Ayhan Bilgen'den eski partisi hakkında dikkat çeken çıkış: "HDP'de bölünme ve küçülme kaçınılmaz"
Eski HDP'li ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski partisi hakkında açıklamalarda bulundu. Bilgen, HDP'de bölünme ve küçülmenin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
HDP’den tartışmalı bir şekilde istifa eden Kars eski Belediye Başkanı ve Türkiye’nin Sesi Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, seçimlerin ardından hükümete yakın Türkiye Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Bilgen, seçim döneminde HDP içinde yaşanan tartışmalara ilişkin de konuştu.
Bilgen, “HDP çizgisinde tıkanıklık yaşandığını” ifade ederek, “Orada en son Selahattin Demirtaş olayındaki gibi Kandil ve siyasi kurum arasında ciddi bir irade ve son sözü kim söyleyecek kavgası var” dedi.
DEMİRTAŞ YORUMU
Ayhan Bilgen, seçim sonuçlarının ardından HDP’nin küçülmesinin ve bölünmesinin kaçınılmaz olduğunu öne sürdü. Bilgen ayrıca röportajda, HDP içinde makam ve sürekliliğin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a selam göndermekle mümkün olduğunu iddia etti.
HDP’nin seçimde yaşadığı ‘başarısızlığın’ geçmişte yapılan hatalardan kaynaklı olduğu yorumunda bulunan Bilgen, HDP’de bölünmenin kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, Demirtaş-HDP arasında yaşananlara da değindi.
Bilgen, Selahattin Demirtaş’ın ‘varlığını’ abisi Nurettin Demirtaş’a borçlu olduğunu iddia ederek, “Onunla uzun yıllar aynı çatı altında çalıştım. Bu süre zarfında onda gördüğüm en belirleyici tutum, Türkiye dışı aktörlerin gücünü iç denklemden ve buradaki yönetici kadroların üzerinde ve mutlak belirleyici olarak görmesiydi. Son seçimdeki tavrı, bu noktadaki ısrarının çok fazla değişmediğini gösteriyor. Şu an hem Kandil hem de HDP’ye karşı el yükseltti, rest çekti. Zaten var olan sorunlar idare edilemez gale geldi. Artık birbirlerine tahammül sınırlarını aştılar” dedi.
BİLGEN’İN İFADELERİ DEMİRTAŞ’IN TUTUKLULUĞUNA GEREKÇE GÖSTERİLMİŞTİ
4 Kasım 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan HDP’nin eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dahil, Kobani davasında HDP’liler hakkındaki tutuklama ve tutukluluğa devam kararlarında, eski HDP’li Ayhan Bilgen’in ve Altan Tan’ın ifadeleri gerekçe gösterildiği ileri sürülmüştü.
Bilgen, ortaya çıkan haberden sonra yaptığı açıklamada, ifadelerinin arkasında olduğunu söylemişti.
Bilgen tutuklandığı davada tahliye edilmeden önceki duruşmadaki savunmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ben HDP içerisinde şeffaf karar alma süreçlerini, demokratik karar alma süreçlerini önemseyen birisiyim. Ve zaman zaman bunun dışında birtakım uygulamalara da tanıklık etmiş birisiyim. Bundan rahatsız olan birisiyim. Yani siyaset ancak kendi mekanizmaları içerisinde, kendi demokratik kanallarıyla ve şeffaf yürürse kriminalize edilmez.
Eğer bugün HDP ile ilgili birtakım polemikler yapılıyorsa, yani sadece iktidar tarafı değil, muhalefet tarafı da HDP ile birlikte olmayı, yan yana durmayı, resim çektirmeyi kendisi açısından zor görüyorsa, HDP’nin dönüp bunlara göre kendine özeleştirisini yapmasının gerektiğini düşünüyorum.
Ama bakın burada şunu özellikle tekrar zikretmek isterim: Bunu ifade etmek istiyorum. Burada dışarıdan müdahaleler değil, yani oradaki cümlem tam o şekilde. Burada birilerinin kendilerine oraya ait bir vücut kullanıyormuş gibi bir algı oluşturmasıdır.”
İKİNCİ TURDA KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLEMEYECEĞİNİ AÇIKLADI
Bilgen, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile imzalanan protokolün ardından Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeyeceğini açıklamıştı. Bilgen’in partisi yaptığı yazılı açıklamada, “Paradigma değişikliğinden dolayı Millet İttifakı ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermemiz mümkün değildir” ifadelerini kullanmıştı.