Kılıçdaroğlu: Bayrağımız ve vatanımız için gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bartın Mitingi'nde AKP iktidarının eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, milliyetçilik söylemleri ile seçmene seslenen iktidarın Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdığını hatırlattı.
GERÇEK GÜNDEM /
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bartın'da yurttaşlarla bir araya geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim propagandasını toplumu kutuplaştırarak yapmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Çok kamplaştık, çok kutuplaştık. Birbirimizi sorgulamaya başladık. Komşumuzu sorgulamaya başladık, arkadaşlarımızı sorgulamaya başladık. Biz aynı ülkede güzel bir bir atmosferde beraber yaşamak istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dostlukla yaşamak istiyoruz" dedi.
Muhalefeti milliyetçilik üzerinden hedef gösteren Erdoğan'a yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Onlar gibi değiliz. Bayrağımız ve vatanımız için gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdılar. Nasıl kendi toprağını kaçırırsın? Milliyetçilik dersi veriyorlar. Sen kim milliyetçilik kim?" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
"ARTIK DEĞİŞİME İHTİYACIMZI VAR"
22 yıldır bıktık artık değişime ihtiyacımız var. Ülkenin zenginleşmeye ihtiyacı var.epimizin değişime ihtiyacı var. Beraber birlikte olmaya ihtiyacımız var. Bakınız çok kamplaştık, çok kutuplaştık. Birbirimizi sorgulamaya başladık. Komşumuzu sorgulamaya başladık, arkadaşlarımızı sorgulamaya başladık. Biz aynı ülkede güzel bir bir atmosferde beraber yaşamak istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dostlukla yaşamak istiyoruz. Atalarımız ne güzel demiş? Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Komşunun kimliğini sorgular olduk.
"YERİN ALTI KÖMÜR DOLU, GÜNEY AFRİKA'DAN KÖMÜR GELİYOR"
Yoksulluk derinleşti biliyorum. Ailelerde büyük sıkıntılar var biliyorum. Üniversiteyi bitiren evlatlarımız iş bulamıyor yıllardır bunu biliyorum. Az önce Zonguldak’tan geldik buraya. Allah aşkına yerin altı kömür dolu Güney Amerika’dan kömür geliyor. Güney Afrika’dan kömür geliyor. Rusya’dan kömür geliyor. Beş bin işçiyi alacağımızın sözünü verdim orada.
"ÖNCE SENİN İNSANININ KARNI DOYACAK"
Bize milliyetçilik dersi veriyorlar değil mi? Önce senin insanının karnı doyacak. Bu ülke insanının işi gücü ve aşı olacak. O nedenle başka bir sözüm daha var. En geç iki yıl ikince bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye uğurlayacağız.
Onlar gibi değiliz. Bayrağımız ve vatanımız için gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdılar. Nasıl kendi toprağını kaçırırsın? Milliyetçilik dersi veriyorlar. Sen kim milliyetçilik kim?
"HEP BERABER ÇANKAYA'DA ÇAY İÇECEĞİZ"
Onlar yapamıyorlar, beceremiyorlar umutlarını oraya bağladılar. Bizim umudumuz sizsiniz. Geleceğimiz sizsiniz, karar verecek olan da sizsiniz. ‘Kemal Dede Çankaya’da çay içecek miyiz’ diye soruyorsun. Söz çay içeceğiz. Hep beraber içeceğiz.
"BENİM DE DERSİMİ İYİ ÇALIŞMAM LAZIM"
Buraya gelmeden önce baktım. Benim de dersimi çalışmam lazım tabii. Gençler, dokuz bin 930 genç Bartın’da ilk defa sandığa gidecek oy kullanacak. Şimdi gençler siz demokrasiden yana mısınız? Özgürlükten yana mısınız? Kardeşlikten yana mısınız? Her yerde huzurun ve bereketin olmasından yana mısınız? Kadın erkek eşitliğinden yan mısınız? O zaman benim size bir sözüm var: Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacak. O hedefi gerçekleştireceğiz, beraber gerçekleştireceğiz.
Ayrıca gençler size şunu da söyleyeyim: Sandığa gidip ilk kez oy verecek 5 milyon 300 bin genç var. Beş milyon 300 bin genç otoriter bir yönetimi değiştirmek ve demokrasiden yana oy kullanmak için sandığa gidip oyunu kullandığında bu ülkede demokrasi gelecek ve sizler dünya siyaset tarihine olağanüstü bir armağan bırakacaksınız. Dünya siaset tarihini yazanlar şunu diyecek: Türkiye’de otoriter bir rejim vardı ama o ülkenin gençleri, Mustafa Kemal’in gençleri sandığa gittiler, otoriter yönetimi demokratik yollarda değiştirdiler diyecekler.
"HERKESİN GEÇİNEBİLECEĞİ BİR GELİRE SAHİP OLMASI LAZIM"
Bunun için hazır mısınız? Bay Kemal de hazır. Bu ülkenin fakirleşmeye değil zenginleşmeye ihtiyacı var. O nedenle kaynakların doğru kullanılması lazım. Bunun için bütçenin sağlıklı yapılması lazım. Ben bazen diyorum ya işçiye emekliye biraz ücreti arttırın bu insanlar perişan oldu. Zam yapıyorsun, pazardaki zam ondan daha fazla. Bir aylık alıyor 15 gün sonra bir bakıyor aldığı aylık erimiş oluyor. O yüzden bütçeyi yaparken sağlıklı ve tutarlı, herkesin geçinebileceği bir gelire sahip olması lazım. Buna karar veren organ siyasi otoritedir bunu unutmayın. Paranın kime, hangi gruplara hangi kesimlere aktarılmasına karar veren organ siyasi organdır. Bu siyasi organın bu kararını şekillendirdiği kanunun adı da bütçe kanunudur.
Dolaysıyla ben emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda bir maaş ikramiye verin dedim. Önce para yok, bir sürü gerekçe uydurdular. Sonra baktılar ki bu Kılıçdaroğlu bu işin arkasını bırakmıyor, birer maaş bin lira verdiler. Sonra seçim zamanı geldi biraz arttırdılar. Dedim ki asgari ücret kadar vereceksin. Adı üstünde asgari ücret. Yılda iki sefer veriyorsun zaten. Ben asgari ücret kadar emekliye ikramiye verilmesi gerektiğini söyledim vermediler. Ben söz verdim: Önümüzde Kurban Bayramı var. Bütün emekliler aylıklarını çekmeye gittiklerinde 15 bin lira parayı hesaplarında görecekler.