Özgür Özel, Erdoğan'a Soylu üzerinden ateş püskürdü: Ya gereğini yaparsın ya da bu rezaletten bizzat sorumlusun
CHP Lideri Özgür Özel, MHP Lideri Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine yönelik 'DEM Parti' sözlerini eleştirerek, "Ağzınıza dolamışsınız DEM, DEM, DEM, milletin derdi zam, zam, zam" dedi. Özel ayrıca Erdoğan'a Soylu hakkında "gereğini yap" çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "CHP DEM'leniyor" sözlerine, "Ağzınıza dolamışsınız DEM, DEM, DEM, milletin derdi zam, zam, zam" şeklinde cevap verdi.
CHP Lideri ayrıca Soylu üzerinden Erdoğan'a bir çağrıda bulunarak, "Erdoğan, hem uluslararası suçlularla ilgili, Ayhan Bora Kaplan, Ankara'daki eğlence merkezleri ve kimsesiz çocuklar üzerinden altında kalacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya bu rezaletten bizzat sorumlusun" dedi.
Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Dün Tunceli’deydik, Kamer Genç’i mezarı başında andık. Kamer ağabey ile 4 yıl beraber çalıştık. Hep birlikte olan bizlere ‘seneye aranızda olmam’ dediğinde ona söz vermiştik. Ellerimizle onu toprağa teslim etmiştik. Her 22 Ocak’ta onu orada anıyoruz. 1940 yılında Tunceli’nin Ramazan köyünde bir çocuk çıkıyor geliyor Danıştay’da tetkik hakimi oluyor TBMM’de vekil oluyor. Coğrafyanın dezavantajlarına rağmen nasıl bir fırsat eşitliği yaratıldığı görülüyor. Bugün aynı yerde mahallenin gecekondu kısmında bir tanesi yeni bloklarda doğan iki çocuk aralarında kapatılamayacak geriden başlıyor. Bugün yaşadığımız bu eşitsizliği 1940’ların Ramazan köyündeki Kamer Genç’in hayat hikayesini görünce Cumhuriyet’in ne demek olduğunu ne kadar önemli olduğu bir kez daha hatırlıyoruz.
'HALKIN SORUNLARINA ODAKLANIYORUZ'
Milletin derdi ne Tayyip Bey’in söyledikleri ne Devlet Bey’in söyledikleri. Milletin derdi geçim sıkıntısı. Milletin derdi enflasyon. O yüzden Tayyip Bey’in hakaretlerini ve polemiklerini Devlet Bey’in iftiralarını bir kenara bırakıyoruz. AKP’nin 22. yılı. Ülke her konuda kötü yönetiliyor. En büyük problem mutfakta. Ayın sonunun gelmemesi maaşların yetmemesi. Artık bir yerden alınan borçla eski borç kapatılıp artık döndürülmez hale gelmesi. Yurttaşlarımız her geçen biraz daha yoksullaşıyor. En büyük zorluğu da bugünlerde dile getirmek zorundayız emeklilerimiz çekiyor. Tayyip Erdoğan 2024 yılını emekliler yılı ilan etmişti. Ancak 2024 yılı adeta iktidarın emeklilerle dalga geçtiği bir yıl haline dönüştü. Kim en çok rahat etmesi gerekenler? Yıllarca çalışıp bu devlete millete öğrenci yetiştiren öğretmenler. Ya da sınır boylarındaki askerler uzman çavuşlar. aşçılar, terziler, otobüs şoförleri, hepsi emekli oldu. Kimi masa başında kimi sokakta ama gün geldi emekli oldular. Rahat etmeleri lazım ancak rahat etmiyorlar. Her geçen gün biraz daha kötüye gidiyorlar. Kimin yüzünden birincisi TÜİK yüzünden. TÜİK güya hepimiz adına adil şekilde istatistik toplayacak. TÜİK’e göre emekliye zam verilecek çalışana zam verecek. TÜİK enflasyonu yüzde 64 olarak açıkladı. Bakın dana eti yüzde 143, koyun eti yüzde 157 , tavuk yüzde 181 zeytin yağı yüzde 180 patlıcan yüzde 123 zeytin yüzde 141 zamlanmış ve TÜİK hesap yapmış yüzde 64 demiş. Gerçek enflasyon yüzde 127 yarı yarıya fark var.
'MİLLETİN DERDİ ZAM, ZAM, ZAM'
TÜİK’in hesabına göre memur emeklisine yüzde 49 zam yapıldı en düşük emekli maaşına da yüzde 33 zam yapıldı. Bakın 6 aylık enflasyon normalde yüzde 60’ın üzerinde TÜİK’e göre yüzde 37 ve Tayyip Erdoğan diyor ki enflasyona emeklimiz ezdirmedik. TÜİK yalan atıyor olmasa bütün rakamlar doğru olsa enflasyon yüzde 37 iken zam yüzde 33. Ama esas mevzu şu Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 147 kadarki. Şu anda yüzde 147 olsa 25 bin olması gerekir. Bunu en azından asgari ücret kadar yapalım dedim dinlemedi 10 bin lira yaptı. Erdoğan’ın geldiği günkü oran konuşsa 25 bin lira alacaktınız. Bugün onun verdiği zam 10 bin lira. Öyle bin lira 2 bin lira zammı kabul etmiyoruz. En düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yapacak 7 bin liralık zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye ve direnişe davet ediyorum. Bahçeli ve Erdoğan’a sesleniyorum; ağzınıza dolamışsınız DEM, DEM, DEM, milletin derdi zam, zam, zam.
DİRENİŞE DAVET
Her ülke emeklisine milli gelirden bir pay öder. Emekli arttıkça bu pay artar. Türkiye’de üç sene önce emekliye ödenen toplam para milli gelirin yüzde 7’siydi. Bu sene yüzde 5. Yeni emeklilerin maaşını eski emekliye ödeten bir sistem var. Sorunun başladığı yer de bitirileceği yer de aynı. Biz CHP olarak vereceğimiz tüm önergelerde en düşük emekli maaşının yükseltilmesi için, emeklilerin sefalet ücreti almaması için gerekli önergeleri vereceğiz. Emekliler dönsünler Meclis’e baksınlar. Hepiniz göreceksiniz CHP grubu, emeklinin arkasında duracak, onlar için oy kullanacak. Biz emeklinin ve emekçinin sorunlarını yılmadan tekrar edeceğiz. Buradan bütün örgütüme sesimi duyan herkese şunu söylüyoruz. Emekli hak ettiğini alsaydı 25 bin lira alacaktı. CHP bu konuda önerge veriyor bunu reddediyorlar. En düşük emekli maaşının 17 bin lira olmasıyla ilgili kahvelerde ev gezmelerinde tekrar edin. Çünkü tekrarın gücü önemli. Onlar hırsızlarına sahip çıkarken biz doğrulara sahip çıkmaktan geri durmamalıyız. Bugün Erdoğan çıksa 2 kere 2 5 eder dese. Anında açıklama yapar il başkanları reisimiz hatayı düzeltti bugüne kadar yanlış çarpılıyormuş derdi. Devlet Bey çıkar derki “2 kere 2nin 5 ettiği MHP’nin terk edemeyeceği bir davasıdır” der hep beraber 5 derler. Adamlar haksızlığı hukuksuzluğu tekrar ederken. Örgütümden emeklilerin dertlerini anlatmasını bekliyoruz. En düşük emekli maaşını asgari ücret yapana kadar bütün emeklileri mücadeleye ve direnişe davet diyorum.
'BU PİSLİKTEN BİZZAT SORUMLUSUN'
Malum memleket suç cenneti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı yakından takip ediyorum. Sosyal medya hesabından basit bir hesap yaptık. Şu net olarak ortaya çıkıyor. Yerlikaya’nın bakanlığı döneminde 126’sı kırmızı 5’i mavi bültenle aranan topla 236 suçlu Türkiye’de yakalanmış. Fakat bunlar kimin zamanında gelmiş. Süleyman Soylu’nun zamanında gelmiş. Peki Soylu’yu atayan kalem kime aitmiş. Ali Yerlikaya’yı kim atadıysa aynısına aitmiş. Sakın ha Yerlikaya döneminde yakalananları bakıp da memleket temizlik oluyor sanmayın. Memleketi bu pisliğe batıran Soylu, ve o dolma kalem o mürekkebin sahibi Recep Tayyip Erdoğan. Dedim ki Ey Erdoğan, bu pislikten partinin kurumsal olarak senin şahsen sorumlu olmadığını söylemek istiyorsan getir soruşturma önergesini Soylu hakkında imzalayalım, Meclis soruştursun, AYM Yüce Divan sıfatıyla bu kişiyi yargılasın. Hesap sormayı kendi yöntemleriyle yapıyorlar. Bakan ise hesabı Yüce Divan’a verecek. Recep Tayyip Erdoğan, hem uluslararası suçlularla ilgili, Ayhan Bora Kaplan, Ankara'daki eğlence merkezleri ve kimsesiz çocuklar üzerinden altında kalacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya bu rezaletten bizzat sorumlusun."
'AKP’NİN KENDİ İÇ ÇEKİŞMELERİNİN MERKEZ BANKASI’NDA YÜRÜTÜLÜYOR OLMASI KURUMU YIPRATMAKTADIR'
Merkez Banaksı 1930’da kuruldu. Savaş meydanlarında kazanılan zaferin ekonomik zafere dönüştürülmesi için kuruldu. Kanunu kuralları çok sağlam bir geleneği var. Bu kurum 5 yılda 1 başka değiştirmesi gerekirken son 5 yılda 4 başkan değiştirdi. Özerk olması gerekirken başkanı laf dinlemiyordu ondan değiştirdim gibi dünya önünde de küçük düşürecek yaklaşımlarla değiştirildi. En son iyi yetişmiş dünyanın çeşitli ülkelerinde önemli görevler yaptığı ifade edilen bir hanımefendi Gaye hanım bankanın başına getirildi. Bir süredir Gaye hanımın ailesi babası üzerinden bir şeyler yapılıyor. İddialar gerçekse durum çok vahim. İddialar yalansa durum yine çok vahim. Bu kurumun derhal ilgili denetim mekanizmalarının harekete geçmesi. Hızlı bir şekilde tahkikat yapılıp sonuç alınıp tartışma bitmesi lazım. AKP’nin kendi iç çekişmelerinin Merkez Bankası’nda yürütülüyor olması kurumu yıpratmaktadır.
'KENDİ MEMLEKETLERİNİZE KADIKÖY’Ü YENİMAHALLE’Yİ GETİREBİLİRSİNİZ'
Herkes 31 Mart seçimlerinin bir yerel seçimlerinin ötesinde iktidara önemli bir mesaj vermenin fırsatı olduğuna ayırdına varmış. Emekliler şunu görmeli Erdoğan hiçbir şey olmamış gibi oy alırsa 4 yıl daha yüzünüze bakmayacak. Çünkü ne olursa olsun bağırıyorlar çağırıyorlar oy veriyorlar diyecek. Emekçiler oy verirse ne asgari ücret ne çalışma şartları ne örgütlenme özgürlüğünde bir adım atmayacaklar nasılsa oy alıyoruz diyecekler. Bu güvencesizliğe rağmen kimse sakın ha sakın sandığa küsmesin. Sanık iktidara karne verme günüdür. Eğer 31 Mart tarihinde sandığa gidilir bu işsizliğe cevaben oy kullanılırsa 31 Mart tarihinde bu iktidara sarı kart gösterilirse muhalefet açısından yoksullar açısından çok daha önemli gelişmelere açık bir hale gelir. Yok oy alır istediklerini alırlarsa 4 yıl boyunca dönüp bakmazlar.. Türkiye’nin bütün göç alan belediyelerini CHP yönetiyor. Bütün göç verme belediyelini de Cumhur İttifakı yönetiyor. Cumhur İttifakı’nın yönettiklerinden kaçış CHP’nin yönettiklerine koşuş var . O zaman ne yapacak seçmen? Hepiniz Çankaya’ya Yenimahalle’ye gelemezsiniz hepiniz Karşıyaka’da Kadıköy’de Nilüfer’de oturamazsınız. Ama hepiniz kendi memleketlerinize Kadıköy’ü Yenimahalle’yi getirebilirsiniz."