Fatih Altaylı o görüşmeyi anlattı: 'Kemal Bey’in istifasını istiyorsun ama etmez'
Gazeteci Fatih Altaylı, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ile yaptığı görüşmeyi köşesinde yazdı. Altaylı, Çetin’in “Sen Kemal Bey’in istifasını istiyorsun ama etmez” dediğini aktardı.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi sitesinde “Duble MTV Anayasa Mahkemesi’nden döner” başlıklı bir yazı yayımladı.
Altaylı yazısında, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ile yaptığı görüşmeyi okuyucularına aktardı. Çetin ile CHP’yi ve “değişim” tartışmalarını konuşan Altaylı, “CHP içinde sağa en yakın ve sağdan en fazla saygı gören siyasetçi olan Hikmet Çetin’e göre Kılıçdaroğlu CHP’yi çok fazla sağa çekiyordu ve neredeyse bunun bir ‘proje’ olduğuna inanacaktı” dedi.
Altaylı, Çetin’in “Sen Kemal Bey’in istifasını istiyorsun ama etmez” dediğini ifade etti.
Yazının ilgili kısmı şöyle:
Seçimin hemen ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini ilk yazandım.
“Yüzde 48 başarı falan değil. O oylar Kılıçdaroğlu’na verilmedi, Erdoğan gitsin diye verildi. Erdoğan karşıtlığı üç seçimde de hep yüzde 48’di, Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın en zayıf olduğu anda bile bu yüzde 48’i artıramadı. Erdoğan’ın karşısında saksıyı aday gösterseydiniz o da yüzde 48 alırdı.” dedim.
Aday belirlemeden önce de, en zayıf adayın Kemal Bey olduğunu yazdığım ve “Kendinizi aday gösterip seçimi kaybederseniz CHP biter” dediğim için beni hedef alan CHP’li troller bu yazımdan sonra da bana yapmadıklarını bırakmadılar.
Ancak şimdi bakıyorum da, herkes aynı noktaya doğru geliyor.
Geçen gün CHP’nin simge isimlerinden Hikmet Çetin aradı.
Hikmet Abi ile 40 yıldır tanışırız, çok da severim. İyi bir devlet adamı, uluslararası saygınlığı olan, müthiş bir siyasetçidir.
Haliyle CHP’yi konuştuk.
“Sen Kemal Bey’in istifasını istiyorsun ama etmez” dedi.
Hikmet Abi’ye göre, Kılıçdaroğlu partiye Deniz Baykal’dan bile daha fazla zarar veriyordu.
CHP içinde sağa en yakın ve sağdan en fazla saygı gören siyasetçi olan Hikmet Çetin’e göre Kılıçdaroğlu CHP’yi çok fazla sağa çekiyordu ve neredeyse bunun bir “proje” olduğuna inanacaktı.
“Keşke SHP’yi kapatmasaydık. Keşke Sosyal Demokrat Halkçı Parti’yi CHP ile birleştirmeseydik. Bugün SHP kalsaydı. Bugün böyle bir partiye ne kadar ihtiyaç olduğunu görüyoruz” dedi.
Siyasetteki yaşayan en büyük tecrübe olarak muhtemelen haklı idi.