Önderoğlu: “Samast'ın tahliye edilmesi ciddi bir hayal kırıklığı gazetecilere örgüt davaları açılırken Samast gibiler bundan cezalandırılmadı"

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: “Ogün Samast bir örgüt üyesi, tahliye edilmesi ciddi bir hayal kırıklığı”

Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de gazete binası önünde Ogün Samast tarafından düzenlenen silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Dink’in katili olan Ogün Samast, 17 yaşındayken 20 Ocak 2007’de Samsun otogarında yakalanmıştı.

24 Ocak 2007’de tutuklanan Ogün Samast, 16 yıl 10 ay sonra dün akşam saatlerinde tahliye edildi.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Samast'ın denetimli serbestlik hakkının 19 Şubat 2022 tarihinde doğmuş olmasına rağmen bundan yararlandırılmadığını, şartlı tahliyesinin 15 Kasım'da gerçekleştirildiğini söyledi:

"Hükümlünün denetimli serbestlik hakkı 19 Şubat 2022 tarihinde doğmuş olmasına rağmen denetimli serbestlikten yararlandırılmamıştır. Adı geçen hükümlü hakkında 19 Ocak 2023 ve 13 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılan değerlendirmelerde koşullu salıverilmesine uygun olmadığına karar verilmiş, şartlı tahliyesi 15 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilmiştir."

RSF TÜRKİYE TEMSİLCİSİ EROL ÖNDEROĞLU: OGÜN SAMAST’IN TAHLİYE EDİLMESİ CİDDİ BİR HAYAL KIRIKLIĞI

Gerçek Gündem’e konuşan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve gazeteci Erol Önderoğlu, Hrant Dink’in katili olan Ogün Samast’ın tahliye edilmesinin hayal kırıklığı olduğunu belirtti.

Dava sürecini başından sonuna kadar takip eden isimlerden olan Önderoğlu, “Bu dosyada haklı olarak hapis yatmış biri varsa o da Ogün Samas’tı fakat bu dosyayı o gün Samast’ın yargılandığı çocuk mahkemesindeki sürecinden beri İstanbul ve Trabzon’da izlemiş bir kuruluş olarak şunu söyleyebiliriz ki; Hrant Dink dosyası hiçbir şekilde dönemin devlet sorumlularının, siyasi sorumlularının ve kamu makamlarının tamamının hesap verebildiği ya da hesap vermek zorunda bırakıldığı bir dosya olmadı” dedi.

YARGILANMAYAN SORUMLULAR

“Sadece gazeteciliği değil, toplumdaki uzlaşı değerlerini hedef alan, bizce bir insanlığa karşı suç olan bu cinayet sadece cezai sorumluluklarla atlatılmamalıydı” diye konuşan Önderoğlu, şöyle devam etti:

“Fethullah Gülen örgütüne bağlı devlet kademesindeki kimi elemanların mahkûm edildiğini biliyoruz fakat Hrant Dink dosyası hiçbir şekilde gazeteci İstanbul Valiliği’nde tehdit eden MİT görevlileri ve gazetecinin kamuoyu önünde hedef yapılmasında yol açan Genelkurmay Bildirisi ve medyanın çeşitli sorumluluğu sorumluları hiçbir şekilde yargı önüne çıkarılmadı ve hesap vermediler.”

Hrant Dink cinayetinin politik sorumlularının da olduğunu söyleyen Önderoğlu, o dönemde hiçbir devlet yetkilisinin, emniyet müdürünün, valinin istifa etmediğini ya da hesap vermek durumunda bırakılmadığını ifade etti. Önderoğlu’na göre, Hrant Dink’in cinayeti birçok politik cinayette olduğu gibi suça itilmiş çocukların alet edildiği ve bilançonun da en temiz şekilde onlara kesildiği bir cinayet olarak kaldı.

“ÜÇ GAZETECİ BİR ARAYA GELSE ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZA ALIYOR AMA SAMAST ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZALANDIRILAMADI”

Önderoğlu, Ogün Samast’ın bir örgüt üyesi olduğunu ve belirli bir ideolojik hareketle hareket eden örgütün unsuru olduğunu söyledi:

“İstanbul'da, Ankara'da ve Diyarbakır'da üç gazetecinin bir araya gelmesiyle örgüt üyeliğinden açılan davalar nedense Trabzon'da bir araya gelen politik kafadarlar bir türlü örgüt üyeliğinden gerçek anlamda cezalandırılmadılar. Samast yaşı ile ilgili birçok düzenlemeden de yararlandı ancak devletin bir katili topluma kazandırmakta gösterdiği özeni, kendisini temizlemesi için ve kendi içindeki bu kadar hazin bir cinayette sorumluluğu olan elemanlarını yargı önüne çıkarması için harcamasını beklerdik.

“SINIR TANIMAYAN GAZETECİLER OLARAK ADELET YOLUNDA MÜCADELEMİZ BİTMEDİ”

Sınır tanımayan gazeteciler olarak adalet yolunda mücadelemiz bitmedi çünkü bu insanlığa karşı suçtur ve insan aklı, insanlığa karşı suçta da zaman aşımı ne vicdanen ne de yargısal anlamda vardır.”