BTP lideri Hüseyin Baş: Pazar günü bir günlüğüne patron olacağız
BTP lideri Hüseyin Baş, yarın yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada, “Pazar günü sandığa gideceğiz ve bir günlüğüne patron olacağız. Eğer yıllardır oy verdiğiniz insanlara oy verirseniz ertesi günden itibaren onların işçisi olmaya başlayacaksınız" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, yarın yapılacak yerel seçimler öncesi seçmene son kez seslendi. Baş, “Pazar günü sandığa gideceğiz ve bir günlüğüne patron olacağız. Eğer yıllardır oy verdiğiniz insanlara oy verirseniz ertesi günden itibaren onların işçisi olmaya başlayacaksınız. Ama fikirlerinizi değiştirirseniz patron olmaya devam edeceksiniz" dedi.
Seçim çalışmalarını sürdürdüğü memleketi Trabzon’da Kadırga TV’ye konuk olan BTP lideri seçmene, "elinizdeki mührü iyi değerlendirin, size hakkınız vermeyenlere ceza verin" mesajı verdi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın açıklamaları şöyle:
“PAZAR GÜNÜ BR GÜNLÜĞÜNE PATRON OLACAĞIZ”
“Pazar günü sandığa gideceğiz ve bir günlüğüne patron olacağız. O gün söz bende, mühür elimde, kime oy veriyorsam bir günlüğüne patron benim. Eğer yıllardır oy verdiğiniz insanlara oy verirseniz ertesi günden itibaren onların işçisi olmaya başlayacaksınız. Ama fikirlerinizi değiştirirseniz patron olmaya devam edeceksiniz. Çünkü aşağıda size hizmet etmek isteyen bir sürü insan var ama siz gidip sürekli sizi kendine hizmet ettiren, sizin rantınızdan menfaatlenen insanları seçtiğiniz takdirde, ömür boyu işçi olmuş olacaksınız. Aslında Türkiye'de kurgulanmaya çalışılan sistemin bir tarafı da bu. İnsanlarımız sürekli sandığa götürülüyor, evet seçim hakkı benim… Seçim hakkı benim de öyle bir manipülasyona muhatap oluyorum, öyle bir algı psikolojisi var, öyle bir baskı var ki gözün başka bir yeri göremiyor.
“OY VERME KABİNİNDE VİCDANINIZLA BAŞ BAŞASINIZ”
Sizin oy verdiğiniz insanlar sizin için hiçbir şey yapmıyor, yapmayacak ve siz onlara oy vermek zorunda değilsiniz. Oy vermiyorum dersiniz ve vermezsiniz. Çünkü siz oy verme kabininin içine girdiğinizde artık vicdanınızla baş başasınız. Her şey size bağlı, size hesap sorabilecek hiç kimse yok. Bir hesabınız var o da Allah'a vereceğiniz hesaptır. Dolayısıyla şunu demek istiyorum; benim mecburiyetlerim var, şöyle olur, böyle olur vs. demeyin. Kabinin içinde hiçbir mecburiyet yok, artık özgürsün, patronsun! Mührü eline aldın, pusulayı önüne açtın artık patronsun! O zaman patronken sana işçilik yapmayanlara bir bedel ödetmenin vakti gelmiş oluyor. O bedeli ödetebilmenin yolu onları tekrar desteklemek değil, yeni bir şeyleri yapmaktır. Biz onlardan biriyiz. Seçmenimiz bizi desteklediği takdirde yeni bir şey yapmış olacak ve emin olun Türkiye bambaşka yarınlara uyanacak.
“KISA YOLDAN ÇÖZÜM; YÖNETİCİLERİNİ DEĞİL, PARTİLERİNİZİ DEĞİŞTİRİN”
Partizanlık bizi buraya getirdi. Bizim bu partizanlıklardan kurtulmamız lazım, partilerimizi değiştirmemiz lazım. Partilerinizin yöneticilerini değiştirmeye çalışmayın, partilerinizi değiştirin, kısa yoldan çözün. Bu seçim bunun için büyük bir fırsattır.
“SANDIĞA GİDİN VE BTP’Yİ DESTEKLEYİN”
Sandığa gitmeyi düşünmeyen vatandaşımız için; sandığa gitmemek aslında kendi kendinizi cezalandırmak oluyor. Kendi kendinizi cezalandırmayın, kızdıklarınızı cezalandırın, sandığa gidin ve BTP’yi destekleyin.
“ÜÇ PUSULADAN EN AZ BİRİNDE MÜHRÜ BTP’YE BASIN”
Buradan, ‘Benim bulunduğum bölgede çekişme var, başkan seni çok seviyoruz ama adayını destekleyemeyeceğiz’ diyen vatandaşımıza şunu söylemek istiyorum; tamam o zaman önünüze üç pusula geliyor. Belediye meclisinde, il genel meclisinde, ilçe belediye başkanlıklarında herhangi birinde bir şekilde BTP’yi destekleyebilir ve yarınlara güçlü bir şekilde iletebilirsiniz.
“MEMNUN DEĞİLSEN MECBUR DEĞİLSİN”
Bunun yanı sıra ben adayımdan, partimden memnun değilim ama mecburum işte, ne yapayım, yıllardır buna verdik diyen seçmenimize de ‘mecbur değilsiniz’ demek istiyorum. Bu mecburiyet sizi de bu hale getiriyor, bizi de bu hale getiriyor. Bu mecburiyet çocuklarımıza eğitim alamadığı, sosyal imkân bulamadığı, okurken çalışmak zorunda kaldığı, gittiği öğrenci yurdunda istismara uğradığı, intihar ettiği bir ülke oluşturmuş oluyor. Bundan kurtulmamız bu partilerden kurtulmamızla oluyor. Bu partiler günün sonunda hepimize zarar vermiş oluyor. Bunların hepsinden kurtulmamız lazım ve yeni şeyler söylememiz lazım. Pazar günü de toplumumuz için, halkımız için tüm Türk milleti için, ülkemiz için inşallah hayırlar getiren bir sonuç bize gösterir diye dua ediyorum.”