Erdoğan, İYİ Parti'den umudunu kesmiyor: 'Altılı masayı terk et' çıkışının perde arkasında ne olabilir?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Endonezya'dan dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin en kalabalık noktalarından biri olan İstiklal Caddesi'nde altı kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıya değinen Erdoğan, "Türkiye olarak birlik ve beraberlik mesajı verdik kuşkusuz. Ama daha önceki saldırılarda olduğu gibi, yine CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, terör örgütünü kınamak, lanetlemek yerine 'hükümete yarıyor' düşüncesiyle bir anlamda devleti suçlayan bir tutum sergiledi. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

"Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP'yi bir kenara koyalım, altılı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İYİ Parti'nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir."

2020 BAHÇELİ: DÖN EVİNE, BİTSİN BU ÇİLE

MHP gibi ‘milliyetçilik’ görüşüyle öne çıkan İYİ Parti'ye Cumhur İttifakı kanadından yapılan ilk çağrı bu değil.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz yıllarda eski yol arkadaşı - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e 'evine dönmesi' konusunda net bir mesaj vermişti:

"(...) Sayın Akşener’in böyle ittifak olmayacağını görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. Evinde rahatı ve huzuru bulacaktır." (Ağustos 2020)

Erdoğan ise, Bahçeli'nin bu çağrısını yorumlarken ittifak ortağına destek vermişti: "Makul bir davettir. Birlik ve beraberliğin tesisine yönelik bir davet olabilir. Dağınıklıkta bir şey yok. Terör örgütleri ile el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye uygun düşmüyor."

Ancak Akşener, her iki ismin de çağrılarını geri çevirmişti.

HEDEF GÖSTERMEKTEN GERİ DURMADI

Erdoğan'ın bugünkü açıklaması, başka bir yönüyle kafa karışıklığına neden oldu. Çünkü bu süre zarfında, daha önce 'eve dönmesini desteklediği' Akşener'i ve İYİ Parti'yi hedef göstermekten de geri durmadı. Bunun en net örneği ise, geçtiğimiz yıl yaşandı.

Mayıs 2021'de Akşener'in "(...) Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı" şeklindeki ifadesi yeni bir tartışma başlatmıştı.

Aynı dönem Rize'yi ziyaret eden İYİ Parti lideri, burada saldırı girişimiyle karşı karşıya kalmıştı. Cumhurbaşkanı'nın yaşananlarla ilgili yorumu ise şu olmuştu:

"Gelin hanım Netanyahu'nun yanına koyuyor ardından da Rize'ye gidiyor. Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini adabını gösterir."

YÜKSELİŞ TRENDİ Mİ ETKİLİ OLDU?

Erdoğan'ın 'yerli ve milli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirmesini' temenni ettiği İYİ Parti, dört yıl öncesiyle kıyaslandığında anketlerde yükseliş kaydetmiş durumda.

2018'de düzenlenen milletvekilliği seçimlerinde, dönemin 'seçim barajı' olan yüzde 10'u kılpayı yakalayan parti, şimdilerde yüzde 14-15 dolaylarında. Hatta kendileri, yüzde 20'ye ulaştıklarını söylüyorlar.

Söz konusu seçimde yüzde 11.1 oranında oy alan MHP ise, yüzde 7-8 bandında seyrediyor.

CHP ve AKP oyları katılıp ittifaklar bazında değerlendirildiğindeyse Millet İttifakı, birçok ankette Cumhur İttifakı'nın önüne geçiyor.

Bunda, ekonomik krizin etkisiyle AKP oylarında erime yaşanması ve CHP'ye yükselen destek de önemli ölçüde etkili.

Bu da akla şu soruları getiriyor:

• "Erdoğan, İYİ Parti'yi Millet İttifakı'ndan kopmaya teşvik ederek oylarını tarafsız bir alana mı çekmeye çalışıyor?”

• "Uç bir ihtimal olarak İYİ Parti yönetiminin 'konumunu değiştirmeye karar vermesi' durumunda, birçok araştırmada 'Cumhur İttifakı'na tepki sonucu' şekillendiği ortaya konan tabanı, saflarını değiştirir mi?"