‘‘Her başarıda birçok paydaş var ama ne hikmetse kötü olan her şeyde İYİ Parti var’’
İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, Gerçek Gündem’in sorularını yanıtladı. Kavuncu, yerel seçimlerde ittifak çalışmaları ve tartışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin defalarca yenilediği İYİ Parti’ye olan çağrısını, geçtiğimiz seçimlerde İYİ Parti’nin beklenen başarıyı yakalayamamasını, önümüzdeki yerel seçimlerde CHP-İYİ Parti ittifakının yeniden gündeme gelip gelmeyeceği ve İYİ Partili seçmenlerin Kılıçdaroğlu’na oy vermediği iddiaları ile ilgili gündem başlıklarını Gerçek Gündem’e değerlendirdi.
Kavuncu, İYİ Parti’nin 2018 seçimlerinde aldığı oy oranında bir artış olmamasını başarısızlık olarak değerlendirse de oy kaybı da yaşamadıklarına dikkat çekerek İYİ Parti olarak aldıkları oyun kıymetli olduğu görüşünde.
Daha önceden de bu açıklamayı yaptığını hatırlatan Kavuncu, “Bu seçime dair başta aday konusu olmak üzere birçok şey Türk Milleti’nin talebine göre belirlenmezse Türkiye gider” dedik diyor. Seçim sonuçlarına bakıldığında söylediklerinin doğru çıktığına dikkat çekiyor.
Önümüzdeki yerel seçimde CHP-İYİ Parti ittifak konusu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kavuncu, geçtiğimiz seçimleri kastederek, ‘‘O gün bizleri dinlemeyenlerin, bugün olası bir başarısızlığı şimdiden ihale etmeye çalışmalarını kabul etmiyoruz. Her başarıda birçok paydaş var ama ne hikmetse kötü olan her şeyde İYİ Parti var’’ diye konuştu.
Kavuncu, “İYİ Parti sağcıdır, sağcılara güven olmaz’ diye örselenen bir İYİ Parti imajı yaratılıyor’’ diyor ve geçtiğimiz yerel seçimlerde çokça vurgu yapılan, "İstanbul İttifakı" ile ilgili şöyle bir yorumda bulunuyor: ‘‘İstanbul’un kazanılmasında yalnızca HDP'nin etkili ve önemli olduğu iddia ediliyor ama her türlü olumsuz durum İYİ Parti’ye ihale ediliyor’
İYİ Parti tabanının Kılıçdaroğlu’na oy vermediği iddialarıyla ilgili ise Kavuncu, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı sürecinde bütün İYİ Parti teşkilatlarının yalnızca İYİ Parti için değil, Kılıçdaroğlu için de çalıştığına vurgu yapıyor.
‘‘Başarısızlığı kabullenmek ve bunun sonuçlarını irdeleyip ders almak bir erdemdir; başarısızlığı kabullenemeyip, buradan bir suç yaratıp bunu da başkalarına atmak da siyasi ahlâka aykırıdır’’ diyen Kavuncu, başarı sağlanamamışsa burada farklı bir sorun olduğuna dikkat çekerek ‘‘İYİ Parti teşkilatları olarak hepimiz bu sorunun kaynağının farkındayız’’ vurgusunu yeniliyor.
‘‘SEÇMEN BİZİM TÜRKİYE’DEKİ SİYASET DÜZLEMİNDE YER ALMAMIZI HATTA KENDİ KİMLİĞİMİZLE VE DURUŞUMUZLA DAHA ETKİN VE AKTİF OLMAMIZI İSTİYOR’’
Kavuncu’ya sorduğumuz sorular ve kendisinin yanıtları şöyle:
SORU: Son seçimlerde İYİ Parti’nin oylarında bir önceki seçime göre yükselme olmadı. Neden böyle oldu sizce?
Merhum Dündar Taşer’in çok kıymetli bir sözü var: ‘Durum muhakemesine hasımdan başlanmaz.’ Muhalefet olarak bu seçimde başarısız olduk, bu bariz ve kabul etmemiz gereken bir gerçek. Bu gerçekle yüzleşmeden sorunları çözemeyiz. Parti olarak 2018’de aldığımız oyda bir artış olmadı. Ancak şu noktadan da bakmak gerekiyor, oy kaybı da yaşamadık. Evet başarısızlık ancak İYİ Parti olarak aldığımız oyun da kıymetli olduğunu düşünüyoruz.
Seçmen bizim Türkiye’deki siyaset düzleminde yer almamızı hatta kendi kimliğimizle ve duruşumuzla daha etkin ve aktif olmamızı istiyor. Bunu gerçekleştirmek için de teşkilatlarımızın görüşlerini ve düşüncelerini alıyoruz; nerede eksik yaptık, sorun neydi... Bütün bunların tespitini gerçekleştirip önümüzdeki yerel seçimler için şimdiden bir yol haritası belirleyeceğiz. Ama neticede şunu kabul ediyoruz; bu seçimde başarısız olduk. Buna rağmen aldığımız oy kıymetli; sorunlu alanları tespit edip ona göre hareket edeceğiz.
Tabii bir de mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dayattığı yüzde 50+1 sorununun yarattığı etkiler var. Mevcut sistem seçimi kazandırmak için size bir ittifak dayatması yapıyor; bunun olumlu yönleri olsa da aslında partilerin kendi kimliklerinden ve duruşlarından yer yer sapmalar yapmak zorunda kaldığı ya da belli durumları mecburen kabul ettiği bir yapı ortaya çıkarıyor. Bu da bir siyasi partinin kimliğini ve duruşunu gösterebilmesi bakımından daha fazla zorluk çekmesi anlamına geliyor çünkü neticede bir ittifak var. Bu genel bir problem olarak gözükebilir fakat İYİ Parti olarak bu yapının yaşattığı sorunlar da bizi zorladı.
SORU: CHP-İYİ Parti İstanbul’da ittifak başarısıyla 2019’da ciddi bir ivme kazanmıştı. Siz de bu dönem il başkanıydınız. Önümüzdeki yerel seçimde ittifak konusu tamamen tartışmaya kapandı mı? İYİ Parti ne yapacak?
İYİ Parti teşkilatları, seçime açık ve net bir şekilde bağımsız ve kendi logosuyla girmek istiyor. Sonucu, bedeli ne olursa olsun teraziye kendisi çıkmak istiyor. Bugüne kadar Türkiye için, Türk Milleti için elimizden gelen gayreti gösterdik; çoğunlukla büyük fedakârlıklarda bulunduk. Bundan sonra da bu gayreti göstereceğiz.
Ancak bu gayreti kendi kimliğimizle, duruşumuzla daha net, Milletimizin ilgisini daha çok çekecek bir şekilde gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. İstanbul’daki ittifak yapısından bahsettiniz. Evet, 2019’daki seçim sürecinde, benim de İstanbul İl Başkanlığı görevimde iyi bir ivme sağlanmış ve ittifak yapılmıştı. Bugün de bize diyorlar ki; ‘Eğer siz ittifak yapmazsanız İstanbul gider, Ankara gider…’ Bir televizyon programında da dile getirdim. ‘Bu seçime dair başta aday konusu olmak üzere birçok şey Türk Milleti’nin talebine göre belirlenmezse Türkiye gider’ dedik, nitekim öyle de oldu. O gün bizi dinlemeyenlerin, bugün olası bir başarısızlığı şimdiden ihale etmeye çalışmalarını da kabul etmiyoruz. Her başarıda birçok paydaş var ama ne hikmetse kötü olan her şeyde İYİ Parti var…
‘‘HERKES YEREL SEÇİMLER İÇİN İYİ PARTİ ÜZERİNDE BASKI YARATMAYA ÇALIŞIRKEN BÜTÜN AKTÖRLER DE ODAĞI KASITLI BİR ŞEKİLDE BURAYA YÖNLENDİRİYOR’’
İstanbul’un kazanılmasında yalnızca HDP'nin etkili ve önemli olduğu iddia ediliyor ama her türlü olumsuz durum İYİ Parti’ye ihale ediliyor. Bu kasıtlı tavrın ideolojik yönleri de var. Üsttenci ve kendini beğenmiş bir bakış açısıyla “İYİ Parti sağcıdır, sağcılara güven olmaz” diye örselenen bir İYİ Parti imajı yaratılıyor. Bunun teşkilatlar nezdindeki etkisini herkesin düşünmesi gerekiyor. Herkes yerel seçimler için İYİ Parti üzerinde baskı yaratmaya çalışırken bütün aktörler de odağı kasıtlı bir şekilde buraya yönlendiriyor. Bunları makul bir şekilde değerlendirip herkesin buna göre yorum yapması gerekiyor.
‘‘İYİ PARTİ SEÇİMLERE HER YERDE ADAY ÇIKARACAK GİBİ HAZIRLANIYOR’’
Bütün bu açılardan değerlendirildiğinde, teşkilatlarımızın bağımsız ve İYİ Parti kimliğiyle seçimlere girme isteğini net bir şekilde herkesin anlaması gerek. İYİ Parti seçimlere her yerde aday çıkaracak gibi hazırlanıyor. Çok iyi aday potansiyelimiz de mevcut, birçok ilde ve ilçede ciddi bir talep de söz konusu. İttifak ya da iş birliği, adına ne derseniz deyin, İYİ Parti’nin her il ve ilçede kazanma potansiyeli çok yüksek adayları var, bu adayları desteklemek ya da desteklememek size kalmış. Bizim adaylarımızı desteklemenizden mutlu oluruz, desteklemezseniz de alınmayız. Demokratik ve adil bir mücadele için başarılar diler, kazanmak için elimizden gelen bütün gayreti gösteririz.
‘‘GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MERAL AKŞENER, HİÇBİR LİDERİN YAPMADIĞI KADAR MİTİNG YAPTI, ÜLKE ÇAPINDA NEREDEYSE GİTMEDİĞİ YER KALMADI’’
SORU: İYİ Parti seçmeninin Kılıçdaroğlu’na oy vermediği söyleniyor. İYİ Parti tabanında Kılıçdaroğlu algısı nasıl? Saha gözlem ve izlenimleriniz nelerdi? İzlenimlerinizden hareketle sonuç nasıl oldu?
Bu çok kasıtlı bir şekilde yaratılan, yanlış bir algı. Aday belirleme sürecine kadar her şey oldu, her şey tartışıldı. Yöntem konusunda sıkıntılar olsa bile... Ancak aday belirlendiği andan itibaren İYİ Parti’nin bütün teşkilatları, ülke çapında canla başla mücadele verdi. “Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e” diye her yerde propaganda yapan bir teşkilatımız var. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, hiçbir liderin yapmadığı kadar miting yaptı, ülke çapında neredeyse gitmediği yer kalmadı. Az önceki sorunuzda da bahsettiğim gibi; iyi olan her şeyin paydaşı çok oluyor da kötü olan her şeyin ihalesi İYİ Parti’ye kalıyor. Bu tavra da hepimiz karşı çıkıp dur diyoruz. Çünkü yapılan bir haksızlık mevcut.
Burada bu kadar insanın emeği, çalışması var. İktidarın devlet gücüyle yaptığı baskılar, kendi lehine devlet kaynaklarını kullanması, ekonomik zorluklar karşısında borca girip seçim çalışması yapan bütün teşkilatlarımız yalnızca İYİ Parti için değil Sayın Kılıçdaroğlu için de çalıştı. Başarısızlığı kabullenmek ve bunun sonuçlarını irdeleyip ders almak bir erdemdir; başarısızlığı kabullenemeyip, buradan bir suç yaratıp bunu da başkalarına atmak da siyasi ahlâka aykırıdır.
‘‘TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN, VATANSEVERLERİNİN, HER GÖRÜŞTEN BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZIN BULUŞACAĞI EN KIYMETLİ VE YEGÂNE ADRES İYİ PARTİ’DİR’’
Zaten Türkiye’nin yaşadığı problemlerin temelinde de öz eleştiriye kapalı, sorumluluğu kabul etmeyen, başarısızlığı başarı gibi yansıtan ve toplumsal muhalefeti her geçen gün çok daha ciddi umutsuzluğa sevk eden bu kafa yapısının yıllardır devam etmesi var. İYİ Parti teşkilatları bütün seçim süreci boyunca Sayın Kılıçdaroğlu için var gücüyle mücadele etti. Bu mücadelenin yanında, oy kaybetme pahasına da Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verdi. Ancak böyle bir seçim sisteminde birbirini eğleyerek başarı gelmez; iktidara oy veren seçmenden oy almak zorundasınız. Biz bunu elimizden geldiğince sağladık; eğer başarı sağlanamamışsa burada farklı bir sorun kaynağı var demektir. İYİ Parti teşkilatları olarak da hepimiz bu sorunun kaynağının farkındayız. Sahadaki ziyaretlerimizde gördüğümüz de budur.
SORU: Bahçeli’nin defalarca yinelediği birleşme çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz 24 Haziran’da gerçekleştirdiğimiz kurultayla birlikte yeni bir söylem dile getirdik: Rotamız net, pusulamız millet. Türkiye’de Türk milliyetçilerinin, vatanseverlerinin, her görüşten bütün vatandaşlarımızın buluşacağı en kıymetli ve yegâne adres İYİ Parti’dir.