MHP’liler 'sahipsiz kaldıklarını düşünüyor' iddiası: Cumhur İttifakı'nın iki büyük ortağı yargıda kavgalı
Bürokrasi içindeki kavgaların aleni hale geldiği bugünlerde, Cumhur İttifakı ortakları AKP ve MHP'nin emniyetin haricinde yargıda da kavga içinde olduğu ve yargıdaki MHP'li isimlerin "Sahipsiz kaldıklarını düşündüğü" kaydedildi. Gazeteci Pehlivan, Erdoğan'ın İYİ Parti düşüncesini de aktardı.
Cumhur İttifakı’nın iki büyük ortağı AKP ve MHP, seçimlerde iş birliği içinde olsa da yargıda ve kamuda ayrılık yaşıyor.
Gezi tutsağı TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında çoğunluğu AKP’li üyelerden oluşan AYM 2 kez ‘hak ihlali’ kararı verirken, MHP’li üyelerin çoğunlukta olduğu Yargıtay 3. Dairesi bu kararlara karşı çıkmıştı.
Diyarbakır Kulp’da da Cuma hutbesinde ‘şehitler için dua okumadı’ iddiasıyla kaymakamın, cami imamını darp ettiği öne sürülmüştü.
Kulp Kaymakamı Akeller’in MHP’ye yakınlığı bilinirken, imamın AKP’ye yakın olduğu kaydedilmişti.
Gazeteci Barış Pehlivan, yargıdaki AKP-MHP ayrılığını köşesine taşıdı.
Bahçeli’nin danışmanı olmak için görevinden ayrılan eski HSK üyesi Hamit Kocabey’den öncesi ve sonrası olarak iki döneme dikkat çeken Pehlivan, yargıdaki MHP’lilerin, “MHP’liler sahipsiz kaldıklarını düşünüyor” dediğini ekledi.
Cumhuriyet’e yazan Barış Pehlivan’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Yargı kanadında ise işler daha da karışık. Yargı kaynaklarından duyduğum en çarpıcı söz şu oldu: “MHP’liler sahipsiz kaldıklarını düşünüyor.” Bu süreci de Hamit Kocabey’den önce ve Hamit Kocabey’den sonra diye ayırmak mümkün. Zira MHP’nin HSK’den “istifa ettirilen” üyesi zamanında, ülkücü kökenli yargı mensupları direkt Kocabey’in kapısını çalıyordu. Ancak Kocabey tasfiye olunca artık MHP Genel Merkezi’nin kapısını çalıyorlar. Tam da burada iki isim karşımıza çıkıyor: MHP’nin tarihçi kökenli bir genel başkan yardımcısıyla, asıl mesleği avukatlık olan bir MHP milletvekili. Bilenler bilir; HSK’de her yargı mensubunun gizli bir “özlük dosyası” olur. O dosyada savcıların ve hâkimlerin mesleki karnelerinden özel hayatlarına kadar birçok bilgi yer alır. Atamalar da işte o dosyaya göre karar verilir. Kocabey’in talepler MHP üzerinden gelse de temayül gereği o özlük dosyasına baktığı ve bundan dolayı MHP kurmay kadrosuyla sorun yaşadığı iddia ediliyor. Kocabey tasfiye olunca ise şimdi direkt o listelerin esas alındığı söyleniyor. Bu yolla da liyakat sahibi olmayan, hatta özel hayatlarında etik kurallara uymayan isimlerin önemli koltuklara getirildiği konuşuluyor. Kocabey’den sonra ilçelerde başsavcılık yapan ülkücü kökenli isimlerin tasfiye edildiği, sadece üç il başsavcısının MHP’ye yakın olduğu belirtiliyor. “Sahipsiz kaldık” sitemi de bu gelişmelerden geliyor.
‘EMRİNİZDEYİM’ TELEFONU
Yazmasam olmaz; AKP’nin ve daha doğrusu İstanbul Grubu’nun halen yargıda çok etkin olduğu vurgulanıyor. Yargıda onlar dışında Milli Gençlik Vakfı (MGV), İlim Yaymacılar ve TÜGVA referanslılar etkin. Çarpıcıdır ki Menzilcilerin ise kendilerini “MHP referanslı” gösterdiği ileri sürülüyor. Duyduğum şu ilginç anekdotla bitireyim. Bir yargı mensubu var. Zamanında İzmir’de basşavcıvekiliydi, şimdi de İstanbul’da bir ilçenin başsavcısı oldu. İlginçtir; kendisini “sosyal demokrat” diye tanıtır ama ülkücülerle de arası çok iyidir. Zamanında İzmir başsavcısının “Ya o ya ben” diyerek onu şikâyet etmişliği, sonraki başsavcıya karşı da “kapıyı çarpıp gitmişliği” var o başsavcıvekilinin. Ama nasıl oluyorsa yükseliyor da yükseliyor. Burada da Artvin üzerinden bir hemşericilik desteği konuşuluyor. İstanbul’da bir ilçenin başsavcısı yapılan o isim, seçimler öncesinde iktidarın değişeceğini düşünerek, İYİ Parti’den içişleri bakanı olacağı konuşulan bir ünlü siyasetçiyi arayıp “yeni dönemde emrinizdeyim” bile dediği iddia ediliyor.
'İYİ PARTİ'Yİ KATMAK İSTEMESİ SÜRPRİZ OLMAZ'
Özet olarak...
Seçimlerden sonra, Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’na İYİ Parti’yi de katmak istemesi sürpriz olmaz. Lakin burada mesele şu: MHP de kalacak mı ittifakta?”