Soylu'dan canlı yayında İmamoğlu açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk canlı yayınında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen siyasi yasak ve hapis cezası kararı hakkında konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İMAMOĞLU AÇIKLAMASI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen siyasi yasak ve hapis cezası kararı hakkında konuşan Soylu, şunları söyledi:
''Avrupa'da Türkiye'yi şikayet etti. Hangi siyasi parti olursa olsun. Dünya'ya gittiği zaman Türkiye'yi şikayet etmemeli, biz kendi sorunumuzu kendimiz çözeriz. Burada İBB Başkanı, Avrupa'ya gidiyor ve Avrupa'da bunu dile getiriyor. Türkiye'yi şikayet ediyor. Ben de kendisine 'Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden ahmak' dedim. Sonra o da bana cevap veriyor. Cevabında, ''Esas bu seçimleri iptal edenler ahmaktır'' diyor. Benden başka bir alana geçiyor. Seçimlerin iptal edilmesi konusu benimle alakalı değil. Ben İçişleri Bakanı'yım.
''BEN DAVANIN TARAFI DEĞİLİM''
1987 seçimlerini biliyorum. Bu seçimlerde sandık kurullarının işleyişini biliyorum. Çocukluğum buralarda geçmiş. YSK'ya şikayetin nasıl gittiğini, iptal edildiğini bilirim. Seçimi iptal edenler YSK'dır. Bana haksızlık yapıldı diyebilirsiniz.
İlgileriniz şikayetleri sonrası dava açıldı. Bunlar baktılar ki davayla ilgili bir problem çıkabilir. Sonra döndüler biz bu sözü Süleyman Soylu'ya söyledik. Bu bir hukuk cambazlığıdır. Benimle ilgili hakaret davası açmıyorsunuz. Ben o davanın tarafı değilim. Kendim de burayı iptal eden biri olarak bunu görmüyorum.
KARARI BEKLİYOR MUYDUNUZ SORUSUNA YANIT
Pozitif hukuk açısında bu doğru bir karar. Anayasa, mahkemeye müdahale edemezsiniz diyor. Mahkeme kararlarını benim de eleştirdiğim olmuştur. Bir çok karar da eleştirebilirsiniz.
Bir hukuk devletinde söylenecek en aciz sözdür: 'Siyaseten doğru mu?' Hukuk al aşağı edilemez. İşime gelince böyle yaparım gelmeyince böyle yaparım. Bu söyleyenin hukuka inancı yoktur.''
İBB'YE KAYYUM ATAYACAK MI?
Soylu ayrıca kendisine yöneltilen 'İmamoğlu'nun cezası kesinleşirse İBB'ye kayyum atayacak mısınız?' sorusuna da yanıt verdi.
Soylu, ''Görevden kaynaklanan sebeplerde örneğin ihaleye fesat karıştırma gibi fiili bir durum söz konusuysa, atı alan Üsküdar'ı geçmişse bizim kamu hakkıdır. Bu İçişleri Bakanlığı'na verilen yetkidir.
Eğer bir belediye başkanı, yerel yönetici terörle ilgili iltisat kovuşturma ya da soruşturma varsa kayyum yetkisi verilmiştir bakanlığa. Burada terörle ilgili bir şey söz konusu değil. Burada kayyum atanmaz.
Görevden alma ise benim görevden alma yetkim yok. Burada bir hakaret suçu var.
İstinaf ve Yargıtay onaylarsa bir süreci daha var. Yargıtay'ın onaylaması da yetmez. Açığa alabilme hakkım var. Edremit Belediye Başkanı'nı öyle açığa aldık. Bir belediye başkanı Danıştay'ın kararı olmadan düşmez. Yargıtay onadığında açığa alırız. Belediye başkanlığı düşmez. Çünkü bu seçilmiş, Danıştay kararı vermeden ben görevden alamam.
''YARGITAY ONAYLARSA GÖREVDEN ALIRIM''
Açığa alındığında belediye meclisi geçici başkan seçer. Eğer bitmişse kesin bir seçim yapılır. Kesin seçim Danıştay kararından sonra. Yargıtay'ın onaylarsa görevden alırım. O Danıştay'a gider. Sonuçlanır, bakılır'' ifadelerini kullandı.
Soylu'nun diğer açıklamaları ise şöyle:
(Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'na kumpas açıklamaları) Sayın Bahçeli doğru bir açıklama yapmış. Başka bir partinin genel başkanı ile kucaklaşmaya o partinin genel başkanı üzülmez mi. Ben İstanbul seçimlerini kaybettiğimiz zaman üzülmüştüm, ağlamıştım. Burada hizmetlerimizi yapmaktan yoksun olacaktık bunu hiç anlayamayan birine bırakmakta ayrıyeten üzücüydü. Ben çok fazla siyasetçi ile çalıştım, siyasetin kendisine, üslubuna hakimim. Bu yapılan o partiye haksızlıktır ve bu hiç onların umurlarında değil. Siyaset ciddi bir iştir, ciddiye alınmalıdır. Ben bir eleştiriye maruz kaldığımda içeriden ne yanlış yaptım diye düşünüyorum, onlar bunu düşünemiyorlar.
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE YAŞANAN TARTIŞMALAR
TBMM siyasetin merkezidir, vatandaşın bütün talebelerinin gündeme geldiği bir yerdir. Siyaset bütçedir çünkü uygulayacağınız politikalarda neye ağırlık vereceğinizi bütçe belirler. Vatandaşın neyini iyileştireceğine bütçe karar verir, bunun üzerinden tartışılır. Muhalefetin ortaya koyduğu şey bu değildir. Muhalefet bize eğitim için bütçenizi şu kadar arttırın demiyor mesela. Burada bir takım yalanlar üzerine gündemi tıkamak için bulunuyorlar. Siyaset bu değil. Bu sabah Bulgaristan başbakanı ile görüştüğümüz de Boğaz'da dolaştık biraz. Bize Boğaz'daki gemileri soruyorlar. Neden bu kadar çok gemi var diye. Bu gemiler ihracat gemisi bizim bunları konuşmamız lazım.
6'lı masanın ilk toplantısı sonrası Kılıçdaroğlu, Ünal Çeviköz'ü bir Avrupa ülkesinin büyükelçisine gönderiyor. Elindeki metini birlikte redakte ediyorlar. Aynı zamanda anayasa dahil ilk seçimlerde kimlerin aday olacağı, 1-2 yıl sonraki seçimde kimin aday olabileceği dahil, atılacak adımlar bütün bunlar büyükelçi ile uzun uzun değerlendiriliyor. İlgili ülkeye söyledim, sizin büyükelçiniz böyle bir halt yedi dedim. Bu dediğim kişi MİT kumpası belgelerini Enis Berberoğlu'na kim verdi? Yine maskeli kişiler mi getirdi? Acaba bir tehdit aldığın için mi Adalet Yürüyüşü'ne başladın? Adalet Yürüyüşü kendini kurtarma yürüyüşü müydü?