Cumhuriyet'te deprem: Yayın yönetmeni görevden alındı, koordinatör istifa etti

Abone ol

Para karşılığı manipülatif yayın yapıldığı iddiasını doğrulayan ve vakıf yönetimiyle karşı karşıya gelen Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, görevden alındı. Gelişmenin ardından Yayın Koordinatörü Ferda Öngün de istifa etti.

Adını Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu, Türkiye'nin en eski ulusal gazetesi olan Cumhuriyet'te son günlerde yeni bir tartışma yaşanıyor: "Para karşılığı manipülatif yayın."

E - Ticaret Yasası aleyhine haber yapılması için bir firmadan çikolata kutusunda kayıt dışı para alındığı iddiasıyla ilgili olarak yönetim tarafından yapılan ilk açıklamada herhangi bir isim anılmamış, ancak "Gazetemiz içinde son günlerde yine bir 'ele geçirme' girişimi yaşanmıştır", "Tehdit, şantaj, baskı gibi hukuk dışı yollarla Cumhuriyet gazetesini ele geçirme hareketi başarılı olamayacaktır" ve benzeri suçlayıcı ifadeler yer almıştı.

Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ise bunun aksine dün kişisel Twitter hesabında iddiaları doğrulayan bir açıklama paylaşmış ve detayları anlattığı köşe yazısının gazetede yayınlanmadığını duyurmuştu.

GÖREVDEN ALINDI

Tartışmalar sürerken, bugün yeni bir gelişme yaşandı. Mollaveisoğlu'nun adının künyeden çıkarıldığı görüldü. Gazeteci, ilerleyen saatlerde yaptığı açıklamada görevden alındığını açıkladı:

"Etik tartışma yönetimde başlayıp yargıya ve basına yansıdı… 'Taraf olursan görevden alırız' dediler. Gazeteciliğin tarafında oldum.. Görevden alındım.. Okurlarımıza, dostlarıma saygı ile duyuruyorum."

YAYIN KOORDİNATÖRÜ İSTİFA ETTİ

Gelişmelerin ardından Yayın Koordinatörü Ferda Öngün de istifa etti. Öngün, Mollaveisoğlu'nun açıklamasına destek veren birkaç yazar ve yöneticiden biriydi.

3 ÜYEDEN ALEV COŞKUN, IŞIK KANSU VE İRFAN HÜSEYİN YILDIZ'A İSTİFA ÇAĞRISI

Yaşanan gelişmelerin üzerine Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri avukat Turan Karakaş, Birol Başaran ve Prof. Dr. Barış Doster; Vakıf Başkanı Alev Coşkun ile İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu'ya istifa çağrısı yaptı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Cumhuriyet gazetesinde bir süredir önceki genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, mevcut reklam müdürü Esra Bozok ve mali işler müdürü Osman Selçuk Özer’in dahil olduğu, bir e ticaret firmasından ( çikolata kutusu içinde 500 bin TL ) kayıtdışı para alınarak haber yapılması konusu ile ilgili mücadele veriyoruz.

Biz gazetenin vakıf yöneticileri olarak yine vakıf yönetiminde yer alan diğer arkadaşlarımıza ve vakıf başkanına etik dışı, ahlak dışı, gazetecilik ilkelerine zarar veren ve Cumhuriyet gazetesi ile asla yan yana anılmaması gereken olayla ilgili gereğinin yapılmasını istedik. Bu tartışma aylarca sürdü.

Vakıf avukatı olan aynı zamanda hukuk işlerinden sorumlu üyesi olan Turan Karakaş gördüğü hukuksuzluk karşısında harekete geçti. Olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun ardından vakıf, Alev Coşkun başkanlığında 22/05/ 2023 tarihinde tek gündem ile bu olayı konuşmak üzere toplandı.

Toplantıya Alev Coşkun, Işık Kansu, İrfan Hüseyin Yıldız, Ali Sirmen, Şükran Soner, Hamdi Yaver Aktan, Birol Başaran, Turan Karakaş, Barış Doster bizzat katıldı. Cumhuriyet Vakfı’nın 12 üyesinden 9’u hazır bulunurken 3 üye vekalet gönderdi.

Olaylar basına yansımadan önce yapılan bu son toplantıda Alev Coşkun söz konusu paranın kendi insiyatifi ile alındığını söyleyerek TÜRMOB başkan yardımcısı olan ve aynı zamanda vakfın saymanı olan ve vakıf şirketinin yeminli denetçisi konumunda görev yapan Hüseyin Yıldız’dan konunun üzerinin örtülmesini istedi. Vakıf saymanı İrfan Hüseyin Yıldız Alev Coşkun’un 'kapatalım' önerisine karşılık 'bir formül bulup kapatacağını' taahhüt etmiştir. Vakıf üyesi Turan Karakaş 'biz burada bir suç dosyasını kapatmak için oturmadık' diyerek tepki gösterdi…

Buna karşılık vakıf üyelerinden Barış Doster, Turan Karakaş, Birol Başaran bizzat ve Özalp Birol ise gönderdiği mektup ile olayın kapatılmasının yanlış ve vahim olacağını yargı yolu ile sorumluların gereğinin yapılması gerektiğini, vakfın sorumluları açığa almasının şart olduğunu ifade ettiler.

Toplantıda Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu ise Alev Coşkun ve Hüseyin Yıldız‘la birlikte hareket edeceğini ifade ederek olayın kapatılması yönünde ısrarcı oldu… Son günlerde gazetede 'iç güçler gazeteyi ele geçirmek istiyor' konulu örtü haberleri kaleme alan kişi de Işık Kansu’dur.

Toplantı sonrasında gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu konuyu kapatmaya zorlanmıştır. Mollaveisoğlu ise gazetenin itibarı zarar görmeden derhal gereğinin yapılmasını Alev Coşkun’dan istemiştir. Üstelik konu basına yansımadan, gazete zarar görmeden bir an önce gereği yapılsın diye 16. Noterden alev coşkuna bir ihtarname çekmiştir.

Olay yargıya ve basına yansıdıktan sonra Mollaveisoglu’nun kaleme aldığı yazının her satırı doğrudur ve gazeteyi, meslek ilkelerini, bizlerin itibarını korumaya yöneliktir.

Kendisinin onurlu duruşunu kutluyor, ahlaksızlığa karşı çıktığı için künyeden çıkarılmasını kınıyoruz. Olayda adı geçen şüphelilerin de hala gazetenin künyesinde yer almasını ve göreve devam etmesini suçun örtülmesinin gayreti olarak görüyoruz.

Cumhuriyet gazetesi Atatürk’ün kurucusu olduğu 100 yıllık büyük marka ve değerdir. Bu gazete vakıf yönetiminden önce de vardı.. Üç beş kişinin çoğunluk imzasıyla gazetenin idaresinde yer alan yukardaki isimlerin karıştığı etik ve hukuk dışı olaylara müsaade edilmesi, okurların gazeteye sanki operasyon varmış gibi aldatılması kabul edilemez…

Söz konusu korkunç olayın gereğini yapmayan Alev Coşkun’u İrfan Hüseyin Yıldız’ı ve Işık Kansu’yı istifaya davet ediyoruz."

MOLLAVEİSOĞLU NE DEMİŞTİ?

Gazeteci, ilk olarak altı ay önce genel yayın yönetmenliğine getirildiğinde kendini büyük bir tartışmanın içinde bulduğunu anlatmış, selefi Arif Kızılyalın'ın görev yaptığı dönemi işaret ederek şunları kaydetmişti:

"Benden önceki dönemde gazeteye bir e-ticaret firması kayıt dışı para getirmiş, çıkarılan yasa ile ilgili bazı haberlerin yapılmasını istemişti. Dönemin genel yayın yönetmeni parayı alıp yönetime vermiş ve bu haberler gazete sayfalarında yer bulmuş. Normal şartlarda firmanın bir ilan karşılığı ya da advertorial (yazılı reklam) olarak yayınlayabileceği içeriği haber olarak istemesi ne kadar yanlış ise bunu kabul etmek de dönemin yöneticileri için vahim bir hata olmuştur.

'TARTIŞMA, GEREĞİNDEN ÇOK UZUN SÜRDÜ'

Meslek ilkelerine ve gazetemize yapılan bu ihanet vakıf yönetiminde tartışma yaratmıştır. Elbette ben de bu tartışmada yalın bir gazetecilik gerçeğinin yanında durdum.. Para karşılığı haber yapmak anlamına gelen bu ilişkiden sorumlu olanlarla ilgili gereğinin yapılmasını istedim. Gazete yönetimi bu ilişkiyi kuranları derhal uzaklaştırmalıydı.. Yapılması gereken açıkça ortada durmasına rağmen tartışma, vakıf yönetiminde gereğinden çok uzun sürdü... Sürdükçe gerilim arttı... Vakıf yönetimini ikiye bölen etik sorun gazete çalışanlarına da yansıdı.

'AĞIR BİR AHLAKİ TARTIŞMA, VAKIF YÖNETİMİNİ BÖLDÜ'

Birkaç gündür yönetimden yapılan ve gazetemizde yer alan 'iç güçler gazeteye operasyon yapıyor, gazeteyi ele geçirmek istiyorlar' açıklaması doğru değildir. Doğru olan ağır bir ahlaki tartışmanın vakıf yönetimini bölmüş olmasıdır. Kimse gazeteyi ele geçirmek istemiyor, verilen kavga gazetenin ilkelerinin savunulması ve eşsiz markasının korunması ile ilgilidir. Bu tartışma mesleki, ahlaki, Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini korumaya yönelik bir tartışmadır. Söz konusu şirket ile etik kuralları ihlal eden ilişkiyi kuranların gazeteden uzaklaştırılmasını isteyenler hedefe konulmuştur."

45 gazeteciyi işten atmıştı; Hürriyet'te yetki TGS'nin Medya Perde arkasında yaşananları bizzat genel yayın yönetmeni anlattı Medya AYM'den gazetecilerin kıdem tazminatında 5 yıl şartı için karar Medya Sedat Simavi Ödülleri'ne başvurular başladı Medya