Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci: Bodrum'un Rakibi Yunan Adaları Olamaz

Abone ol

Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, görevdeki 100 günü geride bıraktı. Mandalinci gerçekleştirdiği ve çalışmaları süren projelere dair açıklamalarda bulundu. Her yıl pahalılığıyla gündeme gelen Bodrum'daki fiyatların Yunan adalarıyla kıyaslanmasının doğru olmadığını belirten Mandalinci, enflasyona dikkat çekti ve 'Bodrum pahalı' algısının önüne geçmek istediklerini söyledi.

31 Mart Yerel Seçimleri'nde Bodrum'un rekor oyla seçilen Belediye Başkanı Tamer Mandalinci görevdeki 100 günü geride bıraktı. Seçilmeden önce 100 günlük ve 5 yıllık projeler sunan Mandalinci, turizmden kıyı işgallerine, kaçak yapılaşmadan kültür sanat yatırımlarına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Her sene Bodrum'da lahmacun, dondurma ve beach giriş fiyatları gündem oluyor. Bodrum bu yıl da 650 liraya lahmacun, 250 liraya bir top dondurma ve bin liradan başlayan ve içeride de belli bir harcama limiti konulan beach giriş fiyatlarıyla sosyal medyanın gündemine oturdu. Belediye başkanı Mandalinci ise Bodrum'un Yunan adalarıyla karşılaştırılmasının doğru olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Bodrum’u Yunan adalarıyla kıyaslıyorlar. Bodrum’un rakibi bir Kos Adası olamaz. Bir Rodos, Bodrum ile kıyaslanamaz. Enflasyonun tek haneli olduğu bir yerin bizimle kıyaslanması köyü niyetli. Tüm ülkedeki sorunu görmeyip 'Bodrum pahalı' derseniz bu olmaz. Biz bu algı ile mücadele ediyoruz. Bizim bir ada ile kıyaslanıyor olmamız doğru değil. Biz 'marka şehir' olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz."

Gazete Duvar'dan Selçuk Arslan'a değerlendirmelerde bulunan Mandalinci'nin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Geçmiş dönemde Bodrum Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptınız. Sizin bu dönem için Bodrum Belediye Başkanı olma gibi bir hedefiniz, planınız var mıydı? Sürpriz mi oldu sizin için?

Ben 2019 yılında Bodrum’un en genç belediye meclis üyesi olarak seçildim ve 5 yıl mecliste görev yaptım. Beş yıllık bir tecrübem oldu. Bu dönemde aslından ben Bodrum Belediye Meclis Üyesi aday adayıydım Ancak Ahmet Başkanımızın Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasıyla genel merkezimizin çağrısı üzerine genel merkeze gittim ve yapılan görüşmeler neticesinde bu dönem için Bodrum Belediye Başkan Adayı oldum. Tabii siyasete girerken amacım kendi tanıtımımı yapıp sonra bu işi bırakmak değildi ve hiç olmadı. Aksine bu alanda deneyim sahibi olmak istedim ve bir gün Bodrum Belediye Başkanı adayı olmayı hayal ediyordum. Dürüst olmak gerekirse, bu dönem için değil, önümüzdeki dönem için böylesi bir hayalim vardı. 35 yaşında daha çok düşündüğüm bir hadiseydi. Ancak hayat size bazen öyle bir fırsat ve kısmet yaratır ve eğer siz buna hazır olursanız yol yürüyorsunuz ve aklınızda da bu varsa şartlar olgunlaştığında gerçekleşiyor. Benim de siyasetteki hikâyem bu şekilde evrildi.

Adaylık süreciniz nasıl gelişti?

Adaylık için CHP’nin birbirinden değerli 22 aday adayı vardı. Bu aday adaylarımızın genel merkez ile olan görüşmeleri sürüyordu. Ahmet Başkanımızın Muğla Büyükşehir adayı olarak açıklanmasıyla gözler Bodrum’a çevrilmişti. 22 aday adayının akabinde genel merkezimiz özellikle bu dönem gördüğümüz kadın ve gençlerin ön planda olduğu bir anlayış geliştirdi. Bu nedenle bir kadın bir de erkek adayı genel merkeze davet ettiler. Ve ben o arkadaşımızla birlikte genel merkeze gittim, orada 4 gün boyunca genel başkanımız ve genel başkan yardımcılarımızla güzel görüşmeler yaptım. Kendimizi anlattık aslında, kendilerine bize en görev verilirse bu görevi en iyi şekilde yerine getirebileceğimizi söyledik. Ve bunun akabinde Parti Meclisi'nden geçerek Bodrum Belediye Başkan Adayı olduk ve Bodrum’a gelerek seçim çalışmalarımıza start verdik.

Bodrum Belediye Başkanı olarak hedefiniz ne?

Bodrum meclis üyesi olarak başlayan ve Bodrum meclis üyesi aday adayı olarak devam eden ve daha sonra genel merkezimizin çağrısı ve genel merkezimizin aday göstermesiyle sonuçlanan süreç Bodrum Belediye Başkanlığı ile taçlandı. Yine Bodrum tarihinin en yüksek oyu ile vatandaşlarımızın teveccühü ile yüzde 57’lik oy oranıyla Türkiye’nin en genç erkek belediye başkanı olarak seçildim. Hedefim seçim kazanmak olmadı, hedefim rekor oy ile seçim kazanmak olmuştu. Onu yaptım, şimdi rekor hizmetler yaparak kalıcı olmak, kalıcı eserler bırakmak istiyorum.

'TASARRUF TEDBİRLERİNİ UYGULAMAYA BAŞLADIK'

Seçim beyannamenizde projelerinizi 'ilk 100 günlük' ve '5 yıllık' olarak iki aşamalı olarak açıklamıştınız. İlk 100 günlük görev sürecini geride bıraktınız. Bu 100 günlük sürede projeleriniz ve bu sürece dair değerlendirmeniz ne?

Seçim sürecinde hep temizlik vurgusu yaptık. Bodrum’un estetik açıdan çevresel olarak çok temiz olması, dertli toplu olması, Bodrum’a gelen yerli ve yabancı turistlere hitap etmesi önemliydi benim için. Bununla ilgili seçimlerden sonra temizlik seferberliği başlattık. Burada belediye başkan yardımcılarını, birim müdürlerini personeli sivil toplum kuruluşlarını içine katarak bir temizlik seferberliği başlattık. Aslında Bodrum’u kirletmenin ne kadar kolay olduğunu, ancak temizlemenin ne kadar zor olduğunu göstermeye çalıştık.

Yine 100 günlük çalışma sürecimizde tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladık. Bodrum’a bütçesinden pay ayıran vatandaşlarımızın parasını çarçur etmeyeceğiz ve her türlü hesabını vereceğiz, böylesi bir yönetim anlayışı geliştireceğimizi söylemiştik. Şu an tam da söylediğimi gibi yapıyoruz. Destek hizmetlerinden olsun, fen işlerinden olsun, diğer hizmetlerde olsun, vatandaşlarımızın bize hizmet için aktardıkları bütçeyi en iyi şekilde kullanıyoruz. Müdürlerimizin altına araç vermiyoruz, servislerimizi devreye soktuk, araç filomuzu oluşturduk. Böylece ihtiyaç duyan müdürlük, destek hizmetlerinden araç istiyor. Bu durumda yakıttan, personelden ve araçlardan tasarruf ediyoruz.

Yine turizm zabıta birimi kuracağımızı söylemiştik. Turizm zabıta birimi aktif görev yaparak hem vatandaşlarımıza yardımcı olacak hem de etkin bir çalışma sistemi geliştirecek. Son günlerde Bodrum bildiğiniz üzere fahiş fiyatlarla gündemde, münferit birkaç olay tüm Bodrum’a mal edilmeye çalışılıyor. İşte turizm zabıtamız bunları denetliyor. "Fiyat menüsü kapıda duruyor mu? Menüdeki cetvel ile adisyon birbirini tutuyor mu?" diye denetimler ve incelemelerde bulunuyor zabıtamız. 100 günlük süre zarfında Bodrum’un hem çevresini toparladık hem de temizlikte bir devrim yaptık, tasarruf önlemlerini aldık.

Bodrum’da kriz haline gelen bir su sorunu var. Sizde ilk 100 günlük sürede çözüm vaadinde bulunmuştunuz. Su projesinde durum ne? Proje hangi aşamada?

Seçim sürecinde vatandaşlarımıza su konusunda gerekli bilgilendirmeyi yaptık. Şu an söz verdiğimiz gibi çalışmalarımız sürüyor. ‘Ekinanbarı suyunu arıtıp getireceğiz’ demiştik, şu an o proje üzerine yoğunlaştık. Ekinanbarı su projesine ilişkin Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MUSKİ) mühendisleri çalışıyor. Proje son aşamaya geldi. Projede finansman konuşulacak duruma geldi. Yine Turgutreis bölgesinde denizden arıtma suyu demiştik. Bu konuya dair somut adımlar atıldı. MUSKİ eliyle 6 tane kuyu açtık ve suyu denizden değil, denize yakın bu kuyulardan alacağız. Bu çalışma ile arıtma maliyetini düşüreceğiz. Asıl önem verdiğimiz konu, suyun kaçak ve kayıp kısmı. Suyu temin edebilirsiniz fakat o kaçak suyu engelleyemezseniz bir çözüm ortaya koymanız da zorlaşır. Eylül ayında Muğla Büyükşehir Belediyemiz ve MUSKİ Genel Müdürlüğümüz ile birlikte Akyarlar, Torba, Gündoğan, Ortakent gibi kayıp kaçağın en yoğun olduğu bu bölgelerde su borularının değişimini sağlayarak, basınca dayanıklı boruları getireceğiz. Böylece su sorununu Bodrum’un gündeminden önümüzdeki Nisan, Mart ayı itibariyle çıkarmış olacağız.

'KOS ADASI BODRUM'UN RAKİBİ OLAMAZ'

Siz Türkiye’nin önemli destinasyonu olan bir kentin belediye başkanlığı görevini yürütmektesiniz. Ve Bodrum son günlerde farklı lanse edilmeye başlandı. Bu bağlamda sizin yönetiminizdeki yerel yönetimin turizm politikası ne olacak?

Bodrum’a ve bölge turizmine ilişkin bilgi kirliliği var. Bununla mücadele ederek başlıyor politikamız. Bodrum’un pahalı olduğu algısı doğru değil ve bununla mücadelemiz sürecek. Biz her platformda, her katıldığımız canlı yayında bunun böyle olmadığını ve Bodrum’un aslında çok geniş bir yelpazeye sahip olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Doğru olan da bu. Enflasyonu yüksek olduğu bir süreçte sanki tüm sorumlu Bodrum’muş gibi gösterilmesi doğru değil. Bodrum’u Yunan adalarıyla kıyaslıyorlar. Bodrum’un rakibi bir Kos Adası olamaz. Bir Rodos, Bodrum ile kıyaslanamaz. Enflasyonun tek haneli olduğu bir yerin bizimle kıyaslanması köyü niyetli. Tüm ülkedeki sorunu görmeyip 'Bodrum pahalı' derseniz bu olmaz. Biz bu algı ile mücadele ediyoruz. Bizim bir ada ile kıyaslanıyor olmamız doğru değil. Biz 'marka şehir' olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Turizm zabıta birimini kurduk. Bu birimimiz alanda denetimler yaparak yanlış süreçlerin önüne geçiyor. Bu kurumlar gibi yeni kurumlar da kurulacak ve Bodrum markasına hizmet edecek bir turizm politikası hayata geçireceğiz.

BEYAZ BADANALI BODRUM İÇİN BEDAVA BOYA

Kent silüetinde geleneksel Bodrum mimarisinin korunmasına ilişkin projeniz de vardı. Projeniz hangi aşamada?

Kent silüetinde geleneksel Bodrum mimarisi korunarak estetik değeri artırma kararlılığında adımlar atılıyor. ‘Sokak sağlıklaştırma’ noktasında ekiplerimiz halen çalışıyor. Turgutreis bölgesinde Sevgi Yolu'nda ilk projemizi başlatıyoruz. Örnek bir sokak yaratacağız. Bunu yaptıktan sonra bakın sokak sağlıklaştırma yapınca sokaklarımız ne kadar düzene giriyor, bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Bu çalışma sonucunda hem kaçak yapılaşmayı hem de kentin estetiğinin bozulmasının önüne geçmiş olacağız. Ana arterlerdeki binalarımızın dış cephesinin güzelleştirilmesi için gereken boyayı biz belediye olarak ücretsiz dağıtacağız. Beyaz badanalı Bodrum’u tekrar ayağa kaldıracağız.

'YASA İZİN VERSE 1 HAFTADA YIKARIZ'

Kentin gündeminden düşmeyen kaçak yapılaşma konusunda yol haritanız ne olacak?

Kaçak yapılaşma ile mücadele bizim boynumuzu borcu. Bodrum’da ruhsata ve imara aykırı kaçak yapı istemiyoruz. Son dönemlerde artan barınma sorunu ile bu mesele hız kazandı. En acısı ise; imarsız alanlarda, tarlalarda ciddi bir kaçak yapılaşma furyası başladı. Kooperatifçilik adı altında kendi aralarında hiçbir geçerliliği olmayan, hiçbir resmi niteliği olmayan bir tarla kooperatif adına alınıyor. Daha sonra bir kâğıt üzerinden ‘500 metrekare senin, 500 metrekare senin’ diyorlar. Bunun hiçbir geçerliliği yoktur. Ancak kendi içinde verdiği sözlerle, 'nasıl olsa imar affı çıkacak, senin evin kurtulacak' söylemi ile vatandaşlarımız kandırılıyor. Ve aslında bize de çok iş yükü getiriyorlar. Kaçak yapı ile ilgili süreçler var. Encümen süreçleri, 42. Madde süreci var. Bir de yürütmeyi durdurma süreçleri mevcut. Bu süreçlerin sonucunda bir binanın yıkım süreci en az 15 aya çıkıyor. Keşke Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı bir yasa çıkartsa ve belediyelere yetki verse, kaçak binayı bir haftada yıkarız. Tespit ettiğimiz kaçak yapıyı direkt yıkma yetkisi bize verilmiş olsaydı kaçak yapılaşma bu kadar artmazdı. Göreve geldiğim 1 Nisan’dan bu güne 35 tane kaçak yapı yıktık, 300’ün üzerinde de kaçak yapıyı mühürledik, işlemleri devam ediyor. 'Bodrum Belediyesi kaçakla mücadele etmiyor' algısı da doğru değil. Mevcut yasalar direkt yıkıma izin vermiyor. Biz hukuksal zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kıyı işgalleri de son dönemlerde Bodrum’da sıkça tartışılan bir mesele halini aldı. Siz bu konuda nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

Bazı alanlarda kıyılarımızın kullanım hakkının Muğla Turizm Çevre Vakfı’na (MUÇEV) verildiğini görmekteyiz. Aslında bakarsanız çok yanlış bir uygulama. Kıyılar halkın malıdır ve kullanıma kapatılamaz. Milli Emlak’ın tasarrufu altında olan kıyılarımızda kaçak varsa ve isteniliyorsa kaçağı yıkıyoruz. Ama kiralanması, ücretlerin alınması bizim yetkimizde değil. Valilikler ve devletimizin diğer kurumları yetkili. Özel alanda oluşan işgallere ilişkin de vatandaşı koruyan bir politika izliyoruz. İşletmelerimizi masa atmamaları konusunda uyardık. Yine şezlong atmamalarını söyledik. Vatandaşın girişinin engellenmemesi gerektiğini kendilerine illettik. Bu konuda denetimlerimiz sürüyor, uymayan birileri varsa bize hemen cezai işlem başlatıyoruz. Belediye olarak halk plajları açıyoruz, şezlong yerleştiriyoruz. Gerekli hizmetleri vermeye gayret ediyoruz. Vatandaşlarımızın denize ulaşmasına dair adımlar atılacak her daim.

'CUMHURBAŞKANIMIZ İLE GÖRÜŞECEĞİM'

Üst yapı konusunda hangi projeleriniz var?

Kültür sanat etkinliklerimiz sürüyor. Komisyonlarda da talepler alınıyor. Yine geleneksel festivallerimiz var. Acı Ot gibi, Mandalin Festivali gibi. Biz bunları daha da geliştirecek adımlar atıyoruz. Biz Bodrum’a daha nitelikli ölçüde bir kongre merkezi kazandırmak istiyoruz. Bunun planlaması sürüyor. Muğla ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerimizin desteği ve katkısı ile yapacağız. Biliyorsunuz ki Bodrum nüfusunun çoğunluğu İstanbul’dan, bu yüzden rica edeceğiz, bir kültür sanat tesisi kazandıracağım. Bodrum demek sanat demek, Bodrum demek kültür demek.

Yine sizin seçim lansmanınızdada yer alan bir başka konu olan Bodrum 100. Yıl Atatürk Stadyumu projesi ne aşamada?

Bodrum 100. Yıl Stadyumu projesine ilişkin çalışma başlattık. Yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum ile görüşmemizde bu konuyu ifade edeceğim. Sayın Spor Bakanımız Osman Bey ile görüşmemde bu konu gündemimizde olacak. İnşallah Cumhurbaşkanımız ile görüşüp kendisine de aktaracağım projeyi. Devletimizle işbirliği yaparak Bodrum’a bu tesisleri kazandıracağız. Devletimiz ile işbirliği yapmadan zor bu yatırımları yapmamız zor. Ben bu yüzden tüm kapıları çalacağım. Son olarak mesajım, bu kentin yönetimi için işbirliği yapılması gerekli. Devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla, vatandaşlarımızla ortak istişareler yaparak proje üretebiliriz. Bodrum’un altyapıya, Bodrum’un stada ihtiyacı var, yola ihtiyacı var. Bu yatırımlar için birlik olma zamanı.

CHP'li Belediyelere 'Mali Kıskaç'ta Yeni Yaptırım Siyaset Dışişleri'nden İsrail'e 'Saddam' Tepkisi Siyaset AKP'den Devralınan 'Enkaz' Belediye Siyaset Meclis'e 'Kan' Bulaştı! Siyaset