İzmir'de Can Atalay protestosu: Hatay halkının iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz

Abone ol

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay vekilliğinin düşürülmesi kararı İzmir’de de protesto edildi. TİP İzmir İl Örgütü, siyasi parti temsilcileri ve yurttaşlar Alsancak Garı önünde toplandı.

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekili bugün TBMM Genel Kurulu'ndan okunarak düşürüldü.

Kararın ardından CHP ve TİP'ten vatandaşlara meydanlara inme çağrısı yapıldı. Hatay, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere protestolar düzenlendi.

TİP İzmir İl Örgütü, siyasi parti temsilcileri ve yurttaşlar Alsancak Garı önünde toplandı.

Emniyet birimlerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı eylemde grup, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, Gezi halktır yargılanamaz”, “Saray’ın korkusu gezinin ruhu”, “Can çıkacak Meclis’te halkını savunacak”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Hatay halkı vekilini istiyor”, “Darbeci kukla Bekir Bozdağ”, “Saray’ın kararı hükümsüzdür” sloganlarıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne kadar yürüdü.

“HATAY HALKININ İRADESİ YOK SAYILDI”

Burada okunan basın açıklamasını okuyan TİP Balçova Belediye Başkan adayı Eray Sevindirici şu ifadeleri kullandı:

“Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken Yargıtay’ın Hatay Milletvekilimiz Can Atalay hakkında verdiği hukuk dışı karar AKP Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis kürsüsünden okutulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Hatay halkının iradesini yok sayan bir karara imza atarak Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmüştür. Gezi’nin en güzel çocuklarından biri olan Can Atalay, 14 Mayıs Genel Seçimleri’nde partimiz tarafından milletvekili adayı gösterilmiş ve Can'ın milletvekili olabileceği Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Hatay halkı, iradesini ortaya koyarak Can Atalay’ı milletvekili seçmiş ve Can’a milletvekili mazbatası verilmiştir. Meclis’te milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı esnada Can Atalay’ın adı ‘Hatay milletvekili’ olarak okunmuş ve Can Atalay partimiz tarafından Meclis Başkanlığı için aday gösterilmiştir. Can Atalay’ın Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur.

“TBMM DARBE GİRİŞİMİNE ORTAK OLDU”

“Tüm bunlara rağmen Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun sonucunda Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine karar vermiştir. Karar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olsa da mahkeme kararın gereğini yerine getirmeyerek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa’yı tanımamaya devam ederek AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır. Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. Bu süreç yine aynı şekilde sürmüş ve milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğu devam etmiştir. Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargıtay eliyle gerçekleştirilen bu Darbe girişiminin bir ortağı haline gelmiştir. AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır.

Türkiye’de artık bir anayasanın bulunmadığı, anayasal güvencelerin ortadan kaldırıldığı, TBMM tarafından tescillenmiştir.

Sanılmasın ki yılacağız, sanılmasın ki pes edeceğiz, ‘öyle olsun’ diyeceğiz.

Biz bugün, bir kez daha yeniden başlıyoruz.

Buradan bu hukuksuz kararın alınmasında en ufak bir payı olanlara, kararın altına imza atanlara sesleniyoruz:

Bu ülkenin tarihinin en aydınlık sayfalarından biri olan Gezi Direnişi’ni kirletebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Ölümü reva gördüğünüz, ölüme mahkum ettiğiniz Hatay halkının iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz.

Halkımıza da buradan bir çağrı yapıyoruz:

Biz, Saray’dan büyüğüz, biz iktidarlardan, patronlardan büyüğüz. Bu yüzden şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız.

Can Atalay er ya da geç esir tutulduğu o dört duvar arasından çıkacak. Hatay halkı vekiline kavuşacak."

CAN ATALAY'IN SEÇİLDİĞİ HATAY'DA PROTESTO

Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi, 14 Mayıs'ta milletvekili seçildiği Hatay'da protesto edildi, Defne ve Samandağ'da açıklamalar yapıldı. Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) çağrısıyla Uğur Mumcu Meydanı'nda yapılan açıklamaya demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri destek verdi.

TİP Defne İlçe Başkanı Çetin Yalçınkaya, Hatay halkının iradesiyle seçilen ve mazbatası verilen Atalay'ın Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hukuksuz tutukluluğunun devam ettiğini belirterek “Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır." Dedi.

Hatay halkının iradesinin yok sayıldığını belirten Yalçınkaya, “Biz, Saray’dan büyüğüz, biz iktidarlardan, patronlardan büyüğüz. Bu yüzden şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız. Can Atalay er ya da geç esir tutulduğu o dört duvar arasından çıkacak. Hatay halkı vekiline kavuşacak." şeklinde konuştu.

"HESABINI MUTLAKA VERECEKSİNİZ"

Aynı saatlerde Ankara'da da protesto vardı. Çok sayıda siyasi partinin katıldığı eylemde TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, üyeleri EMEP Milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca, DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol; TİP, EMEP, DEM Parti, CHP, Halkevleri, EHP ve SEP üye ve yöneticileri katıldı.

Açıklamada konuşan TİP Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, Atalay'ın depremzede Hatay halkının oylarıyla seçildiğini ve bu kararın Hatay halkının iradesini tanımamak olduğunu söyledi.

CAN ATALAY KİMDİR?

Avukat Can Atalay, genel anlamda 'kimsesizlerin avukatı' olarak biliniyor. Öğrenciliği ve meslek yaşamının ilk yıllarından bu yana sosyalist kimliğiyle öne çıktı. Emek mücadelesine hukukçu kimliğiyle destek verdi, Emek Sineması'nın yıkılmaması için yürütülen kampanyanın örgütleyicilerindendi.

Somada hayatını kaybeden madencilerin, Hendek’teki patlamada yaşamını yitirenlerin, Çorlu'daki tren kazasında vefat edenlerin, tarikat yurdunda yanan çocukların yakınlarının yanında hep o vardı.

Mimarlar Odası'nın avukatlığını da üstlenen Atalay, Gezi Parkı'na alışveriş merkezi (AVM) yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması'nın savunmasında da vardı.

Atalay, Gezi eylemlerinde de öne çıkan isimlerden biri oldu ve hukuk tarihine bir skandal olarak adını yazıdan davada, 18 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yargılama sürecinde direnişi savundu, ısrarla esas suçun Gezi'de şiddet uygulayan güvenlik güçleri ve onlara emirleri veren yöneticiler tarafından işlendiğini söyledi.

Başta bugüne dek destek olduğu mağdurlar olmak üzere kamuoyunda Atalay için 'adalet' sesleri yükselirken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından Şubat 2023'teki depremlerde yıkılan Hatay'dan milletvekili adayı olarak gösterildi ve kazandı. Ancak Meclis'e hiç gitmedi.

Atalay'ın maruz kaldığı süreç, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iki kere hak ihlali kararı vermesi, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce benzeri görülmemiş bir biçimde dosyayı Yargıtay 3. Dairesi'ne göndermesiyle hukuk krizine döndü. Daire, AYM kararının tanımadı.

Ve 30 Ocak 2024'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanan Genel Kurul'da hakkında kesinleşmiş hapis cezasının okunmasıyla milletvekilliği düşürüldü.

Hatay'ın 'seçilmiş milletvekili' Can Atalay'dan ilk açıklama Siyaset Can Atalay kararını okutan Bekir Bozdağ'a tokat gibi yanıt Siyaset