CHP'li Kayıhan Pala'nın önergesine Kamu Denetçiliği Kurumu ve TBMM'den yanıt
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın, milletvekillerinin ülke sorunlarına ilişkin verdikleri önergelerinin eksik, geç veya hiç yanıtlanmaması nedeniyle yürütmenin denetlenmesi görevlerinin engellenmesine ilişkin olarak verdiği önergeye, TBMM Başkanlığı ve Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan yanıt geldi.
TBMM Başkanlığı, önergelere ilişkin yetkilerinin “önerge muhatabı ve sahibi arasında koordineyi sağlamakla sınırlı” olduğunu belirtti.
TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan gelen yanıtta ise Pala’nın, Cumhurbaşkanı yardımcısına ve bakanlara yöneltilen sorulara, yanıt için tanınan 15 günlük süre içerisinde yanıt verilmemesi durumunda kamu denetçisine başvuru hakkına ilişkin, bu durumun kurumun görev alanı dışında kalan ‘yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler’ olması nedeniyle, yürütmeden doğrudan belge ve bilgi talep edilemeyeceği gibi içeriğinin de incelenemeyeceği bildirildi.
Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Meclis Başkanlığı’nın ve TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, milletvekillerinin denetim işlevini yerine getirememesini yetkileri dışında değerlendirmesi üzerine; yürütmenin denetlenememesinin açıkça hukuk devletine aykırılık oluşturduğunu, daha vahimi bakanlıkların ise Anayasa hükmünü ihlal etmeleri nedeniyle denetimden kaçındığını belirtti ve yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Yürütmenin çalışmalarının izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla, milletvekillerinin soru önergelerinin zamanında ve eksiksiz olarak yanıtlanmasını sağlamak üzere ivedi olarak bir yasal düzenleme yapılması gereğini vurguladı.
Pala’nın, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmak şeklinde sıralanan denetim kapsamının nasıl uygulandığına ilişkin sorusuna ise Kurum tarafından verilen yanıtta, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin incelendiği, tavsiye kararı verilen idarelerin, bu karar üzerine tesis edilecek işlemi 30 gün içinde Kuruma bildirilmesi yükümlülüklerinin olduğu, ancak bu yükümlülüğün kimi zaman yerine getirilmediği açıklandı. Kurum, 2013 yılında yüzde 20 olan tavsiye kararı uyum oranının 2023’te yüzde 77’ye yükseldiğini de belirtti.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Pala, TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na sorduğu diğer bir soruyla 27. Yasama Döneminde Kurumun tavsiye kararı verdiği idareler hakkında bilgi istedi.
Verilen bilgiye göre 28.06.2018-14.05.2023 tarihleri arasında idarelere 78.323 tavsiye kararı verilmiş olduğu anlaşıldı. Bu dönemde bankalara 68.832 tavsiye kararı verilirken, Adalet Bakanlığına 1.214, mahalli idarelere 1.199, Millî Eğitim Bakanlığına 825, İçişleri Bakanlığına 599, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 321, üniversite ve fakültelere de 618 tavsiye kararı verildiği öğrenildi.
Aynı dönemde Sağlık Bakanlığına 501 ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına da 495 tavsiye kararı verilmiş olması, Kurumun inceleme ve araştırması sonucunda Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında yapılan çok sayıda şikâyetin yerinde olduğunu gösterdiği de anlaşıldı.
Pala, şunları dile getirdi:
“Tavsiye kararlarının çokluğu, bakanlıklar başta olmak üzere idarelerin iyi yönetilemediğinin bir göstergesidir. AKP iktidarları döneminde kamu yönetimi yıllar içerisinde giderek zayıflatılmıştır. Nitekim, OECD tarafından yayınlanan 2022 Yılına İlişkin Kamu Hizmetlerinden Memnuniyet Araştırmalarında Türkiye; eğitim sisteminde memnuniyetin en düşük olduğu ülke, yargı ve sağlık sisteminden memnuniyetin de düşük olduğu ülkelerden biridir.
Türkiye’de eğitim, yargı ve sağlık hizmetlerinden memnuniyetin OECD ortalamasının altında olmasının önemli nedenleri arasında, AKP hükümetlerinin kamu yönetimini zayıflatması, iyi yönetim ilkelerinden uzaklaşması ve devleti bir şirket gibi yönetme yaklaşımını benimsemesi de yer almaktadır. Bu bakımdan denge-denetim işlevini yitirmiş her yönetimin yarattığı ve yaratacağı boşluklar ve sorunlar yurttaşların yaşamını olumsuz etkilemektedir. Milletvekili kimliğimizle, Anayasa madde 98’in vermiş olduğu yasama açısından bilgilenme ve denetleme hakkının yanı sıra Anayasa madde 74’ün tanıdığı genel bilgilenme hakkının çifte hak sahibi olarak, denetim görevimizi seçmenlerimiz adına yapmaya devam edeceğiz.”