'Devletin hafızası saat gibi çalışıyor' diyen Bahçeli, koalisyonsuz iktidara gelemediklerini unuttu

Abone ol

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin herhangi bir koalisyonun parçası olmadan iktidara gelemediği detayını atlayarak bu konuda muhalefete eleştiriler yöneltti; bunu yaparken de "Devletin hafızası saat gibi çalışıyor" ifadesini kullandı.

GERÇEK GÜNDEM

1969 yılında Alparslan Türkeş tarafından kurulan ve o günden bu yana herhangi bir koalisyonun parçası olmadan iktidara gelemeyen MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Millet İttifakı'na eleştiriler yöneltirken o dönemleri 'unuttu.'

Türkiye'nin başına ne geldiyse koalisyon hükümetleri yüzünden geldiğini ileri süren MHP lideri, 'parlamenter sistemin istikrarı sağlayamadığını, bir türlü beklenen huzur, refah ve iyileşmeyi tahkim ve takviye edemediğini' iddia etti.

Bahçeli, "CHP’den İYİ Parti’ye HDP’sinden bölücü partilere kadar alayının gayesi parlamenter sisteme geçmek. Ortaklık kuran partiler arasında çekişmeler ile koalisyon hükümetlerini övmek akılsızlıktır" dediği konuşmasında "Böylesi zihniyetlerin aklı koltuktadır. Kendi partisinde ülkücü bırakmamıştır. Biz doğruları söylemekten korkmayacağız" ifadesine de yer verdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i "Koalisyon hükümetleri son derece faydalıdır" şeklindeki görüşünden dolayı da hedef alan Bahçeli, şöyle tepki gösterdi:

"Devletin hafıza kaybına uğradığını söyledi. Ancak Türkiye ne çektiyse koalisyon hükümetlerinden çekmiştir. Muhatapları uyarıyorum, devletin hafızası saat gibi çalışmaktadır.

Bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar. Kılıçdaroğlu iflas bayrağını çoktan çekmiştir. Kazanamayacak adaylarını kazandırmak içni oturduğu masadan 'Kumar masası' diyerek önce kalkan sonra tıpış tıpış geri oturan ve milleti kandıran İP parti başkanı ve yönetimi iyice çuvallamıştır. Bunlara güven duyulamaz. Bunlara itibar edilemez. Çünkü bunlar sabah başka, akşam başkadır. Dün dediklerini bugün yalanlayan, bugün söylediklerini de gelecekte çiğneyecek olan ilkesizler güruhu Zillet İttifakı'nda buluşmuştur."

MHP'nin koalisyon ortağı olarak yer aldığı hükümetler şöyle:

1. MC HÜKÜMETİ

Sadi Irmak'ın geçici hükümetinin ardından 31 Mart 1975'de Süleyman Demirel Başbakanlığında hükümete bıraktı. Necmettin Erbakan'ın Başbakan Yardımcısı olduğu, Adalet Partisi, MSP ve MHP arasındaki bu hükümet, 21 Haziran 1977'ye kadar iş başında kaldı. Bu hükümet tarihe I. MC (Milliyetçi Cephe) hükümeti olarak geçti.

2. MC HÜKÜMETİ

Azınlık hükümeti olarak kurulan 2. Ecevit hükümetinin (21 Haziran - 21 Temmuz 1977) ardından II. MC olarak adlandırılan AP, MSP ve MHP koalisyonu 21 Temmuz 1977'de kuruldu ve 5 Ocak 1978'e kadar görev başında kaldı. Türkiye toplumsal ve siyasi tarihinin en sancılı yıllarının yaşandığı dönemdi; Aralık 1978'de Maraş Katliamı yaşandı.

Başbakan Demirel'in bu katliamın ardından söylediği, "Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz" sözleri tarihe geçmişti.

DSP-ANAP-MHP KOALİSYONU

28 Mayıs 1999'da göreve başlayan 57. Hükümet'te ise, Başbakan Bülent Ecevit (DSP), Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli (MHP) ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'dı (ANAP). Bu hükümet de 2001 krizinin ardından erken seçime gitti ve 2002 seçimlerinin ardından AKP hükümetleri dönemi başladı.

MHP, şimdilerde de iktidar partisi AKP'yle birlikte Cumhur İttifakı'nda bulunuyor.

KILIÇDAROĞLU'NA ÇARPITILDIĞI KANITLANAN SÖZLERİ ÜZERİNDEN YÜKLENDİ

Bahçeli, bu sözleri sarf ettiği Nevşehir mitinginde Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu anmayı da ihmal etmedi.

Ana muhalefet partisi liderine, doğrulama platformları tarafından açıkça çarpıtıldığı ortaya konan sözleri üzerinden yüklenen siyasetçi, şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu, eroinmanlardan, esrarkeşlerden temiz para alacağını iddia ediyor. Kılıçdaroğlu ve siyasi kadrosu utanmadan, sıkılmadan ABD'yi tatmin edeceklerini açıklıyor. HDP'nin kayyum partisi PKK'nın maske takmış yeni oluşumu Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu'nu alkışlayıp arkasında duruyor. Küresel düzeyde faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarının sözcüleri, eli kalem kalem tutan gayri milli sefiller, sözde aydınlar, yerli ve yabancı kiralık gazeteciler, Mondros artıkları, Sevr hayranları, müzakereci çevreler Kılıçdaroğlu'na şak şakçılık yapıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'na ülkenin geleceği bırakılamaz. Başarısızlıkları basiretsizlikleri gün gibi ortadadır. 387 günde bir cumhurbaşkanı adayını güç bela bulabilen bir ittifak vardır. Bunlar Türkiye'yi 3 günde batırır."

CHP LİDERİ ASLINDA NE DEMİŞTİ?

Bir Facebook hesabı tarafından 6 Nisan 2023 tarihinde yapılan paylaşımda yer alan videoda Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir programda ekonomik vaatlerinin kaynağı olarak dış yatırımcılardan gelecek olan 300 milyar dolardan bahsederken, uyuşturucu baronlarını kast ettiği ve bu paraya 'temiz para' dediği iddia edilmişti.

Bu haber, çok sayıda kullanıcı tarafından paylaşılmıştı.

Videoda yer alan kısım, 5 Nisan 2023'te Serap Belet ve Kürşad Oğuz ile yapılan Habertürk yayınındandı.

Programın iddiaya konu olan kısmında Oğuz'un sorusu ve Kılıçdaroğlu'nun yanıtında yer alan ifadeler ayrıntılı incelendiğinde, bahsi geçen kısmın bağlamından koparıldığı ve çarpıtıldığı anlaşılıyordu.

Kürşad Oğuz, "Siz bir süredir, çok yakın bir dönemden itibaren bu ekonomi vaatlerinizi daha net söylemeye başladınız. Çünkü hep şu söyleniyordu: 'Tamam ama ne yapacaksınız?' Kadrolarınız güçlü vesaire ekonomiyi düzelteceksiniz, ama ne yapacaksınız?" diyerek Kılıçdaroğlu’nun ekonomik vaatlerinden bahsediyor. Sonrasında bu vaatlerin maddi anlamda nasıl karşılanacağını soruyordu.

1:37:53 dakikasında Oğuz, "Bunları nasıl karşılayacaksınız, nasıl vereceksiniz yani 14 Mayıs'tan sonra ne kadarlık bir zaman diliminde bunları yapabileceksiniz, yapamazsanız ne olacak? Kaynak neresi?" sorusunu yöneltiyordu.

Bu soruya Kılıçdaroğlu'nun cevabı şu şekildeydi: "Türkiye zengin ülke, nerede kaynak yok? Tasarrufa gidersiniz. Ben 300 milyar dolar parayı getireceğim bu ülkeye, temiz para."

Bunun üzerine Belet, "Dışarıdan yatırımcıyı mı kast ediyorsunuz?" diyordu.

Kılıçdaroğlu ise "Evet. Temiz para. Uyuşturucu baronlarının parası. 300 milyar dolar parayı getireceğim Türkiye’ye. Öyle IMF, git yalvar yakar değil… Ülkenin soyulmasına izin vermeyeceğiz…" diyerek vaatleri sıralamaya devam ediyordu.

Ancak devamı izlendiğinde Kılıçdaroğlu'nun temiz para derken 'uyuşturucu baronlarının parasını' kast etmediği açıkça anlaşılıyordu. Yayının 1:45:03 dakikasında CHP lideri şu ifadeleri kullanıyordu:

"Uyuşturucu baronlarına hizmet eden bir siyasal iktidar olamaz. Uyuşturucu baronunu hapishaneden çıkaran bir siyasal iktidarın bu ülkeye faydası olamaz. Ya Türkiye uyuşturucu cenneti oldu… En son yine galiba yanlış hatırlamıyorsam Güney Amerika'dan yine Türkiye'ye gelecek olan ciddi bir uyuşturucu yükünü daha yakaladılar. Nereye geliyor bunlar? Hepsini polis tek tek biliyor. Tek tek, hangi gemiyle geldi, Afrika'ya nereye geldi, oradan gemilerin değiştirilerek Türkiye'ye nasıl geldi, buradan nasıl dağıtıldığını, dağıtanların kimler yaptığını… Hepsini polis biliyor. Çünkü bu ülkenin yürekli polisleri var. Ama siyasi otorite baskılıyor, hayır dokunmayacaksınız, diyor. Ben bunu biliyorum."

Kılıçdaroğlu bu sözlerle polislerin uyuşturucuların kimler tarafından, nerede ve nasıl dağıtıldığını bildiğini fakat siyasi otorite tarafından bastırıldığını iddia ediyordu; yani uyuşturucu baronlarının parasından temiz para olarak bahsetmiyor, mevcut iktidarı bu konuda eleştiriyordu.

Akşener'den Erdoğan'a 'terör' yanıtı Seçim 'Otoriter bir rejimi demokratik yollarla değiştireceksiniz' Seçim CHP'li Çeviköz: Suriyeliler iki yıl içinde ülkelerine dönecek Gündem MHP'ye göre anketlerin amacı 'manipülasyon' Seçim