Asgari ücret net 5.500 TL olarak açıklandı. Ne işçi ne de işveren memnun! Çünkü fiyatların yüzde iki yüz, üç yüz arttığı ve bir türlü de hızının kesilmediği bir ekonomik yapıda asgari ücret 10 bin de olsa kimseyi memnun etmez. Çünkü fiyatlarda istikrar yok. O zaman rakamlar sadece politik malzeme olmanın ötesine geçemiyor. İktidarın fiyatını tespit ettiği petrol, doğal gaz ve elektrik gibi temel enerji girdilerinin dışardan ithal edilmesi, bunların üzerine bindirilen yüksek oranlı vergiler ürün maliyetlerinin yükselmesinin temel nedeni olmaktadır. İktidar, ‘’Faiz sebep enflasyon sonuç’’ fantezisiyle, nedeni olduğu ekonomik yıkımın faturasını birkaç markete, tüccara veya esnafa kesmeye çalışmaktadır.
Tabi ki memnun değildirler. Asgari ücret bu yılın başında net 4.253,40 TL olarak açıklandı ve uygulandı. Ocak Ayından bu yana fiyatların birçok üründe iki, üç kat artması, asgari ücretliyi de çok olumsuz etkilemeye başladı. İşçi ve emekçi kesim ile muhalefetin konuyu etkin bir şekilde gündemde tutması, piyasalarda durgunluğun baş gösterme ihtimali gibi nedenlerden dolayı Asgari Ücret Komisyonu toplandı ve yeni asgari ücret net olarak 5.500 TL olarak yeniden tespit edildi.
Yeni asgari ücret zammı ile işçilerin ücretlerinde yalnızca 1.247 lira artış getirildi. Asgari ücretteki aratış oranı ise yüzde 29 olarak gerçekleşti.
Devlet asgari ücretten yılbaşından bu yana gelir vergisi ve damga vergisi almıyor.
Fiyat artışlarının astronomik arttığı şu günlerde işçilerin yüzde 14 Sosyal Güvenlik Pirimi (SGK) olan 905,94 TL ile yüzde 1 İşsizlik Primi olan 64,71 TL‘nin toplamı olan 907.65 TL Devlet tarafından karşılanmış olsaydı, işçilerin brüt ücretlerinden hiçbir kesinti yapılmayacak ücretleri 6.471 TL’ net olarak alacaklardı.
İktidarın neden olduğu ekonomik yıkıntının bedeli de kısmen hafifletmiş olacaktı. Ama yapılmadı.
İşverenler de memnun değil! Asgari ücretin daha fazla arttırılmamasının en önemli nedenlerinden biri de işverenlere getireceği yükün ağırlığıdır. Bu yükün ağırlığı aynı zamanda istihdamı yanı işsizliği de olumsuz etkileyeceği biliniyor.
Yaklaşmakta olan genel seçimler nedeniyle iktidar doğal seçmeni olan eşrafı ve Anadolu Sermayesini üzmek istememektedir.
Bu nedenle; İşverenlerin SGK Payı olan 1.326,56 TL’yi 323,56 TL eksiği ile 1.003,00 TL olarak almaktadır. Yüzde 2 İşsizlik Payı olan 126,42 TL ile birlikte toplam 1.132,42 TL’yi hiç olmazsa yıl sonuna kadar Hazine’den karşılanabilirdi.
Bunun yerine işverene yüzde 5 SGK Teşvik Pirimi olan 323,56 TL ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi tüm sigortalıların çalışma gün satısının günlük 3,33 TL ile çarpılması sonucu bulunacak olan 99,9 yani 100 TL günlük teşvik verilmektedir.
Böylece işveren Sosyal Güvenlik Kurumu payını yüzde 20,5 yerine yüzde 15,5 sigorta primi ve çalıştırdığı kişi başına aylık 100 TL teşvik ile işverenler desteklenmektedir.
Örnek olarak; 100 işçi çalıştıran bir işletmenin işçi başına tanınan toplam 423,55 TL*100 kişi= 42.355 TL avantaj elde etmiş olacaktır.
İşverene tanınan bu olanak işçiden esirgemiştir.
İşveren brüt 6.471 TL üzerinde bir vergi vermeyecek. Bu miktarı aşan miktar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi ödeyecektir.
İşveren kişi başına;
- 5.500 TL asgari ücret olarak,
- 1.003,01 TL’yi İşveren SGK Payı olarak,
- 129,42 TL İşveren İşsizlik Payı olmak üzere toplam 6.634,43 TL ödeyecektir.
İşçi adına ise;
- 970,65 TL İşçi SGK Payı olarak,
- 64,71 TL İşçi İşsizlik Payı olmak üzere 1.035,36 TL’yi ise işçi adına ödeyecektir.
İşveren ve işçi adına işveren tarafından düzenlenecek Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilerek ilgili vergi dairesine ödeyecektir. Ülkemizde işçi eline geçene baktığından, diğer bütün ödemeler de böylece işveren üzerinde kalmaktadır. Buna göre işveren toplam; 7.669,79 TL ödemiş olacaktır.
Asgari ücretten fazla bir ödeme varsa, o zaman da aşan kısım bu indirimlerin uygulanmayacağını da belirtelim.
Bu hesaba göre; sadece asgari ücretle 100 işçi çalıştıran işverenin 766.979 TL ödemesi olacaktır. 100 işçi için 100 TL’den 10.000 TL’yi izleyen ay beyannamesinde diğer koşulları da varsa ödemesinden düşecek ve toplam 756.979 TL’yi her ay ödeyecektir.
‘’Faiz sebep enflasyon sonuç’’ temelsiz, bilim dışı, akıl dışı teorinin ekonomiye yüklediği ağır yükün bedelini işçi de işveren ve halkımız da birlikte ödemektedir!