CHP'den Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı: 'Emeğin geleceğini güvence altına almak için adil geçiş programları uygulaması devreye sokulacak'
CHP Emek Büroları ve İstanbul Planlama Ajansı iş birliğiyle düzenlenen ‘Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde emeğin haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik uygulanacak çözümler açıklandı.
CHP Emek Büroları ve İstanbul Planlama Ajansı (İPA) iş birliğiyle düzenlenen ‘Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede, “Emeğin haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik, kamucu yaklaşımlar ve iş kaybına karşı yeni mesleki yetkinliklerin kazandırılacağı bir dönüşüm süreci gerçekleştirilecektir. Bu doğrultuda, emeğin ve işin geleceğini güvence altına alabilmek için ‘adil geçiş programları’ uygulaması devreye sokulacaktır” denildi.
CHP Emek Büroları ve İPA iş birliğiyle dün İstanbul’da düzenlenen ‘Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi bugün açıklandı. Bildiride şunlar kaydedildi:
“Dijitalleşme, dijital dönüşüm, yapay zekâ, sanayi 4,0 (endüstri 4,0) ve sürekli gelişen yeni teknolojiler, içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli gündemlerinden biridir. Çalışma yaşamının kendisi de bu yeniliklerden ve sürekli olarak gelişen teknolojik dijital araçlardan bağımsız düşünülemez. Çalışma yaşamı, iş ve iş yerleri, meslekler ve beceriler de önemli dönüşümlerle yeniden yapılanmaktadır.
CHP Emek Büroları ve İPA tarafından düzenlenen Dijital Emek-Emek 4,0 Çalıştayı, teknoloji ve dijitalleşme sürecinde iş, istihdam ve işsizlik konularını değerlendirmek için 7 Ocak 2023 tarihinde İstanbul’da sendikacılar, akademisyenler, siyasetçiler, meslek odaları temsilcileri ve gazetecilerin katılımıyla gerçekleşti. Çalıştayda oturumlar ve üç atölye çalışması yer aldı. Katılımcılar, teknoloji ve dijitalleşme sürecinde emeği ve emeğin haklarını korumayı amaçlayan bir tutum için aşağıdaki hususların savunulmasında ortaklaşmışlardır:
Her şeyden önce, dijital dönüşümün halkın daha iyi bir yaşam beklentisine yanıt üretebilmesi gerekmektedir.
Dijitalleşmeyi emek ve toplum lehine geliştirebilmek adına teknoloji üretimini ülkemizde yapmamız gerekmektedir.
“TÜKECİ DEĞİL YURTTAŞ”
Dijitalleşmeyi emek ve toplum lehine geliştirebilmek, emeği yalnızca müşteri ya da tüketici değil, yurttaş olarak görmekle mümkündür.
Dijital dönüşümü emek lehine yapılandırmak, yerelden merkeze doğru kapsamlı kamu politikalarını ve planlamayı gerektirir.
Dijital dönüşüm sayesinde daha çok kazanıp daha az çalıştığımız bir çalışma yaşamını tasarlayabilecek adımların atılması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
“İSTİHDAM KAYBINI ÖNLEMEK İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALAR YAPILACAK”
Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle ileride yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak meslek grupları şimdiden belirlenecek, olası istihdam kayıplarının önüne geçilmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Dijital emeğe geçişten olumsuz etkilenen çalışanların yeni meslekler edinmesini sağlanacak ve koruyucu sosyal güvenlik mekanizmaları geliştirilecektir.
Çalışanların mesleki becerilerini dönüştürecek ve geliştirecek programlar hayata geçirilecek, yetenek inşası için gerekli tüm adımlar atılacaktır.
“ADİL GEÇİŞ PROGRAMLARI DEVREYE SOKULACAK”
Emeğin haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik kamucu yaklaşımlar ve iş kaybına karşı yeni mesleki yetkinliklerin kazandırılacağı bir dönüşüm süreci gerçekleştirilecektir. Bu doğrultuda, emeğin ve işin geleceğini güvence altına alabilmek için adil geçiş programları’ uygulaması devreye sokulacaktır.
ILO'nun İşin Geleceği için Yüzyıl Bildirgesi ile uyumlu olarak, yaşam boyu öğrenme planları, yeniden beceri kazandırma programları ve insana yakışır ve sürdürülebilir iş yaratılmasına yönelik kurumsal çabalar yoluyla insanların istihdam edilebilirliğini güçlendirmeye yönelik programlar hayata geçirilecektir.
Mevcut iş hukuku, işçilerimize iş güvencesi sağlamaktan uzaktır. Çalışanların haklarının korunması için tüm tarafların katılımıyla ‘Temel İş Güvencesi’ başlığı ile bir iş hukuku hayata geçirilecektir. İş hukukunun getirdiği güvencenin istinasız tüm iş alanlarında uygulanması sağlanacaktır. Halihazırda yedek hukuk kuralı olarak var olan düzenlemelerin tamamı, nispi emredici düzenleme haline getirilecektir.
Mevcut iş kanununda yer alan; çağrı üzerine çalıştırma, kısmi süreli çalıştırma ve uzaktan çalıştırma gibi esnek istihdam modelleri yerine güvenceli istihdam modelleri esas alınacaktır. Esnek çalışma yasal zemine kavuşturulacak, işçi lehine mesai saatleri düzenlenecek ve hak kayıpları önlenecektir.
Yaratıcı emeğin konumu, yaratıcı üretim sürecinin bütünlüğü içinde kavranmalıdır. Yaratıcı emek, bu bütünsellik içinde değerlendirilmelidir.
Uzaktan çalışmanın esasları, yönetmelikler veya ucu açık tebliğler ile değil, kesin ve net bir şekilde belirlenecektir.
“ULAŞILAMAMA HAKKI YASAL GÜVENCEYE ALINACAK”
Uzaktan çalışmanın neden olduğu düzensiz çalışma saatlerinin ve sınırsız mesai kavramının önüne geçilmesi için ‘çalışanlara ulaşılamama’ hakkı yasal olarak güvence altına alınacaktır.
Platform çalışanlarının iş güvenceleri garanti altına alınacaktır. Platform çalışmalarda bağımlılık unsurları göz önüne alınarak platform çalışanlarının statülerin ve buna bağlı olarak yasal hakları belirlenecektir. Platform çalışanları iş hukukunun kapsamına dâhil edilecek güvenceli çalışma hakkı yasal olarak tanınacaktır.
Dijitalleşme süreci için gerekil analitik düşünme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık becerileri için tüm eğitim sistemi yeniden örgütlenecek ve yapılandırılacaktır.
“KADINLARIN İSTİHDAMA ERİŞİMİ DESTEKLENECEK”
Kadınların dijital dönemde gerekli bilgi ve beceriye ulaşıma ve istihdama erişimi desteklenecektir. Kadın işgücünü güçlendirecek kamu politikaları geliştirilecektir. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve engelli bakımı kamulaştırılacaktır.
Çağdaş gelişmelere yanıt verecek özgür toplu pazarlık düzeni hayata geçirilecektir ve kolektif haklar yasal güvenceye kavuşturulacaktır. Uzaktan ve platform çalışanların örgütlenme hakkı garanti altına alınacaktır.
Veriyi üreten ve kullananların bir araya geldiği ve verilerin kolektif denetimi savunulacaktır.
Sosyal güvenlik sistemi içerisinde dijital döneme uygun emeklilik modellemeleri gerçekleştirilecektir.
Kamu eliyle dijital kooperatifçilik desteklenecektir.
İnternet erişim hakkı, bir yurttaşlık hakkı olarak tanımlanacaktır. Toplumun dijital okuryazarlığı sağlanacaktır.
Dijitalleşmenin yarattığı yalnızlık ve yabancılaşmanın önüne geçecek politikalar üretilecektir. Toplumsallaşma süreçleri örülecektir. Yaşama umudunu ve neşesini var edeceğiz.
Sonuç olarak, dijitalleşmenin yeni bir sömürü ve eşitsizlik aracı olarak değil, emeğin haklarının ve çıkarlarının korunduğu bir yapı olarak inşa edilmesi gerektiğini savunacağız. Dijital dönüşümün emek ve toplum lehine gerçekleşmesinde çalıştayda ortaklaşılan tespit ve taleplerin savunucusu olacağız.”