görüş ayrılıkları olması “başarısız” başkan algısını pekiştirdi. Özellikle Afganistan’daki kaos görüntüleriyle iç siyasette ulaşılamayan hedefler birlikte değerlendirildiğinde Biden’in temel vaatlerini yerine getiremediği Trump tarafından belirtildi.

2022 Seçimleri

Halkın %53’ü FiveThirtyEight anket ortalamasına göre Biden yönetimini onaylamıyor. 2024 seçimlerine henüz çok var, fakat sadece 5-6 ay sonra çok önemli bir seçim daha var: 2022 Kongre ara seçimleri. Bu ara seçimler kapsamında Kongre’yi oluşturan iki meclisin üye yapısı değişebilir. Temsilciler Meclisi’nin tamamı ve Senato’nun üçte biri yeniden seçilecek. ABD’de geleneksel olarak seçmen başkanlık makamındaki partiden farklı bir partiye ara seçimlerde oy verdiği için Cumhuriyetçilerin Kongre yönetiminde hakimiyet sağlaması normal bir senaryoyken, Biden yönetimine karşı olumsuz görüşlerinin artması nedeniyle Demokratların Kongre’yi kaybetmesi büyük bir olasılığa dönüştü.

2022 yazında ise Kasım ayında düzenlenecek genel seçimler için adayların belirlendiği önseçimler düzenleniyor ve her bir parti adayını belirlemek için kendi seçmeninin oyuna başvuruyor. Tabii ki Donald Trump bu süreçte boş durmuyor ve ABD genelinde kendisine muhalif Cumhuriyetçilerin karşısında kendisine en sadık isimleri destekliyor, bir nevi daha Trumpçı bir Cumhuriyetçi Parti oluşması için şehir şehir miting düzenliyor, kendisine karşı olan muhalif Cumhuriyetçilere karşı bir cadı avı gerçekleştiriyor. Bu nedenle 2022 seçimlerinde eğer Cumhuriyetçiler Kongre’de hakimiyet sağlarsa bu Kongre çok daha fazla Trumpçı siyasetçiden oluşacak ve Demokratlara karşı çok öfkeli bir üye yapısı olacak.

Trumpçıların hakimiyetinde olan bir Kongre, Biden ile uzlaşmayarak hükümetin her türlü atamasını, bütçesini veya yasa önerisini reddedebilir, geçersiz kılabilir, hatta Trump’ın azil oylamalarının intikamını almak için soyut sebeplerden ötürü Biden’a karşı azil süreçlerini başlatabilir. Böylece Trump dolaylı yoldan Biden’in hareket alanını azaltarak Biden’a yönelik “etkisiz başkan” algısının pekişmesini sağlayabilir, çünkü uzlaşıya açık olmayan, yasama koalisyonlarının işlemediği Cumhuriyetçi bir Kongre Biden’in her türlü girişiminin karşısında büyük bir engel oluşturabilir.

Ukrayna Etkeni

Biden’in 2024 için şansını arttıran en büyük parametre ise Ukrayna krizi olarak karşımıza çıkıyor. Biden özellikle Batı ve NATO ittifakı arasındaki birliği sağladı, ortak yaptırımlar açıklandı ve Rusya’ya karşı çok sert önlemler alındı. Biden’in Ukrayna konuşmaları ve politikaları hem Demokrat hem Cumhuriyetçi seçmen tarafından destekleniyor. Eğer Ukrayna’da ABD’nin askeri ve ekonomik açıdan zarar görmeyeceği bir çözüme ulaşılırsa Biden Ukrayna’yı iç kamuoyuna bir zafer olarak anlatabilir, tecrübeli ve dış politikada etkin bir başkan imajıyla Trump’a karşı bir alternatif olmayı başarabilir, fakat bunun için henüz erken, çünkü Ukrayna krizi henüz sonuçlanmadı. Ukrayna krizi uzadıkça Biden’in bunu bir zafere çevirme şansı da azalıyor, çünkü ABD’de benzin fiyatları giderek yaptırımlar nedeniyle artıyor ve yükselen enflasyon ile birlikte halkı olumsuz etkiliyor.

Henüz kesin bir yorum yapmak için çok erken, fakat Biden’in düşen desteğini yükseltmek ve Trump’ın yeniden seçilmesi olasılığını azaltmak için Ukrayna krizinin iç kamuoyuna zafer olarak anlatılabilecek şekilde çözülmesi gerektiğini söylemek oldukça mümkün.

Tüm yazılarını göster