Babacan: Korkmayın Altılı Masa'ya hiçbir şey olmaz
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da partisinin “Temel İnsan Hakları Eylem Planı”nı açıkladı. Altılı Masa'yla ilgili açıklamalarda bulunan Babacan, "Türkiye’de şu an hiç yapılmadı örneği yok. Korkmayın masaya hiçbir şey olmaz.” dedi.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde ‘anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkı’nı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız” açıklamasında bulundu.
Babacan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“Hedefimiz, tam demokrasidir. Öyle eksik gedik değil. Yarım porsiyon falan değil. Tam demokrasi, tam.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de özgürlük esas, sınırlama istisna olacak. Tereddüt halinde yorum hep özgürlük lehine yapılacak.”
Toplantı ve gösteri hakkına sahip çıkacağız.
Bu sadece muhalefette sarf edilmiş bir söz değil, bunu bir iktidar hedefi olarak önümüze koyuyoruz. Milletin eleştirilerine asla kulaklarımızı tıkamayacağız.
Özgürlük, Türkiye’ye bol gelmeyecek. Özgürlük elbisesi ülkemize çok yakışacak. Türkiye’ye esaslı bir zihniyet değişimi öneriyoruz.
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, tüm vatandaşlarımızı kapsayan yepyeni bir yaklaşım öneriyoruz.
Toplumsal barış ve eşitlik öneriyoruz.
Herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu bir Türkiye hedefliyoruz.
Türk-Kürt-Arap-Laz-Çerkes demeden, sağcı-solcu demeden, Sünni-Alevi demeden, inançlı-inançsız demeden, herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu bir Türkiye hedefliyoruz.
Tüm Türkiye’yi ‘tam demokrasiye’ davet ediyoruz. Tam demokrasi sadece iyi niyetli bir söylem değil, ertelenemez bir beka meselesidir. Türkiye'nin bekası adalettir. Türkiye’nin bekası insan haklarıdır.
Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür vatandaşı hissetmesi, güçlü bir vatandaşlık anlayışının hakim kılınmasıyla mümkündür. Anayasamızın 66. maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz.
ANADİLDE EĞİTİM MESAJI
Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde ‘anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkı’nı anayasal güvenceye kavuşturacağız.
Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız.
CUMARTESİ ANNELERİ
Cumartesi Annelerinin acısına kör, feryadına sağır kalmayacağız.
Ceza kanunumuzda, zorla kaybetme fiilini müstakil bir suç olarak düzenleyeceğiz ve zamanaşımı kapsamında olmayacağını açıkça ekleyeceğiz. Bu eylemi insanlık suçu olarak tanımlayacağız.
Hukuk devletinde vatandaşın canı, devletin yüz akıdır. Cezaevlerinde yaşam hakkı ihlallerine göz yummayacağız.
İşkenceye, çıplak aramaya son vereceğiz. İhmali, kusuru ya da kastı bulunan sorumlular hakkında da gereğini yapacağız.
"CEMEVLERİNİ İBADETHANE OLARAK TANIYACAĞIZ"
Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız.
Dini toplulukları keyfi müdahalelerden koruyacağız.
Aynı zamanda bu grupların şeffaf ve denetlenebilir olmalarını sağlayacağız. Hiçbir yapıya imtiyaz tanınmayacağız.
Cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız.
Din veya inanç topluluklarının, kendi din görevlilerini eğitmek üzere eğitim kurumları açmasının önündeki engelleri kaldıracağız.
Yükseköğretim dâhil, kendi din eğitimcilerini yetiştirebilme imkânı tanıyacağız.
BAŞÖRTÜSÜ AÇIKLAMASI
Babacan, başörtüsüne yönelik altılı masanın ortak bir tavır belirleyip belirlemediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
“Biz bu konuda çalışmamızı sürdürüyoruz. Altılı masanın bu konuda mümkünse ortak bir tutum alması ülkemiz için son derece kıymetli olacaktır. Bizim de gayretimiz bu yönde. 14 Kasım’da bizim ev sahipliği yaptığımız toplantıda bu görüşümüzü paylaştık. Sanırım, perşembe günü yapacağımız altılı masa toplantısında da bu konu yine gündemimizde olacak.”
"HERHANGİ BİR KONUDA İTİRAZ VARSA METNE GİRMEYECEK"
Babacan, altılı masanın üzerinde çalıştığı ortak hükümet programında bazı ihtilaflı başlıkların yer aldığı ve masanın bu konularda uzlaşamadığı iddiaları ile ilgili de şunları söyledi:
“Ortak politika belgesi demek bütün alanlardaki politikaların ortaklaştırılması demektir. Türkiye’de şu an hiç yapılmadı örneği yok. Adeta bir ortak seçim beyannamesi ve ortak bir hükümet programıyla seçime gitmiş olacağız. Şu anda çalışma grubumuz, çalışmaları ortaklaştırıyor. Kimsenin beklemediği kadar hızlı ilerlemişiz. Usul olarak bakacağız eğer arkadaşlarımızın kendi aralarında mutabakata varmadığı hususlar neyse onları biz genel başkanlar olarak oturacağız. Herhangi bir konuda bir veya birkaç partinin itirazı varsa o da metne girmeyecek. Ortak politika belgesinde ne kadar mutabakat varsa onu açıklayacağız. Ama şunu söyleyeyim. Ama şunu söyleyeyim, bu altı partinin çalışmasında yüzde 70, 80 oranında mutabakat dahi Türkiye’yi ciddi kanatlandırır, Türkiye’yi tutamazsınız. Dolayısıyla gayet doğal bir süreç. Benim için tabiata uygun bir şekilde işliyor ama ilk defa bunu yaşadığımız yerde bazen böyle heyecanlara sebep oluyor. En büyük heyecan ne? Masa çatlar mı? Korkmayın masaya hiçbir şey olmaz.”
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, 30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülen Ülkü Ocaklar eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Babacan, “Ankara’da işlenen cinayet kabul edilebilir bir vaka değil. Birileri cesaret alıp bu tür işler yapıyorsa bunun tek sorumlusu iktidardır, iktidarın başındaki Sayın Erdoğan’dır. Hiç kimse ortamdan cesaret alıp Türkiye’yi geçmişin karanlıklarına götürmek gibi bir düşünceye kapılmasın. Devlet, devletlik görevini yerine getirmek zorundadır. Bu işin failleri kimse, niye olduysa bütün açıklığıyla ortaya koymak zorundadır” diye konuştu.