Numan Kurtulmuş'tan Dikkat Çeken Çağrı! 'İmralı Bir An Önce Harekete Geçmeli'
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'teki İmralı görüşmelerinin samimiyet ve iyi niyetle başladığını söyleyerek herkese "sorumlu davranma" çağrısında bulundu. TBMM Başkanı, terörün tamamen tasfiye edilmesinin mümkün olduğunu ifade etti ve "İmralı’dan kamuoyunu tatmin edici açıklama bir an önce gelmelidir" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Orada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, günlerdir Meclis gündeminden düşmeyen İmralı görüşmeleri, Suriye'de yaşananlar ve iktidarın ısrarcı olduğu yeni anayasayla ilgili yorumlarda bulundu.
TBMM Başkanı, yeni anayasaya ilişkin bir soruya şöyle cevap verdi:
"Benim şahsi meselem değil, hiçbir siyasi partinin de tek başına bir meselesi değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin millete karşı bir sorumluluğudur. İlk andan itibaren, 28. dönemin açıldığı ilk günden itibaren söylediğimiz şey şu; Cumhuriyetimizin ikinci asrına yaraşır, gerçekten tam manasıyla sivil, demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı, hukukun üstünlüğü prensibini esas alıp, işler ayrımını tam manasıyla tahkim etmiş yeni bir anayasanın yapılmasında büyük bir zaruret var. Bu sadece bir siyasi grubun talebi olmanın çok ötesinde milletin ortak beklentisidir. Ümit ederim ki Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sorumluluğunu yerine getirir.
'HERKESİN KENDİ MAHALLESİNE SESLENDİĞİ SİYASET OLMAZ'
Bunun için sivil bir anayasa, sivillerin artık bir araya gelip bir anayasa yapmasının vakti geldiği kanaatindeyim. İyi niyetle yaklaşılırsa bu görüşmelerden de sonuç alınabileceğini ümit ediyorum. Ayrıca siyasetin en önemli görevlerinden birisi görüşebilmektir. Yumruğunu sıkarak, el uzatmadan ben siyaset yapıyorum demek olmaz, ya da kapıları kapatarak herkesin kendi kapılarının arasında konuştuğu siyaset olmaz. Herkesin kendi mahallesine seslendiği siyaset olmaz. Bütün Türkiye'yi kuşatacak, bütün farklı fikirlerin tartışılabileceği -nihayetinde kararı verecek olan millet adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir- bir müzakere sürecinin olması gerekiyor. Görüşmelerin olması, partilerin birbirlerine kapılarının açık olması aslında Türkiye demokrasisinin çok daha normal koşullar içerisinde ilerlemesini sağlar. Bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan en temel meselelerden birisinin de bu siyasi diyalog."
'OSMANLI'NIN YIKILMASIYLA BAŞLADI'
Suriye’de yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Kurtulmuş, “Bölgede emperyalizmin uzunca bir süredir, hatta 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Cihan Devleti'nin yıkılmasından itibaren başlayan sürecin öncesinde başlayan bir sürecin devam ettiğini görüyoruz” diyerek şöyle konuştu:
“Nedir? Böl, parçala, yönet. Bu bölge ülkeleri maalesef özellikle 1990 yılların başından itibaren tam manasıyla bölünme ve parçalanma sürecine girmiştir. Irak'ın durumu ortada. Suriye'nin durumu geçtiğimiz özellikle 13 yıl içerisinde ortada. Lübnan maalesef fevkalade acıklı, siyasi krizlerin içerisinde Libya bölünmüş vaziyette, Sudan bölünmüş vaziyette. Efendim Yemen bölünmüş vaziyette. Bütün bölge ülkeleri maalesef iki temel fay hattı üzerinden ayrılıkların tetiklendiği bir coğrafyaya dönüştürüldü. Bunlardan bir tanesi mezhebi farklılıklardır, bir diğeri de etnik çatışmalardır.
'HENÜZ İŞİN ÇOK BAŞINDAYIZ'
Ya sıranın bize gelmesini bekleyeceğiz, bölünüp parçalanma sürecinin içerisine gireceğiz. Ya da Türkiye'nin insanları olarak Türkiye'nin Türkleri, Kürtleri, Alevileri, Sünnileri, bütün farklı grupları, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığını bir onur olarak taşıyan 85 milyon hep beraber diyeceğiz ki 'Biz bu oyunu bozuyoruz. Biz birlik ve kardeşlik içerisinde Türkiye'nin sorunlarını çözecek iradeyi ortaya koyuyoruz.' Bu meselenin başlangıcı bu yolun tercih edilmesiyle gerçekleşmiştir. Henüz işin çok başındayız. Burada beklediğimiz, hedeflediğimiz şey tam manasıyla birlik ve kardeşliğin temin edilmesidir."
'BU TARİHİ BİR FIRSAT'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısının ardından başlayan süreci de yorumlayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda Suriye'nin kuzeyindeki terör faaliyetlerini, Irak'ın kuzeyindeki terör faaliyetlerini sonlandıracak bir süreci inşa etmektir. Bunun için ben herkesin çok sorumlu davranması gerektiğine inanıyorum. Yani önceden yüz konu düşünüp bir konuşacaksak, şimdi bin düşünüp bir konuşacağımız vakte girdik. Hiç kimse buradan ben üç beş tane oy artırırım, şöyle bir siyasi sonuç değiştiririm kanaati içerisinde hareket etmesin. Bu tarihi bir fırsattır. Terör örgütünün tamamıyla tasfiye edileceği ve terörün bir daha Türkiye için tehdit olmayacağı bir dönemi inşa etmek mümkündür. Şartlar, hem iç şartlar hem de açıkçası uluslararası konjonktür bunu hem zorunlu kılmaktadır hem de mümkün kılan şartları ortaya koymuştur. Bundan istifade etmek siyasi aklın, milli menfaatleri korumanın gereğidir diye düşünüyorum.
'SAMİMİ VE İYİ NİYETLİ'
Burada öncelikle İmralı'dan bir an önce terörün bitirildiğine dair kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın gelmesi ve bunun gereklerinin sahada görülmesi önemli. Ayrıca Türkiye'nin şu anda sınır ötesinde de devam eden, yani biz burada bütün unsurların gelecek olan silah bırakma, silahları susturma çağrısına uymasını temenni ederiz. Ama uymayıp biz bu terör faaliyetlerine devam edeceğiz diyenler olursa, onlara karşı da Türk Devleti gerekli her türlü tedbiri alma durumundadır. Dolayısıyla ciddi bir süreç, çok büyük sorumluluklar gerektiren bir süreç. Aynı zamanda riskleri de barındıran bir süreç. Onun için burada çok spekülasyon yapmadan sonuç alıcı adımları gerçekleştirmek lazım. Samimiyet ve iyi niyetle başlandı."