Özgür Özel, Bugünü İşaret Etmişti... Ankara'da Büyük Toplantı! CHP'li Belediyeler Bir Araya Geldi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında CHP Genel Merkezi'nde belediye başkanları toplantısı başladı. İçişleri Bakanlığı’nın Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atamasının ardından Özel, 30 Kasım’da belediye başkanlarıyla Ankara'da toplantıya çağırmıştı. CHP Genel Merkezi'nde bir araya gelen belediye başkanlarının gündeminde kayyım belediyeciliğini ve iktidarın belediyelere yönelik saldırıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belediyelere ve valiliklere gönderilen belediyelerin hizmet verdiği kreşlere ilişkin uyarı yazısı, SGK borçları ve konser harcamaları var.

14 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KONUŞACAK

Sabah saat 09.30’da başlayan toplantının açılış konuşmasını CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek yaptı. Ardından sırasıyla Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu söz alacak.

CHP Lideri Özel de belediye başkanlarının ardından konuşacak. Program atölye çalışmaları, İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in mektubunun okunması ve Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün konuşmasıyla devam edecek. Toplantı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek.

'BU YASAYI MECLİS’E GETİRMİYORLAR'

Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP’li kurmaylar, "Toplu sözleşmelerde taşrada 28 bin, merkezde de 45 bin arası bir aralıkta taban ücretleri belirledik. Kreşlerimizi artırma hedefimiz sürüyor. Bizim önerimiz borçlarla ilgili beklenen yapılandırma yasasının çıkması ama önce elimizi kolumuzu bağlamak için tahsilin bitmesini bekleyecekler sonra yasayı çıkartacaklar. Burada gerçekten adaletten yoksun bir uygulamanın içerisindeler. Kaynak yaratacağız. Gelirleri arttıracağız, tasarruf edeceğiz. Hızlı bir aksiyon alıyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP’li kurmaylar, "İktidar SGK borçlarıyla ilgili bir yapılandırmayı çıkarmıyor. Bu yapılandırma Şubat-Mart ayında çıkacak. Şubat-Mart’a kadar belediyelerde bütün tahsilatı gerçekleştirecekler. Sonrasında yapılandırmayı çıkaracaklar. SGK’nın Ekim ayı itibarıyla alacaklarının toplamı 960 milyar. Bunun 90 milyarı belediyelere, bunun 64 milyarı CHP’li belediyelere ait. Bunların büyük çoğunluğu bizim yeni aldığımız belediyelerimiz. Yapılandırmayı çıkarmıyorlar ama şu anda Türkiye’de vergi tahakkuk tahsilat oranları düştü. Tükiye’deki özel sektörün tamamı yapılandırma bekliyor. Bir yandan vergi tahsilat oranları düşerken, ülkenin tamamını yapılandırmayla ilgili bir yasayı beklerken, diğer yandan sırf belediyeleri cezalandırmak için yapılandırma yasasını Meclis’e getirmiyorlar. Bizim önerimiz şu; getirin yapılandırma yasasını belediyelerimiz geçmişe dönük borçlarını yapılandırmayla, takaslarla ya da mal değişimleriyle halletsinler. Geriye kalan dönemde cari borçlarını tahsil edelim. 60 milyon lira aylık İller Bankası pay alan bir belediye 40 milyon lira geri ödeme nasıl yapacak? Bunun yönetilebilir olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

ERDAL BEŞİKÇİOĞLU'NDAN KAYYIM TEPKİSİ

Toplantı öncesi ''kayyım'' atamalarını değerlendiren Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, şöyle konuştu:

"Kayyumların hiçbirisinin arkasında değiliz tabii ki. Demokratik bir yapının sonucu değil maalesef. Bu bağlamda da burada neler yapılabileceği ve yarınları nasıl sağlayabileceğimiz konusunda bir toplantı yapıyoruz. Katılmak mümkün değil, sadece ona değil kreşlerle ilgili görüşlere de katılmak mümkün değil. Daha sağlıklı bir geleceği inşa etme adına yapılan bu toplantıya katıldık. Umarım hepimiz için hayrolur."

Beşikçioğlu, Özgür Özel'e Akın Gürlek hakkındaki sözleri nedeniyle soruşturma açılmasını da "Bunu ben değil daha önceden birçok yazarımız söylemişti zaten; 'eğer siz düşüncenin üstesinden gelemiyorsanız düşünenin üstesinden gelirsiniz' ki en büyük arıza da burada çıkar zaten'" ifadelerini kullandı.

"MERYEM ANA EVİNDE NÖBET BAŞLATTIK"

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, 1970’lerden bu yana Efes Selçuk Belediyesi tarafından işletilen ve belediye bütçesinin yüzde 60’ını oluşturan Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin Efes Selçuk Belediyesi’nden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, şöyle değerlendirdi:

"Meryem Ana evinde bir nöbeti başlattık bundan yedi gün önce. Bütün Efes, Selçuk halkıyla birlikte ve bize gerçekten destek olanlarla birlikte başlattık ancak süreç içerisinde bizi o alandan çıkardılar. Şu anda da dava açtık ve davanın en azından yürütmeyi durdurma kısmıyla ilgili olarak bir beklentimiz var. Onun sonucuna göre de hareket edeceğiz. Hali hazırda direncimiz devam ediyor.

''DÖRT BİR YANDAN KUŞATMA VAR''

Aslında bakarsanız dört bir yandan kuşatılmış durumdayız CHP'li belediyeler olarak. Belediyeleri güçsüz kılmaya, belediyelerin ayağının tökezlemesine ilişkin olarak sanki dört bir yandan kuşatma söz konusu. SGK borçları bir yandan vergi borçları bir yandan. Öteki taraftan kayyum tehdidi. Açılan davalar ayrı bir noktadan devam ederken aynı zamanda da önemli gelir kalemlerimizin elimizden alınması gibi aslında tam olarak zayıflatılmaya çalışılan ama sorumluluk alanları geniş olan halkla olan ilişkilerimizi olabildiğince kesmeye çalışan ve halka hizmet etmemizi istemiyormuş gibi bir anlayışla hareket ediliyor.

Bugün itibarıyla 414 belediye başkanıyla beraber Sayın Genel Başkanımızın önderliğinde bütün mevzuları konuşabileceğimiz ve aynı zamanda da bir sonuç raporu çıkaracağımızı umut ettiğimiz bir toplantıya gireceğiz. Bu yerel yönetimlerin tamamı için bütün hepimiz için sadece CHP'liler için değil, bütün yerel yönetimlerin çok daha güçlü olabileceği bir noktaya gelebilecek bir toplantı olacağını düşünüyorum.''

"BUNU BİR TEHDİT OLARAK ÖNE SÜRÜYORLAR"

Sengel, Özgür Özel hakkında soruşturma açılmasını da şöyle değerlendirdi:

"Her bir yandan kuşatmaya ve aynı zamanda korkutmaya, yargı erkini elinde tutarak onu sopa gibi göstermeye çalışıyorlar. Gerek ahmak davası olsun Sayın Ekrem İmamoğlu'na açılan gerek Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e açılan gerekse bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na açılan her bir şekilde bunu bir tehdit olarak öne sürüyorlar. Ben bir hukukçu olarak hala hukukun yargının bağımsızlığına inanıyorum ve en doğru kararı en doğru şekilde vereceklerine olan inancımı da sürdürüyorum."

"CHP'NİN İVMESİNDEN RAHATSIZ OLMUŞLAR"

Toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunan CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, şunları kaydetti:

"Yeni dönemin özelliği bu. Sandıktan çıkan iradeye saygı göstermeyen bir iktidar CHP'nin hem genel siyasette hem yerel siyasetteki artan ivmesinden rahatsız olmuş gözüküyor. Bu anlamda da buldukları çözüm siyasi yöntemlerle değil mahkeme eliyle hukuk eliyle CHP'nin önünü kesmek, onlara dava açmak, belediyelere kayyum atamak, haksız yere soruşturmak. Artan bir ivmeyle çalışmalarımız devam ediyoruz. Sahayı da çok iyi ölçüyoruz. Sürekli ve düzenli olarak anket yapıyoruz. Bugün bir seçim olsa CHP'nin kazanacağı belediye sayısı 414 belediye değil 654 olur."

AHMET AKIN: "ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ DİLE GETİRECEĞİZ"

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise toplantıya ilişkin olarak, "Tam bir birlik ve beraberlik içerisinde 414 belediye başkanımızla genel merkezimizin çağrısı üzerine buradayız. Bu süreçte ortak sorunlarımızı daha da açacağız. Bunların üzerine giderek sorunlara çözüm önerilerimizi tek tek dile getireceğiz" ifadesini kullandı.

"KAYYUMLARI KABUL ETMİYORUZ"

Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, şöyle konuştu:

"Demokrasinin temel kuralı seçimle gelen seçimle gider. Bir kere kesinlikle kafamızın bir tarafına her birimizin yazması lazım. Bu bir belediye başkanının görevden alınmasının ötesinde birşey. Birkaç belediye başkanının görevden alınmasının ötesinde birşey. Bu ülkenin demokrasi tuğlalarının altından çekilmesi anlamına gelir. Yani insanların demokrasiye olan, seçime olan ya da bir bütün olarak bu sisteme olan güvenlerini kökten sarsan bir şey. Seçime gitme gerekliliğini ortadan kaldıran bir şey insanların kafasında. Dolayısıyla bu kayyum meselesini komple dürüp, büküp bir kenara koymamız lazım. Bu belediye başkanlarının suç işleme hakkı olduğu anlamına gelmiyor. Aksine zaten belediye başkanlarının koruma zırhı falan yok biliyorsunuz. Yargılama süreci devam eder, hiç kimsenin itiraz etmeyeceği şekilde yargılama sona erer ve belediye başkanı gerçekten suç işlemişse görevinden alırsınız. Onun da yerine nasıl bir belediye başkanının seçileceği belli. 5393 Sayılı Kanunda yazıyor. Dolayısı ile meseleler sadece belli başlı belediye başkanlarını görevden almak meselesi olmaktan çıkıp Türkiye’deki demokratik sistemin altına dinamit koyma haline gelmiştir. Ülkeye olan güveni sarsmaktadır. Bu da hem ekonomik anlamda hem demokratik anlamda ülkenin gidişatının nereye geldiğini zaten hep beraber görüyoruz. Çok daha büyük bir felakete yol açabilecektir. Kesinlikle ve kesinlikle kayyumları kabul etmiyoruz. Hukukun olmadığı, adaletin olmadığı bir ülkede ekonomi de gelişmiyor, demokrasi de gelişmiyor. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklememiz doğru değil. Bu ülkenin ekonomik buhrandan, siyasal buhrandan çıkabilmesinin temel koşulu adaletin tesis edilmesidir."

"HEM BORCU ÖDERİZ HEM HİZMET YAPARIZ"

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, şunları söyledi:

"Kayyum atamaları hukuka aykırı. İnsanlar ceza almadan patır patır görevden alınmaları halkın iradesine ipotek koymak demektir. Burada kayyumlarla ilgili daha örgütlü daha sistemli mücadele edebilmenin şartlarını konuşacağız. Birinci konumuz bu. Haksızlık görenlerin hep yanında olduk olmaya devam edeceğiz. SGK borçlarıyla ilgili amaç aslında tahsilattan çok bizim iş yapabilme yeteneklerimizi kabiliyetimizi azaltmak. Amaç tahsilat olsa bir yapılandırma yaparlar, bölerler, başka bir şey yaparlar ama böyle yıllardır olmayan bir şey... Belediyeler bizim elimize geçince bunun yapılmasının hangi anlama geldiğini söylememe bile gerek yok. CHP'li belediyeler yaptıkları işlerle halkın gönlüne girdikçe, onların oylarını kazandıkça habire engel koymaya çalışıyorlar. Bunu da aşarız. Halkımız hiç merak etmesin hem öderiz hem hizmet yaparız."

"HALKIN SEÇTİĞİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZI GÖREVDEN ALIYORSUNUZ"

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunları kaydetti:

"Bütün belediye başkanlarımızın buraya geldiği bir toplantı düzenlendi. Kayyum, SGK vergi borçları, kreşlerle ilgili son yaşanan gelişmeler gibi konular üzerinde duracağız. Kayyum uygulamasının aslında 2016 öncesine dönmesini hepimiz istiyoruz. Çünkü 2016 yılında yapılan bir kararnameyle değişiklikle bu girmişti mevzuata. Daha önceden bir belediye başkanı görevden alındığında meclis üyeleri arasından bir seçim yapılıyordu. Aynı uygulamanın devam etmesi gerekir. Ama şu da var, bir defa kayyumu atarken, belediye başkanını görevden alırken neye dayandığınız da çok çok önemli bu konuda. Daha 7 ay önce seçilebilir niteliği kanıtlanmış Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçilme yeterliliği kabul edilmiş olan belediye başkanlarının 7 ay içerisinde birdenbire bu şekilde suçlanarak görevden alınması hayatın olağan akışına aykırı. Bunun hukuki veya yargısal süreçlerin tamamlanmasıyla uygulanması daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Ama şu anda uygulanan çok sert bir tedbir olarak görünüyor. Halkın seçtiği belediye başkanlarımızı, halkın iradesini aslında temsil eden belediye başkanlarını görevden alıyorsunuz ve milyonlarca insanın verdiği oylar böylece boşa gitmiş oluyor. Bu konuda daha titiz ve bence insan hakları normlarına, uluslararası normlara uygun davranılmalı düşünüyorum.

SGK vergi borçları konusunda da en son bir kararname ile yüzde 40 civarındaki belediye bütçesinden yapılacak kesintilerin şirketlere de yine uygulanması gerektiği ile ilgili bir kararname çıktı. Aslında bunun da kanun ile düzenlenmesi gerekir ama kararname ile düzenlendi. Burada belediyelerin SGK ve vergi borçlarının neden olduğuna bakmak lazım. Yani belediyenin vergi borcu, SGK borcu, 2020 ile 2024 arasındaki ciddi bir enflasyon farkından kaynaklanıyor. Belediyeler ya borç ödeyecek ya maaş ödeyecek. Ya çöp toplayacak ya SGK vergi borcu ödeyecek. Bütün belediyeler borçlu, olmayan yok. Bunun altındaki sebebi aramak lazım. Belediye Gelirleri Kanunu güncellenmek durumunda. Belediyelere ek gelir kaynakları yine belirlenmek durumunda.

"BELEDİYELERİN KREŞ AÇMASI TEŞVİK EDİLMELİ"

Ekonomik şartlara göre piyasadaki kreşler çok yüksek fiyatlarda. O yüzden belediyelerin bu alana girmeleri toplumun dar gelirli kesimlerini rahatlatmış durumda. Belediyeler kreşleri iştirakleri üzerinden açıyorlar ama Aile Sosyal Politikalar Bakanlığından ruhsatlandırıyorlar. Kreş, gündüz bakım evi ve çocuk kulüpleridir bunlar. Zaten anaokullarını belediye açamaz işletemez. Belediyelerin daha fazla kreş açması için teşvik edilmesi lazım çünkü halkın buna ihtiyacı var. Kreşlerin siyasete bu şekilde konu edilmesi doğru bir şey değil. Okul öncesinde hem kadın istihdamına hem aile bütçesine hem çocuklarımızın gelişmesine destek olan bir yapı var, bunu siyasete alet etmek, kapatılmasını istemek haksızlıktır."

"HUKUKİ ZEMİNİ YOK"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, şunları kaydetti:

"Kayyum siyasi kararlardır. Hukuki zemini yok. Doğal olarak da hem bizi halk karşısında zor duruma düşürmek, itibarsızlaştırmak, terörle yanyana göstermek, ilişkilendirmek bu amaçları güdüyorlar. Şu anda CHP'li belediyeler, iktidarın korkulu rüyası. CHP'nin belediyeleri iktidarın bıraktığı boş alanları dolduruyor. Halkın yanında oluyor. Gündemimiz ekonomi, gündemimiz hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı. Her alanda sorunlar dağ gibi büyüyor. Sokakta yangın var. Kimler var bu yangını söndürecek, elbette CHP'li belediyeler. 2019 - 2024 yılları arasında nasıl bir 'Halkçı belediyecilik' ortaya koydularsa şimdi 2024 sonrası CHP'li belediye başkanlıkları sayısı da arttı. 414 belediye ki bu yüzde 65 nüfusun yaşadığı yerlerde belediyecilik hizmetleri veriyor. Doğal olarak da belediyelerimizi, belediye başkanlarımızı ve partimizi itibarsızlaştırma, onları sıkıntıya sokma, halkla karşı karşıya getirme, terörle yanyana gösterme çabaları olarak değerlendiriyorum. Ve tamamen uygulamalar hukuka uygun olmayan, hukuki zemini olmayan, siyasi kararlar olarak değerlendiriyorum."