Erdoğan sert politikalar mı izleyecek?
Erdoğan bundan sonra daha sert politikalar ve siyaset izler mi? Siyaset bilimci Özgün Emre Koç, Gerçek Gündem için değerlendirdi.
Özgün Emre Koç, Erdoğan’ın yeni dönemini analiz etti. Koç, Erdoğan’ın belli tavizler verebileceğini, Avrupa Birliği ve Amerika'yla ilişkilerini tazeleme arayışı içerisinde olduğunu, hem Rusya'yı hem Batı'yı idare ederek, mevcut sertlik ve otoriterlik konumunu devam ettireceğini düşündüğünü aktardı. Koç ile yaptığımız röportajdan bazı öne çıkan başlıklar şöyle:
‘‘ERDOĞAN’IN DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KADAR AĞIR BİR SOPAYLA HALKIN KAFASINA VURMAYA YELTENEBİLECEK BİR EKONOMİK KABİLİYETE SAHİP OLDUĞU KANAATİNDE DEĞİLİM’’
‘‘AKP aslında 2018’den beri bir erime süreci izliyor. Parti olarak küçülüyor. Fakat Erdoğan büyüklüğünü korumaya devam ediyor. Yani uyguladığı siyaset ve strateji ile gücünü korumaya devam ediyor.
Seçim gecesi balkon konuşmasında seçim çalışmasını başlattı Erdoğan. Ve sert bir şekilde başlattı. Öyle görünüyor ki sert üslup devam ettirilecek. Ben bir yumuşama beklemiyorum Erdoğan'dan. Bir rahatlama, bir rehavet ve bir tırnak içinde bir liberalleşme beklemiyorum. Fakat düşündüğümüz kadar ağır bir sopayla halkın kafasına vurmaya yeltenebilecek bir ekonomik kabiliyete sahip olduğu kanaatinde değilim.
Belli tavizler verecek. Çünkü Avrupa Birliği ve Amerika'yla da ilişkilerini tazeleme arayışı içerisinde ve oradan kendisine gelen yeşil ışıklar da var. Hem Rusya'yı hem Batı'yı idare ederek, mevcut sertlik ve otoriterlik konumunu devam ettireceği anlaşılıyor. Yerel seçimde de gaza basmaya devam edecek ama daha da sertleşir mi? Açıkçası kendisi açısından da zor. Çünkü şöyle bir risk de var karşısında: Birkaç yıldır seçim manyağı yapıldı toplum.
Özellikle 2014-2015’den beri. Arka arkaya seçimler, referandumlar ve en son 2019’da muhalefet başarılı olabileceğini gördükten sonra dedi ki ‘Biz bu işi çözüyoruz. 2023 genel seçimlerde bu işi bitireceğiz. Bize güvenin. Lütfen sokağa çıkmayın. Sakin olun. Provokasyonlara gelmeyin, aldanmayın. Sokak siyasetine kapılmayın. Sakin bir şekilde sandığı bekleyin. Hepimiz seçim için çalışalım’ dedi ve böyle bir şartlanmaya sokuldu. Toplumda sokağa çıkma eşiği aşıldı ve şöyle bir hayal kırıklığı da yaşandı bir yandan: Seçimle de bu iş olmuyor. Siz dediniz ki bu işi seçimle bitiriyoruz. Bu son artık dediniz. Olmadı.
Artık toplumun önünde beş yıl sonra bir seçim var ve ona ilişkin de pek umut yok. Geniş toplumsal kesimlerin mobilizasyonunu protesto hareketlerini, grevleri, sokak mücadelelerini artık psikolojik olarak dizginleyebilecek faktör sayısı azaldı. O yüzden bunu tahrik etmek de Erdoğan'ın işine gelmeyecektir diye düşünüyorum bu süreçte. Kendiside enerjisini buraya kanalize etmek istemeyecektir. Bunu öngörerek hareket edebilir diye düşünüyorum bu süreçte.’’