Ameliyatla İlgili Yeterli Veri Yok! Göz Dövmesi Popülerleşiyor; Aman Dikkat Sağlığınızdan Olmayın
Dünyada güzelliğe olan düşkünlükte yeni moda göz rengi değiştirme ameliyatları. Göz dövmesi olarak da bilinen ameliyatla ilgili yeterli verinin olmaması sağlığı tehlikeye atıyor. Göz rengi değiştirme operasyonları, estetik açıdan popüler hale gelse de sağlık açısından tartışmaları beraberinde getirirken uzman isimden uyarılarda bulundu.
Gözrengi, gözün iris adı verilen bölümünde bulunan pigmentlerin miktarına ve dağılımına bağlı olarak belirlenmektedir. Göz rengi, genetik faktörlerle miras alınır ve ebeveynlerden çocuklara geçer. Medicana Çamlıca Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Rumil Babayev son dönemlerde sıklıkla konuşulan ve risksiz olduğu iddia edilen, yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda göz doktorunun uyguladığı keratopigmentasyon (FLAAK) işleminin güvenilirliği tartışma konusu olduğunu belirtti.
İrisi göz bebeğini çevreleyen renkli halka şeklinde tanımlayan Medicana Çamlıca Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Rumil Babayev, “Göz renginin temel belirleyicisi, bu bölgedeki melanin adı verilen pigmenttir. Melanin miktarı fazla olan kişilerde gözler genellikle koyu veya kahverengi olurken, daha az melanin bulunan gözler mavi, yeşil, gri gibi renklerde olabilir. Koyu göz rengi en yaygın olanıdır, açık tonda gözler ise daha az görülmektedir. Göz renginin oluşumunda; melanin miktarı ve dağılımı, genetik faktörler ve ışığın kırılması etkili olmaktadır. Her bireyin göz renginin farklı olmasının nedeni bu faktörlerin kombinasyonuna bağlıdır. Göz rengi biyolojik ve genetik faktörlerin bir sonucudur ve yaşam boyunca genellikle sabit kalır. Ancak bazı hastalıklar, travmalar veya göz ameliyatları göz renginde değişikliklere yol açabilir” diye konuştu.
AMELİYATLA İLGİLİ YETERLİ VERİ YOK
Göz rengini kalıcı veya geçici olarak değiştirmeye yönelik birkaç operasyon bulunduğunu belirten Op. Dr. Babayev, “Bu operasyonlar arasında keratopigmentasyon, iris implantları, ve lazerle göz rengi değişikliği gibi kalıcı prosedürler bulunmaktadır. Ancak bu yöntemler ciddi sağlık riskleri taşıyabilir. Bu uygulamalar kozmetik amaçlarla popüler hale gelse de, her birinin olası yan etkileri ve riskleri dikkatle değerlendirilmelidir. Keratopigmentasyon gibi kozmetik göz rengi değiştirme işlemleri halen bilimsel ve tıbbi çevrelerde tartışmalıdır. Özellikle bu işlemin uzun dönem etkileri hakkında yeterli veri bulunmamaktadır. Operasyon sonrası birkaç yıl içinde gözde meydana gelebilecek komplikasyonlar tam anlamıyla belgelenmemiştir, bu da bu tür işlemlerin güvenilirliği konusunda şüphe yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
GÖRME KAYBIYLA KARŞI KARŞIYA
Op. Dr. Babayev, “Kornea gözün ön kısmında yer alan saydam, damarsız ve hassas bir dokudur. Işığı kırma ve gözün korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. Kornea dokusu, yapısındaki beş farklı tabaka ile gözün sağlığını ve işlevini sürdürebilir. Korneanın hassasiyetini, yaralanmalara, enfeksiyonlara ve şekil bozukluklarına karşı duyarlılığını ve tedavi edilmezse ciddi görme problemlere sebep olabileceğini belirten Op. Dr. Rumil Babayev, “Kornea hassas bir yapıya sahiptir ve hatayı affetmez. Bu yapının keratopigmentasyon (FLAAK) operasyonu gibi prosedürlerle zarar görme olasılığı vardır ve bu durum gelecekteki tanı ve tedavi süreçlerini zorlaştırabilir. Kornea ışığın göze girişi, kırılması ve görmenin sağlanmasında kritik bir rol oynadığı için, bu tür invaziv müdahaleler bazı olumsuz etkiler yaratabilir. Bu operasyonun potansiyel etkileri, gelecekteki tanı ve tedavi süreçlerine olası olumsuz yansımaları arasında; kornea saydamlığının ve hassasiyetinin kaybı, kornea şeklinde bozulmalar, görme kalitesinde düşüş, herhangi bir göz rahatsızlığında yanlış teşhis ve eksik tanı riski, ileride göz cerrahisi veya kornea nakli gerektirecek durumlarda tedavinin zorlaşması ve göz içi basınç değişiklikleri sayılabilir” diye belirtti.
İşlemin kısa dönemde güvenli olduğu iddia edilse bile, yıllar sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar konusunda net bir bilgi bulunmadığını vurgulayan Uzman Op. Dr. Babayev, son olarak şunları söyledi:
“Özellikle göz gibi karmaşık ve hassas bir organa yapılan müdahalelerin sonuçları ancak uzun süreli takipler ve klinik çalışmalarla anlaşılabilir. Renkli kontakt lenslerle göz rengini değiştirme isteği, doğal rengi geçici olarak değiştirmek için kullanılan en yaygın ve risksiz yöntemdir. Kozmetik amaçlarla kullanılan bu lensler, kornea üzerine yerleştirilerek istenilen renkte bir görünüm sağlar. Renkli lensler, göz rengi üzerinde geçici ve geri dönüşlü bir değişiklik sağlar. Geniş bir renk yelpazesi mevcuttur ve lensler çıkarıldığında doğal göz rengi geri döner. Lensler de uygun şekilde kullanılmadığında enfeksiyon riski, gözde tahriş veya kontakt lensin göze zarar vermesi gibi problemler ortaya çıkabilir. Ancak doğru şekilde kullanıldığında oldukça güvenlidir."