Uzmanlardan Uyarı: Koronavirüs'ten Sonra Artış Gösterdi
Tüm dünyayı etkisi altına alana koronavirüs salgınının ardından uzmanlar başka bir hastalığa dikkat çekti. Salgın sonra vakaların artış gösterdiğini söyleyen Halk Sağlığı Uzamanı Doktor Kaan Demirbaş, uyarılarda bulundu. Demirbaş, “Dünya genelinde, özellikle son yıllarda uyuz vakalarında artış yaşanıyor. Covid dönemindeki o kapalı alanlarda insanların daha çok zaman geçirmesinden sonra bu uyuz vakarlında son 5 yılda neredeyse 2019 yılından beri artış yaşandı” dedi.
Uzmanlar koronavirüs sonrası uyuz vakalarında artış yaşandığına dikkat çekti. Konuya ilişkin konuşan Siirt İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığında görevli Halk Sağlığı Uzamanı Doktor Kaan Demirbaş, daha önceki yıllarda hijyen sorunu olan ülkelerde görülen uyuz vakalarının özellikle koronavirüs salgını ile birlikte Dünya’da ve Türkiye’de de vakaların artış halinde olduğunu söylemişti.
‘SON 5 YILDA ARTIŞ GÖSTERDİ’
Demirbaş, “Uyuz, bizim Sarcoptes scabiei dediğimiz bir parazit veya halkımızın anlayabileceği şekilde bir küçük böcek şekilde tanımlayabiliriz. Buda mikroskop altında görülebiliyor. Biz bunu semptomları ile tanıyabiliyoruz. Özellikle parmak aralarında, bileklerde, koltuk altlarında, kasıklarda küçük küçük çizgiler şeklinde olabiliyor ve bol kaşıntısıyla tanınıyor. Oralardan altığımız kazıntılarla sürüntü örneklerinin mikroskop altında görüp bu paraziti veya bu böceğin uyuz tanısını koyuyoruz. Dünya genelinde özellikle son yıllarda uyuz vakarlında artış yaşanıyor. Özellikle belirli bir dönem sahra altı ülkelerde hijyen koşulları, temiz su sorunları yaşan ülkelerde fazlaydı ama özellikle bizim dikkatimizi çeken şey şu oldu, Covid dönemindeki o kapalı alanlarda insanların daha çok zaman geçirmesinden sonra bu uyuz vakalarında son 5 yılda neredeyse 2019 yılından beri artış yaşandı” dedi.”
‘CİDDİ BİR SALGIN VAR DİYEMEYİZ’
Türkiye’deki uyuz vakalarının özellikle 6 Şubat 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından meydana geldiğini bunun da toplu yaşam alanlarında bulunan kötü koşullar nedeniyle artış halinde olduğunu belirten Demirbaş, “Covid-19’dan sonra dünya genelinde, Türkiye’de de aynı şekilde artışlar yaşanmıştı. Özellikle bizde de 6 Şubat depreminden sonra, çadır kentler ve toplu yaşam alanları olsun, kötü hijyen koşullarında maalesef depremzedelerimizin yaşamasıyla birlikte beraber kimi grupların veya düzensiz göçlerle toplu alanlarda yaşama başladı ve bu gibi olumsuz şartlardan dolayı ülkemizde de artış yaşandı. Bu artış salgın mıdır değil midir? Aslında bizim halk sağlığı uzmanları olarak konuya baktığımızda, şuan için ciddi bir salgın diyemeyiz. Ama vakalarda artış var mı evet var diye biliriz. Umarız bu salgın boyutuna ulaşmaz. Uyuzun kış aylarında kapalı alanlarda, insanların daha çok bir biri ile temas etmesinden dolayı kış aylarında uyuz daha fazla görülür vaka olarak. Hem Türkiye’de hem de Siirt genelinde maalesef artış var. Siirt özelinde son verilere baktığımda, okullarımıza gidip bir talep olursa tarama yapıyoruz. Toplum sağlığımız, hekimlerimiz, teknik çalışanlarımızla. Eylül ayında taramamız sonucunda 76 tane öğrencimizde pozitif vaka tespit etmişken, Ekim ayına geldiğimizde bu sayı 95’e yükseldi. Önümüzde kış, muhtemelen artış daha da olacak kış aylarında. Kasım, Aralık hatta Ocak ayları gibi. Bizde bunun için hem İl Sağlık Müdürlüğü’müz hem de Toplum Sağlığı Merkezi’miz olarak önlem almaya çalışıyoruz” dedi.
UYUZA KARŞI NE YAPILABİLİR?
Vatandaşlar en çok uyuza karşı ne yapılabilir sorusuna yanıt ararken, uyuz vakalarına karşı uyaran Demirbaş, hijyen koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Halkımızın bir uyuz vakası ile karşılaştığında kendi bireylerinde, kendi çocuğunda veya kendisinde en azından pozitif bir vaka ile temaslı olduklarında yapması gereken bazı şeyler var. Vatandaşlarımıza anlatıyoruz, gerekli ilaçları reçete edebiliyoruz. Onların özellikle dikkat etmesi gereken şey teması azaltmaları gerekiyor. Aynı evin içeresinde bir pozitif vaka veya temaslı vaka ile yaşadıkları zaman bütün ev sanki pozitifi olacakmış gibi önlemlerin alınması gerekiyor. Özellikle çarşaflarda, kıyafetleri 60 derecenin üzerinde yıkama bu uyuz parazitinin ölmesine neden oluyor. Pozitif vakaların görüldüğü yerlerde teması kesmek, taziyelere, düğünlere gitmemek, ev ziyaretlerini kesmek gerekiyor. Çünkü her temas pozitif olma ihtimalini taşıyor. Temas olduğunda veya pozitif vaka ile temas olduğunda özellikle vatandaşlarımızı hijyen koşullarına riayet etmeleri önem arz ediyor. Uyuz, şuan için çok öldürücü değildir ama bazı özel hastalıklar vardır, özel hastalarımız vardır. Bağışıklık sistemi düşmüş, çok küçük bebeklerimiz vesaire bunlarda hayati tehdit edici sonuçlara neden olabiliyor. Ama onun dışında hayat kalitesini, hayat konforunu çok bozan bir hastalık. Özellikle gece kaşıntı ile uyanma, kalitesiz uyku, gündüz gene kaşıntı vesaire yapabiliyor. Bundan dolayı da hayat kalitesinin konforunu bozan ve en büyük tehlikesi de şu, başka insanlara da bulaşabiliyor. O yüzden tehlikeli midir derseniz, hayati risk açısında belki tehlikesi yoktur. Ama bütün toplumu etkilediği için tehlikeli ve riskli hastalık olarak tanımlayabiliriz.”