Barolar Birliği'nden Can Atalay açıklaması: 83. maddeye dikkat çekildi
Türkiye Barolar Birliği, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın mazbatasını almasına rağmen tahliye edilmemesine tepki gösterdi.
Gezi davasında 18 yıl hapis cezası verilerek 25 Nisan 2022'de tutuklanan avukat Can Atalay, 14 Mayıs Milletvekilli Seçimleri'nde TİP'ten Hatay milletvekili seçildi.
Milletvekili mazbatasını da alan Atalay'ın tahliye edilmesi için Yargıtay'a başvuru yapıldı ancak hala hapishanede tutuluyor.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Atalay'ın yemin törenine az bir süre kala hala tahliye edilmemesine tepkiler sürerken; Türkiye Barolar Birliği konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "14 Mayıs 2023 tarihli 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nin sonuçlarını içeren Yüksek Seçim Kurulu kararı 30 Mayıs 2023 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu kararın Hatay ili seçim çevresi sonuçlarının açıklandığı bölümünde ismi yer almakla, halihazırda yargılanmakta olduğu bir dava nedeniyle tutuklu bulunan Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliği kesinleşmiş; Ş. Can Atalay, avukatları aracılığıyla milletvekilliği mazbatasını almıştır. Seçimin üzerinden iki haftadan uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, milletvekilliği kesinleşen ve mazbatasını alan Ş. Can Atalay’ın tutukluluk hâlinin devamı, hukuka aykırı bir şekilde, kişi hürriyeti ve güvenliği, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ve seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali anlamına gelmektedir" denild
"SİYASİ HAKLAR, SİYASİ FAALİYETTE BULUNMA HAKKINI DA KAPSAR"
Açıklamada ayrıca "Seçimler ve siyasi haklar Anayasa’nın 2. maddesinde ifadesini bulan demokratik devletin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi haklar, seçimlerde oy kullanma, aday olma ve seçilme haklarının yanında siyasi faaliyette bulunma hakkını da kapsar. Anayasa Mahkemesinin 2013 tarihli Mustafa A. Balbay başvurusuna ilişkin kararında da (Başvuru Numarası: 2012/1272) ifade edildiği üzere “Seçilme hakkı sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, aynı zamanda seçildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da ihtiva etmektedir. Bu da hiç kuşkusuz, kişinin seçildikten sonra milletvekili sıfatıyla temsil yetkisini fiilen kullanabilmesini gerektirir. Bu bağlamda seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik bir müdahale teşkil edebilir.”" denildi.
83. MADDE VURGUSU
Açıklamada Anayasa’nın 83. maddesine vurgu yapılarak sona erdi:
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” Bu dokunulmazlığın amacı yasama organı üyelerini, görevlerini tam olarak yerine getirmelerini engelleyecek gereksiz suçlamalardan korumaktır. (AYM, E. 1997/73, K. 1997/73, K.T: 30.12.1997) Her ne kadar, Anayasa’nın 14. maddesinde belirtilen durumlar dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmuşsa da, Balbay kararında da vurgulandığı üzere bu istisna, seçilme hakkı da dikkate alındığında dar ve özgürlük lehine yorumlanmalıdır.
Halihazırda milletvekili olan Sayın Ş. Can Atalay’ın, seçmenlerinin iradelerini temsilen parlamentoda fiilen çalışma yürütmesini sağlamak, hukukun ve demokratik hukuk devletinin en temel gereğidir. Bu gereğin yerine getirilmesi için sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız."