HDP Eş Genel Başkanı Buldan'dan ekonomi yorumu: "Öcalan'ın devrede olduğu müzakere döneminde ülkede ne ekonomik kriz ne bir istikrarsızlık gördük"
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Manisa'da yaptığı konuşmada, siyasi gündeme değindi ve "2013-2015 yılları arasında Sayın Öcalan'ın devrede olduğu dönemde, barış, huzur, müzakerenin olduğu o dönemde, bu ülkede ne bir ekonomik krizin yaşandığını ne bir istikrarsızlığın yaşandığın gördük" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Manisa 4’üncü İl Kongresi’ne katıldı. Buldan’ın gündeminde ekonomik kriz, partisine yönelik operasyonlar ve seçimler vardı.
“HDP Türkiye’nin çözüm partisidir” diyen Buldan, “HDP çözüm partisi olduğu için bu kadar büyük saldırılarla karşı karşıya kalıyor. HDP çözüm gücü olduğu için her gün bir saldırıyla, her gün bir operasyonla karşı karşıya kalıyor. Bu ülkeyi yönetenlerin bizim karşımıza siyaseten çıkmadığını, bizim karşımıza yargı darbesiyle çıktığını herkesin bilmesi gerekir. Bu yüzden HDP Kapatma Davası ve Kobani Kumpas Davasının devam ettiği bir dönemde saldırılar hiç hız kesmeden devam ediyor” dedi.
“BİZİMLE UĞRAŞTIKLARI KADAR EKONOMİYLE UĞRAŞSALARDI ÜLKEDE AÇILIK OLMAZDI”
“Bizimle uğraştıkları kadar bu ülkenin sorunlarıyla uğraşsalardı, bugün Türkiye bu halde olmazdı” diyen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizimle uğraştıkları kadar ekonomiyle uğraşsalardı, ülkede açlık, sefalet ve yoksulluk olmazdı; ülke istikrara kavuşmuş olurdu. Tek işleri ve dertleri HDP, Kürtler, demokrasi güçleri ve bu ülkede barış isteyenlerdir. Oysa Türkiye’nin kaynakları barışa aktarılmış olsaydı, bu yaşananlar yaşanmış olmazdı. Bu ülke tarihinin en büyük yoksulluk, ekonomik kriz ve sefaleti yaşanıyor. İşte bunun nedeni ülkenin kaynaklarının barışa değil savaşa aktarılmasıdır. Bu ülkenin kaynakları savaşa aktarılıyor. Ülkeyi yönetenlerin zihinlerinin sadece buna yoğunlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Nerede Kürtler, demokrasi güçleri, barış talebi varsa oraya dönük savaş politikalarını yönelten bir zihniyetle karşı karşıyayız. Her savaşın Türkiye haklarına maliyetinin de ekonomik kriz olarak döndüğünün farkındayız.”
“HALKIMIZ SEÇİMLERİ BEKLİYOR, HALKIMIZ ONLARI GÖNDERECEĞİ TARİHİ BEKLİYOR”
Kendilerine siyasi hamleleri nedeniyle soruşturma açanların koltuklarını koruma derdinde olduğunu söyleyen HDP lideri Buldan, “Bu zihniyet bu karanlık ortamdan besleniyor. Onlar aydınlığı değil karanlığı seçenlerdir, onlar barış yerine savaşta tercih yapanlardır, onlar özgürlükleri ve demokrasiyi değil faşizmi yükseltenlerdir. Bunu bilerek yapıyorlar. Halkımız da bunun bilincinde ve farkında. Halkımız seçimleri bekliyor, halkımız onları göndereceği tarihi bekliyor” dedi.
“ÖCALAN'IN DEVREDE OLDUĞU DÖNEMDE ÜLKEDE NE EKONOMİK KRİZ NE DE İSTİKRARSIZLIK YAŞANDI”
“Biz savaş olmasın diyoruz, onlar tecritte ısrar ediyor. Bugün İmralı'da Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış bir tecrit var” diyerek son dönemde gündeme gelen İmralı tartışmalarına değinen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tecridin bir insan hakları ihlali, demokrasi ayıbı olduğunu ve meşru bir tarafı olmadığını her yerde söyledik. Bir kez daha ifade ediyoruz; kendi yasalarına bile uymayan, Anayasayı bile uygulamayan ve keyfi davranarak İmralı’ya avukatları ve ailesini göndermeyen bir zihniyet var. Oysa 2013-2015 yılları arasında Sayın Öcalan'ın devrede olduğu dönemde, barış, huzur, müzakerenin olduğu o dönemde, bu ülkede ne bir ekonomik krizin yaşandığını ne bir istikrarsızlığın yaşandığın gördük.
Barışın, müzakerenin ülkeye faydalarını, ağlayamayan anneleri, gencecik insanların toprağı düşmediğini gördük. Çünkü o dönem bir diyalog süreci vardı. 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Mutabakatının yok sayılmasıyla birlikte Kürtlerle barış yerine Kürtlerle düşmanlığı esas aldılar. O tarihten itibaren Sayın Öcalan'a yönelik tecrit ağırlaştırıldı ve derinleştirildi. Kürtlerin bütün kazanımlarına el konuldu, Kürtler demokratik siyasetin dışına atılmak istendi ve bu politikalar hala da devam ediyor. Cezaevlerinde binlerce siyasetçi var. Figen Yüksedağlar, Selahattin Demirtaşlar, Gültan Kışanaklar, İdris Balukenler, Ayla Akat Atalar, Sebahat Tunceller, belediye eşbaşkanlarımız var. Belediyelerimizde her bir kayyımın Kürtleri inkar ettiği, hırsızlığın tavan yaptığı bir süreci başlattılar. Belediye eşbaşkanlarımız yerine atanan kayyımların Sayıştay raporlarında da yer alan binlerce usulsüzlüğü ve hırsızlığı var. Kürt düşmanlığını esas alanlar sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde Kürt halkına büyük bir nefret ve ırkçılıkla yaklaştılar.”
“HANGİ TARİHTE OLURSA OLSUN BİZ SEÇİME HAZIRIZ”
Seçim için kulislerde farklı tarihlerin konuşulduğunu söyleyen Buldan, bu tarihlerde Türkiye’nin aydınlık ve karanlığı oylayacağı bir seçim yapacağını kaydetti. Buldan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasi ve faşizmi oylayacağı bir seçim yapacak. 20 yıllık AKP iktidarının artık ülkeyi yönetemediğinin ispatlandığı yeni bir seçim yapılacak. Hangi tarihte olursa olsun biz seçimlere hazırız. Halkımızın bu konuda hiçbir kaygısı ve şüphesi olmasın. Önümüzde bir kapatma davası yokmuş, engel yokmuş gibi seçim çalışmalarını yapmak zorundayız. Yeni dönemi ancak ve ancak HDP’nin başarısı belirleyecek. Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Çerkesiyle Ermenisiyle, Süryanisiyle, kadınıyla, genciyle bütün kesimlerin, farklı inanç ve kimliklerin yüksek sayıda milletvekiliyle parlamentoya girmesinin önemini özellikle belirtmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde büyük ve belirleyici güç olacak tek parti HDP’dir. Bunun için çalışmalarımıza şimdiden ev ev dolaşarak, insanların yüreklerine dokunarak, girmedik ev bırakmayarak yürütmek zorundayız.
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I GÖNDERECEK BÜYÜK GÜÇ BİZİZ”
Büyük bir başarı elde etmenin yolunun da çalışmaktan geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de önemli görev ve sorumluluğun HDP’de olduğunun bilincindeyiz. HDP’nin anahtar bir role sahip olduğunun bilincindeyiz. Bütün çalışma ve hazırlıklarımızı da buna göre yaptığımızı herkes bilmelidir. Halkımız hiçbir kuşku ve kaygıya kapılmasın. Biz üzerimizdeki sorumluluk gereği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değiştirecek ve Recep Tayyip Erdoğan'ı gönderecek büyük bir gücüz. Bu büyük güçle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu seçimler hepimiz açısından önemlidir. O yüzden gece gündüz çalışmak, başarmak ve kazanmak zorundayız.”