Amaçları AYM'yi mi yok etmek? AKP ve MHP'nin yeni Anayasa planı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, i, AYM’nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uymaması ve üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından ortaya çıkan yargı krizi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni Anayasa açıklamasıyla farklı bir boyut kazandı. Peki geçmişte neler olmuştu?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uymaması hem muhalefetin hem de iktidar partisine mensup siyasetçilerin tepkisini çekti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM’nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uymaması, yargıdaki krizin boyutunu gözler önüne serdi. Ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, “yargıda darbe” olarak yorumlandı.
ERDOĞAN YARGITAY’IN ARKASINDA DURDU, AYM’Yİ HEDEF ALDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Yargıtay ve AYM arasında patlak veren krizde tarafını seçti.
Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi birçok yanlışı arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir” dedi ve Yargıtay’ın kararının arkasında durdu.
ANAYASA’YI SUÇLADI, “YETERSİZ KALIYOR” DEDİ
"Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez” diyen Erdoğan daha sonra 10 Kasım Atatürk'ü Anma töreninde yaptığı konuşmada da kendilerinin hakem pozisyonunda olduğunu ileri sürerek, sorunun çözümü için yeni Anayasa yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Bir kez daha Yargıtay'ın AYM kararı hakkında konuşan Erdoğan, “Yetki tartışmasının çözüm yeri anayasa, yasalardır. Anayasamız bu konuda yetersiz kalmaktadır. Çözümler peşindeyiz. Karşımıza ülkemize bir an önce yeni anayasaya kavuşturma çıkıyor” dedi.
“AYM KAPATILSIN” DİYEN BAHÇELİ’NİN 100 MADDELİK ANAYASA ÖNERİSİ
Yeni Anayasa tartışmaları uzun yıllardır sürerken, AYM’ye karşı cephe alan ve sık sık “kapatılsın” çağrısı yapan Devlet Bahçeli’nin lideri olduğu iktidar ortağı MHP’nin, iki yıl önceki 100 maddelik Anayasa önerisinde dikkat çeken satırlar mevcuttu.
Mayıs 2021’de 100 maddelik Anayasa önerisini açıklayan Devlet Bahçeli, sık sık hedef aldığı AYM’nin yetkilerini sınırlandırmak istedi.
Bahçeli anayasa değişikliği önerilerinde, "yüksek mahkeme" statüsünden çıkarılıp özel bir statüde düzenlendiğini ifade etti.
AKP DE MHP’NİN ÖNERİLERİNİ GÜNDEME ALDI: AMAÇ AYM’Yİ YETKİSİZLEŞTİRMEK
MHP’nin 100 maddelik Anayasa önerisini açıklamasından 2 yıl sonra, AKP ile MHP'nin çalıştığı taslak metinde de AYM’yle ilgili yeni düzenleme yapılmasına yönelik maddeler yer aldı.
Meclis’in açılmasıyla yeni Anayasa çalışmalarına başladığı belirtilen AKP, MHP’nin 100 maddelik önerisini baz aldı. AKP’nin 128 maddeden oluştuğu belirtilen Anayasa önerisinde de AYM’nin yüksek mahkeme olmaktan çıkarılmasının yer aldığı ifade edildi.
TÜM PARTİLERİN UZLAŞTIĞI YENİ ANAYASA ÇALIŞMASINDAKİ AYM VURGUSU
AKP ve MHP’nin önerileri ve taslak metinleri yeniden gündeme gelirken, yakın dönemdeki en kapsamlı yeni Anayasa çalışması, 2011 yılında başlamıştı. Tüm siyasi partilerin eşit temsiliyle oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda 60 madde üzerinde uzlaşılmıştı.
Uzlaşılan 60 maddede, AYM ve kararları güvenceye alınmıştı. AYM’nin kararlarının kesin olduğunun, yasama, yürütme, yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığının altı çizilmişti.
2013 yılında hem CHP hem de AKP tarafı uzlaşılan 60 maddenin Meclis’ten geçirilmesine yönelik çağrı yaptı. Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Biz bu işte yokuz” diyerek kapıyı kapatmıştı.