İnce: 'Hoş geldiniz, güle güle'de bir kasıt yok; kırgınsa Kemal Bey'i arayabilirim dedim

Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, TV100'de Candaş Tolga Işık'ın sunduğu "Az Önce Konuştum" programına katıldı.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "seçim teklifi"yle ilgili tartışmalar sorulan Muharrem İnce, Millet İttifakı'nın seçim görüşmeleri sırasında kendisiyle bir görüşme yapılmadığını söyledi.

'KEMAL BEY'E BİRBİRİMİZİ İNCİTMEYELİM, BİRBİRİMİZE LAZIM OLURUZ DEDİM'

İnce, "Biz imzamızı toplamışız, sonra kuralar çekilecek. Kuraların çekilmesine 24 saat kalmış, ayın 29'u. Sayın Kılıçdaroğlu gelmiş Memleket Partisi'ne, deprem konuşmuşuz, sandık güvenliği konuşmuşuz ve trolleri konuşmuşuz. Saldırıyorlar, hain falan diyorlar, bunlara engel olun dedim. Ayıp oluyor, birbirimize lazımız, ikinci tura ben mi siz mi kalırsınız bilemem dedim. Birbirimizi incitmeyelim dedim" yanıtını verdi.

Görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu'yla ortak açıklaması sona ererken söylediği "Ayağınıza sağlık. Hoş geldiniz, güle güle" sözlerinde bir kasıt olmadığını belirten İnce, "Hoş geldiniz, güle gülede bir kasıt yok. Samimi olarak söylüyorum, hiçbir art niyetim yoktu. Hatta Engin Altay aramıştı, Kemal Bey'in bir kırgınlığı varsa kendisini arayayım dedim. Yok, ben sana inanıyorum dedi" ifadelerini kullandı.

'İTTİFAK BEKLENTİM YOKTU'

"Yukarıda hiçbir şey konuşmamışız. Aşağıda 'Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz'. Yukarıda Halil İbrahim sofrası yok, basının önünde var. Orası olmaz" diyen İnce, görüşme öncesinde de bir ittifak beklentisi olmadığını söyledi.

İnce, "Benim beklentim yoktu. Neden yok? Ben ilkeler ittifakına varım. Biz Memleket Partisi olarak ilkeler ittifakına varız, menfaat ittifakına yokuz. İlkeler ittifakı nedir? Bir Atatürk tartışılmayacak. İki terörle aramıza mesafe koyacağız. Üç eğitim tarikatlara bırakılmayacak. Dört laiklik korunacak. Beş kadına şiddet ve çocuk istismarı yüksek sesle kınanıp engellenecek, kadın cinayetleri için sert tedbirler alınacak. Bunlar ittifak olur" dedi.

Millet İttifakı'nı da "menfaat ittifakı" olarak nitelendiren İnce, "Ama şu ittifak olmaz: Beni cumhurbaşkanı adayı yapın, sen cumhurbaşkanı yardımcısı ol, sen de ol... 7 tane boncuk gibi dizilin. Başka ne istiyorsun, bir de bakanlık verelim. Başka ne istiyorsun, milletvekilliği. Listeler burada CHP listelerinden toplam 77 kişi aday. Bu menfaat ittifakı olur. Bizim böyle bir beklentimiz yok" diye konuştu.

'ATATÜRK'ÜN ÇANKAYA'SINDA SADULLAH ERGİN OLUR MU?'

Üç partiyle ittifak önerdiğini hatırlatan Muharrem İnce, "Biz ilkeler ittifakı kurabilirdik. Ben dedim. Gelin CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi... Bırakın bunların oyu falan yok dedim. Ne oyları var ya? Dördünü toplasan yüzde 1 oyu var. Bırakın dedim, gelin üçümüz beraber oturalım, Atatürk diyelim, terörle mücadele diyelim, cumhuriyet diyelim, laiklik diyelim, çağdaş eğitim diyelim, sığınmacıları göndereceğiz diyelim, çıkalım toplumun karşısına. Ben bunu önerdim. Basının huzurunda söyledim, bu bir tekliftir. Gerek yoktu bu kadar yardımcılık, bakanlık dağıtmaya. İçim sızlıyor benim CHP listelerini görünce. Ya Atatürk'ün Çankaya'sında Sadullah Ergin olur mu? 'Ali Dibo' olur mu Çankaya'da? İlk ittifakı olsaydı olurduk" ifadelerini kullandı.

CHP'den yapılan teklifin içeriğini soran Candaş Tolga Işık'la Muharrem İnce arasında şu diyalog yaşandı:

'MENFAAT İTTİFAKI DOĞRULTUSUBNDA TEKLİFLER GELDİ'

Işık: Size teklifler geldi mi?

İnce: Teklifler menfaat ittifakı doğrultusunda geldi.

Işık: Somut olarak kim, size ne teklif etti?

Basının huzurunda söylediğimi tekrar ediyorum, ben bunları konuşmuyorum dedim. Benim konuşacağım, bir terörün her türlüsünü kınayacağız, Atatürk kırmızı çizgimiz bunda anlaşalım. Ben bundan başka bir şey söylemedim. Yoksa 3 milletvekilliği, 5 bakanlık bunları geçeceksin.

Işık: Böyle bir teklif geldi mi?

İnce: Hayır. Nasıl gelecek, gelemez ki. Partisinin listelerinin yarısını vermiş zaten.

'YEDİLİ İTTİFAK HALA ANITKABİR'E GİDEMEDİ'

Işık: Peki Engin Altay neyden bahsediyor? "Memleket Partisi genel merkezine yapılan ziyaretin ardından aynı gün ve ertesi gün, Sayın İnce ile iki kez görüşme gerçekleştirilmiştir. Maalesef önerilerimize uygun bir yanıt alınamamıştır" dedi.

İnce: Biz ilke ittifakı istiyoruz. Onlarınkisi diğerleriyle yaptığı ittifak gibi bir ittifaktı.

Işık: Buna somut cevap verir misiniz? Yuvarlak cevap veriyorsunuz.

İnce: Nasıl yuvarlak cevap veriyorum. Candaş Bey, gazetecisiniz ama ben de siyasetçiyim. Ben diyorum ki, menfaat ittifakının içinde olmam, ilke ittifakı. Hala Anıtkabir'e gidemedi yedili ittifak.

'ERDOĞAN'DA HÜDA PAR'I ALSIN GİTSİN'

Işık: Siz de mi "yedili" diyorsunuz?

İnce: Öyle değil mi? Utanmaya saklanmaya gerek yok. HDP aday çıkarmadı ve destekliyor. Hatta yedili de 17'li. 17 parti destekliyor. Bir art niyetle söylemiyorum bunu, yanlış olmasın. Hala gidemediler Anıtkabir'e. Erdoğan da gidemedi. HÜDA PAR'ı alsın gitsin.

'70-80 YAŞINDA ABİLERİMİZ RANT DEVŞİRME İŞİNE GİRDİLER'

Işık: "Hatırı sayılır dostlar araya sokularak bazı teklifler yapılıyormuş gibi yapıldı" dediniz. Ne demek istediniz?

İnce: Evet doğru söylüyorum. CHP'nin 70 yıldır neden iktidar olmadığını şimdi anlıyorum. 70-80 yaşında değerli abilerimiz bile buradan kendilerine bir rant devşirme işine giriştiler. Yani gidip basına açıklama yapmaları, ben de Muharrem İnce'yle konuştum falan, bunlar gereksiz işler.

'HİKMET ÇETİN'E BÖYLE BİR LAF SÖYLEMEDİM'

Işık: Hikmet Çetin'den bahsediyorsunuz değil mi? Çünkü Hikmet Bey bunu açıkladı.

İnce: İsim falan vermeyeceğim. Ben Hikmet Bey'e bu benim sorunum değil diye bir laf söylemedim. Asla öyle bir şey söylemedim. Kendisine mesaj attım. Whatsapp'tan yürüdüm yani gençlerin deyimiyle abimiz o ayrı bir mesele. Dedim ki "Abi ben sana böyle bir şey dedim mi?", cevap yazmadı bana. Asla öyle bir şey demedim. Memleket nasıl benim sorunum olmaz. Görüşmede dedim ki, "Benle konuşulan bir şey yok. Bu seçim birinci turda bitmez, ikinci tura kalır. Ama birbirimiz incitmeyelim". Ben ne Kemal Bey'i destekleyenlere bir laf edeyim ne de beni destekleyenlere bir laf edilsin. Lazım oluruz birbirimize. Ben ısrarla bunu söylüyorum. Memleket Partisi'ni destekleyenlere "hain, sarayın adamı bunlar" falan... Sonra bunları ikna etmekte zorlanırız.