Budapeşte'de iki liderden ortak açıklama; Orban'ın "Vize" desteği Erdoğan'ın yüzünü güldürdü

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Macaristan'ın 18 Aralık 1923'te imzaladığı Dostluk Anlaşması'nın 100. yıldönümünde Budapeşte'ye gitti.

Başbakan Viktor Orban'ın konuğu olan Erdoğan görüşmenin ardından başbakan ile birlikte ortak açıklama yaptı.

Orban, "Vize" konusunda Türkiye'yi desteklediklerini söylerken Erdoğan, destekten "memnuniyet" duyduklarını dile getirdi.

"VİZE KONUSUNDA TÜRKİYE'Yİ DESTEKLİYORUZ"

Ev sahibi Viktor Orban'ın öne çıkan açıklamaları şöyle:

"6 milyar hedef koymuştuk ama 4 milyara ulaştık ticaret hacminde. Türkiye ile Macaristan arasında Gümrük Birliği mevcut. Bu anlaşmayı modernize etmemiz gerekiyor. Biz Macar tarafı elimizden geleni yapacağız. Vize serbestisi konusunda da Türkiye'yi destekliyoruz.

Üniversitelerimiz arasındaki işbirliğini geliştiriyoruz. Öğrencilere 200 tam burs veriyoruz. Sonrasında diplomatik ilişkilerimizde 100 yıl öncesini tesis ettik ve önümüzdeki yılı 'Kültür Yılı' olarak ilan ettik.

Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa, orta vadeli hedeflerde öylesine yüksek seviyeye ulaşıyoruz ki, dünyanın takdirini alan sonuçlar için ki Türkiye Macaristan'ı stratejik ortak olarak seçti. Sayın Cumhurbaşkanı Türk halkına başarılar diliyoruz."

"ENERJİ VE SANAYİ ALANINDA BAĞLARIMIZI GÜÇLENDİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sayın Başbakan, saygıdeğer bakanlar, kıymetli heyet üyeleri, değerli basın mensupları sizleri şahsım ve milletim adına en kalbi duygularla selamlıyorum. Yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyimizin 6. toplantısı vesilesiyle Budapeşte'de bulunmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Türkiye Macaristan Dostluk Anlaşması'nın imzalanmasının 100. yıldönümünde tarihi bağlar, kültürel yakınlıkları güç aldığımız Macaristan'da dostane ilişkilerimiz esasen bir asrın çok daha ötesine uzanıyor.

Bugün çok sayıda üst düzey ziyaretle kapsamlı işbirliğimizi daha da geliştirdik. Cumhurbaşkanı sayın Novak'ı Mart ayında, Başbakan sayın Orban'ı ise Nisan ayında Ankara'da misafir ettim. Kıymetli dostumu Mart ayında Ankara'da düzenlediğimiz Türk Devletleri Teşkilatları Olağanüstü Zirvesi kapsamında ağırlamıştık.

Ben de Macaristan devletinin kuruluş günü kutlamaları ve Dünya Atletizm Şampiyonası etkinliklerinin bir bölümüne iştirak etmek üzere Ağustos ayında Budapeşte'yi ziyaret ettim.

Bu yılın ilk 11 ayı itibariyle ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılı geride bırakarak 4 milyar dolara yaklaştı. 6 milyar dolarlık müşterek hedefimize ulaşmakta kararlıyız. Mevcut karma ekonomik komisyona ilaveten ekonomi ve ticaret ortak komitesini tesis ettik. İlk toplantısını önümüzdeki aylarda Türkiye'de düzenleyerek ticaret ve yatırımlarımıza ivme kazandıracağız.

Halihazırda verimli işbirliğine sahip olduğumuz savunma sanayi ve enerji alanlarda bağlarımızı daha da güçlendirmeyi planlıyoruz. Sayın Orban'la birlikte başkanlık ettiğimiz toplantıda ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla gözden geçirdik. Atacağımız ilave adımları ele aldık. İmzaladığımız muhtelif anlaşmalar münasebetlerimizin ahdi zemininin tahkimine yardımcı olacaktır.

"MACARİSTAN'IN DESTEĞİ MEMNUNİYET VERİCİ"

Sayın Orban'la biraz önce akdettiğimiz ortak siyasi bildiriyle 'geliştirilmiş stratejik ortaklık' seviyesine taşıdık. 2024 boyunca idrak edeceğimiz Türkiye Macaristan Kültür Yılı'nın açılış törenini bu akşam Sayın Novak'ın da katılımıyla sayın Başbakanla birlikte gerçekleştireceğiz.

Görüşmelerimizde Türkiye-AB ilişkileri, Ukrayna ve Gazze'deki gelişmeler dahil olmak üzere güncel meseleleri de ele aldık. 2024 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını üstlenecek Macaristan'ın birliğe tam üyeliğimizi desteğini güçlü bir şekilde vurgulamasından memnuniyet duydum.

Ukrayna'da diplomatik çözüm odaklı çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini en başından bu yana seslendiriyoruz. Türkiye olarak talep olması halinde yarım kalan İstanbul sürecini tekrar canlandırmaya hazırız. Gazze'de İsrail vahşetinin bir an evvel sona ermesi için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

Acil ateşkes ve çatışmaların önlenmesi için yoğun diplomatik çaba harcıyoruz. 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin artık kaçınılmaz olduğunu gördük. Dostumuz Macaristan'ın gereken katkıyı sunmaktan geri durmayacağına inanıyorum.

Tüm Macar dostlarımıza samimi misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum. İstişarelerimizin, aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."