Özel'den Bahçeli'ye: Sarı karttan anlamayıp ikinci sarı kartı arayanlar var

Abone ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yerel Yönetimler Çalıştayı'nda konuştu. Yüzde 25'lik cam tavanı nasıl kırdıklarını anlatan Özel, 'kilidi açan 3 anahtarı' tek tek sıraladı.

Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Böyle bir günde 650 kişilik salonda seçilmiş belediye başkanları ve il başkanlarıyla birlikte bu salonu hınca hınç doldurabilmenin, koltuklarında oturan her bir kişinin ilçe seçim kurullarından il seçim kurullarından aldıkları mazbatalarıyla seçilmiş CHP'li olmasının gururunu yaşıyorum. Gün oldu bu parti baraj altında kaldı, gün oldu çelengi il başkanları kendileri taşıdı ama 81 ilde Atatürk'ten emanet bu bayrağı yere düşürmeden bugünlere taşıyan ve onların sayesinde ki babaevi herkesin içine doğduğu, büyüdüğü, başı sıkışan herkesin çorbasının kaynadığını bacasının tüttüğünü bildiği, bir gün ihtiyaç duyarsa kapısının açılacağını bildiği yerdir babaevi. Bu babaevinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Burada o babaevinin çorbası kaynasın diye yıllardır, o babaevine sahip çıkanların, bacası tütsün diye odun kesenlerin, aramızda olmayanları rahmetle, yaşayanları minnetle anarak bizi bugünlere getiren, partimizi 47 yıl sonra birinci parti yapabilmemiz için en kötü günde bu partiye sahip çıkanlara, en zor zamanlarda görevlerini layıkıyla yapıp, en iyi kamu görevlerini liyakatle, şeffaf, açık bir şekilde yapan ve geçmişte yerel yönetimlerde görev alıp bugün bu salonu hınca hınç dolduracak kadar çok mazbatayı almamızı sağlayan tüm belediye başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.

Yerel seçimlerin sonunda 14 tane büyükşehri, 21 il merkezini kazanarak toplam 35 ilde belediyeleri kazandık ve en yakın partiden 11 fazla il belediyemiz var. 314 ilçede, 60 beldede, 409 belediyeyi hep birlikte kazandık. Yüzde 38 oy oranına ulaşarak partimizi hep birlikte birinci parti yaptık. Partimiz artık toplumun her kesiminden oy alabilen bir siyasi partidir. Büyük bir başarı elde ettik.

Biz bu yola çıkarken partinin gençlerin ve kadınların partisi olacağını vurgulamıştık.

AK Partililer bıkmış dön dolaş aynı isimler belediye başkanı, bizim adayımıza oy veriyorlar. CHP'liler nasıl olsa kazanamıyoruz çaresizliğiyle, AK Parti'yi istemeyenler MHP'ye, MHP'yi istemeyenler AK Parti'ye oy veriyor. Seçimi bize, kendi seçmenimiz kaybettiriyor, öğrenilmiş çaresizlik.

Bu seçimde milliyetçi demokratların payı vardır. Bu seçimde muhafazakar demokratların payı vardır. Bu seçimde tüm Kürt demokratların emeği vardır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye başkanlarına selam olsun. Üzerimizdeki yüzde 25'lik cam tavanı, bu sonuçlarla beraber tuzla buz ettik.

KİLİDİ AÇAN ÜÇ ANAHTARI SIRALADI

Gencecik bir ekiple, çok tecrübeli bir ekiple birlikte 80 darbesinden bu yana açılmayan kapıyı açmak için düşünmeye başladık. Geçmişte açılan kapının kilidi mutlaka bir yerlerdedir dedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı 3 anahtarı aldık. Birinci anahtar, Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kime emanet ettiği idi. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etmişti. İşte, gençlik diyerek, gençleşme diyerek, daha çok genç aday diyerek ilk anahtarı soktuk, çevrildi. İkinci anahtar... Cumhuriyet, kadını eşit yurttaş, eşit temsil ve kadına olan güvenle yükselmişti. Çok daha fazla kadınla ikinci kilidi de açtık. Üçüncü kilit... Yine Atatürk, bu ülkenin neden işgale uğradığını çok iyi biliyordu. Fatih Sultan Mehmet, çağ açıp çağ kapatırken, dünyanın en iyi mühendislerini getirip, dünyanın en ileri toplarını döktürüyordu. Hazerfen Çelebi, Mimar Sinan... Bu ülkenin doğru istikametinin, bir yön olarak batı değil, bilim orada olduğu için, zamanında orada fenne sarıldıkları için, bilime yüzünü dönmüştü. Çağdaş dünyadaki en iyi yönetilen siyasi partiler nasıl yönetiliyorsa, bu süreci öyle yönetmek kararını konuştuk ve uyguladık. Bütün bilgiler üretildi, paylaşıldı, haftalık revizyonlarla her şey ölçme, değerlendirmeyle yönlendirildi. Hepimiz birden, bilime sarılarak ve bilimin söylediğini dinleyerek, gereğini ona göre yaparak kazandık. O yüzden, üçüncü anahtar da bilimsel yöntemlerdi.

Belediyelerin 3'er, 6'şar aylık ve birer yıllık karnelerini ölçme-değerlendirme yöntemiyle çıkarıp, sizinle paylaşacağız. Eğer ibre yukarıysa devam edeceğiz, durağansa neler yapabileceğimize bakacağız, aşağı doğruysa yanlışlardan döneceğiz.

Birisi, CHP'nin başarısına 'tesadüf, konjonktürel' diyor, bir diğeri 'seçimleri biz kazandık' diyecek kadar kibirli.

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Cumhuriyet'in tarihini yeniden yazma fırsatı yakaladık. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Alınan kredi tüketim kredisi değildir. Alınan kredi düpedüz bir yatırımcı kredisidir. Yatırım için, Türkiye'nin geleceğine yatırım yapıldı. 4 yıl bakacağım nasıl yönetilir diye. Kötü yönetirsen geri çekerler.

Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinciyle, ciddiyetiyle ve sorumluluğuyla davranmak zorundayız.

"EKONOMİK KRİZİN TOPLUMSAL KRİZE DÖNÜŞME RİSKİ VAR"

Yeni bir dönemdeyiz. Bayramda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la başladım, tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bayramlaştım. Sayın Erdoğan'la yüz yüze bir görüşme gerçekleştireceğim. Türkiye ekonomisinin yüzde 85'ine yerel yönetim hizmeti veriyoruz. Türkiye ekonomik olarak zor bir süreçte. Ve ekonomik krizin toplumsal krize dönüşme riski var. Çatışma, kapışma millete kaybettirir. Yurt dışından bulunmuş hazır fonların kullanıma sunulmaması milletimize kaybettirir. Millet böyle hataları affetmez, biz kibre kapılırsak bize, kim kibre kapılırsa ona hesap sorar. Biz, bir nezaket telefonu açtık, şimdi çalışma ziyaretine gideceğiz. Sizlerin, çalışarak oluşturacağınız taleplerden, parti meclisimizin, MYK'mızın, parti grubumuzun çalışmalarıyla birlikte nezaketen yüz yüze görüşme gerçekleştireceğiz. Ben, ilerleme sağlayacağımıza, özellikle toplumdaki kutuplaşmayı kırmak için adım atabileceğimize, birlikte mesafe alabileceğimize inanıyorum. CHP olarak güçlü kaslarımız var. Biz, şimdilik bu ülkede ana muhalefet partisiyiz. Ama bu topraklardan çıktıktan sonra, Kıbrıs Cumhurbaşkanı'na da söyledim, Sayın Aliyev'e de yazdım, Avrupa'da da anlattım, Alman Başbakanı'na da söyledim, Alman Cumhurbaşkanı'na da söyleyeceğim; biz bu ülkede ana muhalefet partisiyiz, yurt dışına çıktığımızda Türkiye'nin partisiyiz.

"SARI KARTTAN ANLAMAYANLAR VAR"

AK Parti seçmeninin bir kısmının evde oturduğu, protesto ettiği doğrudur ama bir kısmının da Türkiye ittifakının siz değerli adaylarına oy verdikleri de ortadadır. O yüzden, erken seçim çağrısı yapmak, bize oy verenlerle olan akdimizi bozmaktır. Ama sarı karttan anlamayıp ikinci sarı kartı arayanlar var. Örneğin MHP. 'Bizimkiler CHP'ye oy vermedi' diyorlar. Sonuçlar bal gibi ortada. CHP'ye oy veren seçmene sen hainsin diyor. İlk oy vermediğinde hain ilan ediyor. Biz gelene hoş geldin derken onlar gideni kendinden saymamakta. Varsın öyle yapsınlar, varsın milletin mesajını almasınlar. Millet mesajı doğru okuyanlara gereğini yapanlara da diyeceğini bilir. Bir mesaj almama durumu da Antalya Kepez Belediye Başkanımıza yapılan haksız muameledir."

CHP heyeti Anıtkabir'i ziyaret etti Siyaset İmamoğlu'ndan 'Cumhurbaşkanlığı' sorusuna cevap geldi Siyaset Özel ve Kılıçdaroğlu cenaze töreninde buluştu Siyaset Erdoğan ‘İran-İsrail’ gerilimindeki sessizliğini bozdu; Farklı şeyler söylüyorlar Siyaset