Hatay’da sistematik ‘oy çalındı’ iddiası: Ölü ve kayıpların yerine oy kullandırıldığını düşünüyorum

Türkiye, ‘kader seçimi’ olarak nitelendirilen 14 Mayıs seçimlerindeki ‘şaibe’ iddialarını konuşuyor. Seçim gecesi AKP yönetimindeki kamu yayıncısı Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını açıklama konusundaki tartışmalı tavrı, diğer ajanslar ve muhalefet partilerinin verileri sağlıklı toplama ve açıklama konusunda yaşadığı sıkıntılar konuşulurken sosyal medyada şimdi de sandık seçmen listelerinin oluşturulması konusunda ‘şaibe’ iddiaları gündeme geldi.

İki gün önce yani 16 Mayıs’ta Twitter’da seçim tutanakları ve YSK verileri arasında tutarsızlık olduğuyla ilgili paylaşım yapanların sayısı 1 milyona ulaştı.

Seçim sonuçlarına ve sandık seçmen listelerine yönelik ‘şaibe’ ve usulsüzlük iddialarının merkezinde ise Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen iller yer aldı. Depremden etkilenen 11 il ile özellikle Hatay’da yaşanan binlerce kayba ve zorunlu göçe rağmen seçime katılanların oranının yüksekliği dikkat çekti. Şaibe tartışmasında özellikle deprem bölgesinde oyların ve sandık sonuçlarının manipüle edildiğine dair iddialar gündeme oturdu.

HATAY’DA DEPREME VE 700 BİN GÖÇE RAĞMEN 2018 İLE 2023 SEÇİMLERİ ARASINDA SANDIĞA KATILIM ORANI SADECE YÜZDE 4 DEĞİŞTİ

Nüfusu 2018’de 1,575 milyon olan Hatay’da 2018 seçimlerindeki seçmen sayısı 1.042.335 iken oy verenlerin sayısı 908 bin 859. Yani Hatay’da 2018’de seçime katılım oranı yüzde 87.

Nüfusu 2023’te 1.699.157’e yükselen Hatay’da 2023 seçimlerinde 1.062.040 kayıtlı seçmenin 883 bin 992’sinin oy kullandığı açıklandı. Yani 2023 seçimlerinde Hatay’daki katılım oranı yüzde 83 oldu.

Depremde yaşanan binlerce kayba, yaklaşık 700 bin depremzedenin zorunlu olarak göç etmesine ve Hatay’ın yerle bir olmasına rağmen 2018 seçimleriyle 2023 seçimleri arasında sandığa gitme oranı ise sadece yüzde 4 oranında değişti.

Hatay Havalimanı’nın 17 Mayıs’a kadar kapatılması, 700 bin Hataylının göç etmesinden dolayı Hatay’a gidip oy kullanmada yaşanacak zorluklar ve otobüs seferlerinin oy kullanmaya gitmek için yetmediği çokça konuşulmuştu.

MÜŞAHİDİN ‘HATAY’DA FARKLI YOLLARDAN OYLAR ÇALINDI’ İDDİALARI

Seçim günü Hatay’daki sandıkta görev yapan Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir müşahit sürece ilişkin gözlemlerini ve ikinci turda alınması gerekli önlemler konusundaki görüşlerini Gerçek Gündem’e anlattı.

İsmini vermek istemeyen müşahide göre, Hatay’da seçimlerde usulsüzlükler farklı şekillerde yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi mezunu müşahit, deprem bölgesindeki illerde hayatını kaybeden yurttaşların sayısının 350-500 bin arasında olduğunu ileri sürdü:

“Ölü sayısının en az 350-500 bin arasında olduğu kesin. Bunu Boğaziçili ve ODTÜ’lü hocalarla kendi aramızda istişare ettik, tartıştık ve bu kesin. Çok net bir şey. Yıkılan bina sayısı belli, biz hesaplamalarımızı yaptık ve 6 Şubat depremleri sonrası kesin olarak 350-500 bin arasında ölüm oldu. Her aklı başında kişi bunu hesaba kitaba döküp en az 350 binle 500 bin arasında ölüm olduğunu net görebilir.”

“HATAY’DA YAPILAN USULSÜZLÜKLERDEN İLKİ ÖLEN İNSANLAR ÜZERİNDEN FARKLI KİMLİKLERLE OY KULLANDIRILMASI”

Hatay’da seçimler sırasında farklı yollardan usulsüzlükler yapıldığını söyleyen müşahit, bu usulsüzlüklerdeki ilk ve en güçlü olasılığın ölü sayısının az gösterilmesi olduğunu belirtti. Müşahit, Hatay’da ölen insanlar üzerinden düzenlenen farklı kimliklerle oy kullandırıldığını savundu:

“Toplam ölü sayısı 50 bin olarak gösterildi. Dolayısıyla ölen insanların üzerine düzenlenen kimliklerle oy kullandırıldı. Kimliklerdeki fotoğraf değiştirilse de kimse anlamaz. Seçim listelerini kontrol edebilecek mekanizmaları varsa amenna, ama yok gibi görünüyor. Sahte kimlik kartı düzenlemek çok basit bir şey. Ben düzenlenmişini gördüğüm ve denk geldiğim için oradan biliyorum.”

“ALT-ÜST SOYA BAKILDIĞINDA ÇOK ÖNCEDEN VEFAT EDENLERİN SAĞ OLARAK GÖSTERİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Müşahit, e-Devlet’ten alt-üst soy sorgulamasına bakıldığında çok önceden hayatını kaybedenlerin sağ olarak gösterilerek seçimlerde bu şekilde usulsüzlükler yapılabileceğini belirtti. Müşahit, sağ olarak görünen kişiler üzerinden düzenlenen kimlik numaralarıyla oyların kullandırılmış olabileceğine dikkat çekti:

“e-Devlet’te alt-üst soy sorgulama diye bir şey var. Zamanında Fetullah Gülen de ‘biz ölülere oy kullandıracağız’ demişti. Alt-üst soya baktığımızda 1890’larda yaşayan akrabaların ölü olarak değil de yaşıyor olarak gösterildiğini görüyoruz. Onlar üzerinden düzenlenen kimlik numaralarıyla oy kullandırılmış olabilirler. Oyu atacak kişinin fotoğrafının da kimliğe entegre edilmesiyle bu oyların atılabileceği çok büyük bir olasılık.”

“EĞER OYLARIN ÇALINMASININ ÖNÜNE GEÇİLMEK İSTENİYORSA biOnay SİSTEMİNİN KULLANILMASI LAZIM”

Hatay ve diğer deprem bölgelerinde bu sorunların düzeltilmesi için ‘biOnay e-Kimlik Doğrulama Hizmet Sağlayıcı’sı kullanılması gerektiğini belirten müşahit, bu sistemle oyların çalınmasının önüne geçilebileceğini vurguladı:

“biOnay e-Kimlik Doğrulama Hizmet Sağlayıcı’sı kullanılırsa kişinin kimlik kartı orijinal mı değil mi onu anlayabiliriz. Bunun kullanılması muazzam olur. Eğer oyların çalınmasının önüne geçilmesi isteniyorsa bu sistem hemen kullanılmalı.”

“142 BELGESİ SANDIK GÖREVLİLERİNE TESLİM EDİLMEDİ”

Müşahit, Hatay’da yapılan bir diğer usulsüzlüğün ise seçimde görevli kişilerin birden fazla oy kullanması yöntemiyle yapılmış olabileceğini belirtti. Bunun önüne geçilmesi için 142 belgesi olan görevlilerin bu belgeleri oy kullandıktan sonra sandık görevlilerine teslim etmeleri gerektiğini belirten müşahit, bu belgelerin teslim edilmediğine şahit olduklarını söyledi.

“EVİNDE, TANIMADIĞI 7 SURİYELİNİN KAYITLI OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

Müşahit, Hatay’daki bir ilçenin belediye başkanıyla komşu ve ona çok yakın biriyle konuştuğunu belirterek, konuştuğu kişinin Hatay’ın nüfuzlu ailelerinden biri olduğunu söyledi:

“Konuştuğum kişi kendini Hatay’a adamış biri ve AKP’den çok fazla arkadaşı var. Bana evinde 7 tane Suriyelinin yaşıyor olarak göründüğünü söyledi. Bunu da tesadüfen öğrenmiş. Hatay’a Su İşleri’ne gittiğinde evinde 7 Suriyelinin kayıtlı olduğunu öğrendi. Adıyaman’da da başka nüfuzlu bir aileden biri bana de boş ofislerinin üzerinde Suriyelilerin kayıtlı olduğunu söyledi. Buradan tek bir sonucu çıkarabiliriz. Bu kayıtlı görünen Suriyelilerin gerçekten yaşadığını nereden biliyoruz? Nasıl kanıtlayacağız, nerden bulacağız?”

“TUT Kİ BEN AKP’LİYİM VE SANDIK KURULU ÜYESİ OLMAK İSTİYORUM AMA KENDİMİ CHP’Lİ OLARAK GÖSTERİYORUM, KİM BUNU TESPİT EDEBİLİR?”

Bu tür sorunların ıslak imza öncesinde çözülmesi gerektiğini söyleyen müşahit, ıslak imza esnasında da birtakım sıkıntıların yaşandığını ifade etti. Dün bir arkadaşının ‘partilerden sandık kurulu üyesi olmak isteyen var mı’ diye sorduğunu belirten müşahit, arkadaşına şu şekilde cevap verdiğini söyledi:

“Tut ki ben AKP’liyim ve sandık kurulu üyesi olmak istiyorum ama bunu söylemiyorum ve kendimi CHP’li veya İYİ Parti’li olarak gösteriyorum. Bunu tespit edecek bir mekanizma var mı” diye sordum ama bana hala cevap veremedi.

ANTAKYA VE DEFNE’DEKİ SANDIKLARA İTİRAZ EDİLDİ

CHP İl Disiplin Kurulu Başkanı ve Hatay Barosu Avukatı Erhan Biner, Antakya ile Defne’deki sandıkların bir kısmına itiraz edildiğini söyledi. Sandıkların bir kısmına Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) itiraz ettiğini belirten Biner, diğer itirazların da AKP tarafından yapıldığını anlattı:

“TKP ile birlikte Türkiye Komünist Hareketi (TKH) de listedeydi. TKP’ye yazılması gereken oylar TKH’ye yazılmıştı. Bununla ilgili itirazlar yapıldı ve sandıklar yeniden sayıldı. Geri kalan itirazlar da AKP’nin yaptığı itirazlardı. Çünkü AKP gece saat 12-1’e kadar 5 vekildeydi, CHP ise 3 vekildeydi. İYİ Parti, TİP ve MHP de birer vekil almıştı.”

AKP SANDIKLARA İTİRAZ ETTİ AMA HERHANGİ BİR USULSÜZLÜK TESPİT EDİLMEDİ

AKP’nin 5 vekilinden birinin CHP’ye geçtikten sonra bu duruma AKP’nin sürekli itiraz ettiğini söyleyen Biner, sandıkların yeniden sayıldığının ancak herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini ifade etti.

“GELMEYENLERİN YERİNE OY KULLANDIRILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Hatay’da usulsüzlük yapıldığına dair çok fazla iddianın olduğunu söyleyen Biner, Hatay halkının çok büyük bir kısmının göç ettiği halde seçimlerde bu kadar yüksek katılım olmasını bir türlü anlayamadığını ifade etti:

“Şuna hayret ediyorum. Hatay halkının büyük bir kısmı dışarıdayken seçimde bu kadar yüksek katılım olması bize garip geliyor. Bu kadar insan nereden geldi? Gelmeyenlerin yerine oy kullandırıldığını düşünüyorum. Usulsüzlükler yapıldığını düşünüyorum.”

“HATAY’DA YIKIM OLMAYAN İLÇELERİN HEPSİNDE AKP TULUM ÇIKARIYOR”

Çoğu yere müşahit koyamadıklarını belirten Biner, Hatay’da olmayanların, göç edenlerin veya ölülerin yerine oy kullandırılıp imza atılmış olabileceğini söyledi:

“Antakya merkezde ne kadar büyük bir yıkım olduğunu gördünüz. Samandağ ve Arsuz’daki yıkımı da gördünüz ama Reyhanlı’da, Altınözü’nde hiçbir şey yok. Yıkım olmayan ilçelerin hepsi AKP’li, hepsi tulum çıkarıyor burada. Diğer partiler sandıkları tutamadılar.”

“MÜŞAHİT VE AVUKAT SAYISINI ARTIRACAĞIZ”

İkinci tura kadar müşahit ve avukat sayılarını artıracaklarını söyleyen Biner, Reyhanlı, Yayladağı ve Kırıkhan gibi AKP’nin güçlü olduğu yerler için diğer CHP teşkilatlarından veya vatandaşlardan destek almaları gerektiğine dikkat çekti:

“Bu iş sandıkları tutmakla halledilir. Hatay için, Gaziantep, Adana ve Mersin’den CHP teşkilatlarından veya vatandaşlardan destek almamız gerek. O kişiler saat 8-9 gibi oy kullanıp sandıkların başına gelirlerse sıkıntılı okul, ilçe ve sandıkları tutabilirler. Hatay’da AKP’nin güçlü olduğu yerlere gelip CHP adına müşahitlik yapsalar, bize bu bile yeter.”