İttifak o günlerde başladı: Devletin imkanları Bahçeli koltuğunu kaybetmesin diye nasıl kullanıldı?

GERÇEK GÜNDEM - İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştuğu sırada, 2016 yılında MHP’deki olaylı kurultay sürecinde İYİ Parti lideri Meral Akşener ve beraberindekilerin FETÖ soruşturması başlatılmasını gündeme getirdi.

MHP’nin olaylı kongre süreci aynı zamanda, Devlet Bahçeli’nin AKP ile yakınlaşmaya başladığı dönemdi.

Poyraz’ın Adalet Bakanı’na sorduğu “Meslektaşlarınızın Adalet Bakanlığından izin almadan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından MHP kongresine ilişkin imzacılarla ilgili lehe karar verenlerin Emniyetteki KAFES ve diğer programdan sorgusunun yapılması -hâkim, savcıların, meslektaşlarınızın Adalet Bakanlığından izin almadan- mümkün müdür?” sorusu, 2016 yılında yapılması planlanan MHP kongresinin engellenmesi için devletin imkanlarının da seferber edilmiş olduğu iddialarını kuvvetlendirdi.

BİRKAÇ AY SONRA BAHÇELİ AKP'YE GÖZ KIRPTI

Bahçeli, 15 Temmuz 2016 darbe girişimin ardından katıldığı ortak Yenikapı Mitingi’nde AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a koşulsuz destek açıkladı.

Bahçeli, 11 Ekim 2016'da partisinin grup toplantısında ise sürpriz bir şekilde Erdoğan’a "başkanlık önerisini Meclis'e sunması" çağrısını yaptı.

Poyraz, "’FETÖ'cü değiliz.’ diye... Bırakın Genel Başkanı, kendimizle ilgili bunu ifade etmek zorunda kaldık. Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Edemezsiniz çünkü 15 Temmuz’dan sonra, 17-25 Aralık’tan sonra bu salondaki heyet kendinin FETÖ'cü olmadığını ispatladı, ondan sonra başladı milletin FETÖ'cülüğünü araştırmaya. Bilemezsiniz; ben biliyorum, yirmi yıl FETÖ'yle mücadele edip ‘Ben FETÖ'cü değilim’ demek zorunda kalmanın ne olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.

MHP KONGRESİ TARTIŞMASI: EMNİYETİN SİSTEMİNİ KULLANDILAR

Poyraz, dönemin Cizre Başsavcısı’nın bir gizli tanığın ifadeleriyle Meral Akşener hakkında soruşturma başlattıktan sonra önce Kütahya Başsavcısı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurultay dosyasının İYİ Parti Genel Başkanının FETÖ soruşturmasıyla ne alakası var Sayın Bakanım? İkisini birleştirerek Milliyetçi Hareket Partisi’nin kongre dönemine ilişkin 7-8 klasörü Genel Başkanın dosyasıyla birleştirip...

Şöyle bir şey mümkün müdür Sayın Bakanım, değerli bürokratlar: Meslektaşlarınızın Adalet Bakanlığından izin almadan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından MHP kongresine ilişkin imzacılarla ilgili lehe karar verenlerin Emniyetteki KAFES ve diğer programdan sorgusunun yapılması -hâkim, savcıların, meslektaşlarınızın Adalet Bakanlığından izin almadan- mümkün müdür? Ben söyleyeyim, değildir.

Dolayısıyla, hiçbirimizin güvende olmadığı, hiçbirinizin güvende olmadığı, bugünün kahramanlarının yarın hain, dünün hainlerinin bugün kahraman olduğu bir sistemde bütün bu dengeyi kuracak tek şey yargıdır, hukuktur. Hepinizi hukukla kalmaya, hukuka adanmaya davet ediyorum.”

NE OLMUŞTU?

2016 Milliyetçi Hareket Partisi Olağanüstü Kongresi, Milliyetçi Hareket Partisi tüzüğünde önerilen değişiklikleri yapmak ve yeni bir genel başkan seçmek için toplanması planlanan kongreydi.

Mevcut Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye rakip olarak Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın isimleri çıkmıştı.

MHP’de muhalefetin olağanüstü kongre talebine mahkemeden de onay gelmişti. Ancak 13 Mayıs 2016’da bu kez başka bir mahkeme kongrenin yapılamayacağı yönünde karar açıkladı. Ankara Valiliği de bu karar uyarınca kongrenin yapılması planlanan Büyük Anadolu Oteli girişine polis barikatı kurarak kongrenin toplanmasına izin vermemişti.

Kongre, başlangıçta 15 Mayıs 2016'da yapılması planlanıyordu ancak mahkeme kararıyla yargı çatışması oluştuğu için kongre ertelendi. Yargıtay, kongrenin devamına hükmedince parti yönetim kurulu 10 Temmuz 2016 tarihini verdi. Mahkemenin oluşturduğu komite ise kongrenin yapılma tarihi olarak 19 Haziran gününü kararlaştırmıştı.

MHP yönetimi kongreyi tanımayacağını deklare etmesine rağmen parti içi muhalefet, tüzük değişikliği konusunda başarılı olmuştu. Yapılması beklenen seçim ise yönetimin Yüksek Seçim Kurulu'na başvurusuyla ertelenmişti.