CHP'li Tanal'dan 'Başsavcı Uçar'ın rüşvet iddiaları' hakkında yazdığı mektuba gelen erişim engeli kararına itiraz
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın adliyedeki bazı hakim ve savcılarla ilgili rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük iddiaları hakkında HSK'ya sunduğu dilekçenin geçtiği haberlere getirilen erişim engeli kararına, CHP'li Mahmut Tanal'dan itiraz geldi.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na sunduğu adliyedeki bazı ve hâkim ve savcılarla ilgili “rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük” iddialarına ilişkin dilekçesiyle ilgili haberlere İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınan erişim engeli kararına itiraz etti.
Tanal, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne sunulmak ve İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne iletilmek üzere Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sunduğu dilekçesinde, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararının kaldırılmasını, kararda yer alan URL’lerin eşirime açılmasını talep etti.
Tanal, itiraz dilekçesinde şunları kaydetti:
“İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2023/7691 Değişik İş sayılı erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı tarafımca 14/10/2023 tarihinde basın kanalıyla tebellüğ edilmiştir. Karar metni tarafımca incelenmiş olup kararın gerekçesinin …kişilik haklarını ihlal etmek kastı ile hareket edildiği kanaatine varıldığından talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. ‘şeklinde açıklandığı görülmüştür. Öncelikle, kamuoyunda büyük infial yaratan itiraza konu haberler bakımından erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı takdir edilmiş ise bunun için yeterli ve tatmin edici bir gerekçe açıklanmalıdır. Bilineceği üzere, erişimin engellenmesi kararları kamuya açık kararlar olmakla birlikte bu aleniyetin sebebi, verilen kararların bizzat kamuoyunu ilgilendirmesinden ileri gelmektedir.
'RESMİ MAKAMLARA İHBAR NİTELİĞİ TAŞIYOR'
Öte yandan haberlerin içeriği incelendiğinde, İstanbul Anadolu Adliyesi özelinde; rüşvete tevessül eden, vatandaşa ve memurlara zulmeden yargı mensuplarının olduğu, bu durumun kurula bildirildiği, alınan duyumlar kapsamında para karşılığı tahliye ve erişimin engellenmesi kararı veren hakimlerin olduğu, bu hususta Cumhuriyet Başsavcısı tarafından HSK’ya şikayette bulunulduğu iddiaları yer almaktadır. İşbu iddiaların resmi makamlara ihbar niteliği taşıdığı, araştırılması gereken ciddi iddialara yer verildiği görülmektedir.
'TOPLUMA CİDDİ ETKİLERİ OLAN İDDİALAR'
Söz konusu haber bir bütün olarak değerlendirildiğinde, haberin esas olarak kamuyu ilgilendiren güncel bir mesele hakkında olduğu, kimi adli soruşturmalardan hareket ederek devlet ve toplum hayatında ciddi etkileri olan bir iddianın kamuoyuna basın özgürlüğü kapsamında duyurulduğu görülmektedir. Bu sebeple, erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı verilen içeriklerin, basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve bir ihbar niteliği taşıdığı gözetilmeksizin gerekçesiz biçimde erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı verildiği görülmekle işbu kararın itirazımız sonucunda kaldırılması gerekmektedir.”
Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki haber içeriklerine ilişkin aldığı “ifade özgürlüğünün sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli olduğunu” belirten kararlarına dilekçesinde yer veren Tanal, “Bilindiği üzere bir hukuk devletinde, adalet tektir ve tüm yurttaşlara eşit şekilde aynı hukukun uygulanmasını gerektirir. Bu kapsamda, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kala itiraza konu haberlere ilişkin, erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı verilmesi hukuka aykırıdır.”
'KAMU ADINA İTİRAZ ETME ZORUNLULUĞU DOĞDU'
Dilekçesinde, erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararlarının kamusal bir nitelik taşıdığını anlatan Tanal, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268. maddesinin “Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır” hükmünü içerdiğini, dolayısıyla karara itiraz etmeye tüm ilgililerin yetkili olduğunu vurguladı.
Tanal, dilekçesinin devamında; “Halihazırda Türkiye Büyük Millet Meclisi 28. Dönem Milletvekili olmam hasebiyle, basın özgürlüğünü kısıtlayan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2023/7691 D. iş numaralı karara, tarafımca kamu adına ilgili sıfatıyla itiraz etme zorunluluğum hasıl olmuştur” değerlendirmesini yaptı."