Soylu'dan, 'Cumartesi Anneleri'ne polis müdahalesi sorusuna yanıt!
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, Cumartesi Anneleri’ne polis müdahalesiyle ilgili verdiği soru önergesine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan yanıt geldi. Soylu, "Kolluk kuvvetleri görevlerini hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak yapmaktadır" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, haklarında dava açılan Cumartesi Anneleri’nin duruşma öncesinde açıklama yapmak istemeleri üzerine polisin müdahalesini gündeme getirmişti.
Tanrıkulu, “Cumartesi Anneleri/İnsanlarının 700. Hafta Eylemine yönelik polis müdahalesinde dövülen ve aralarında kayıp yakınlarının da olduğu 46 kişinin hakkında açılan davanın duruşması 21 Eylül 2022 tarihinde görüleceğinden, haklarında açılan davanın duruşması için bir gün önce çağrı yapan Cumartesi Annelerinin ‘Bu dava sadece Cumartesi Anneleri’nin değil bütün toplumun barışçıl toplanma hakkını hedef alan bir davadır’ ifadeleri de göz önüne alındığında, Cumartesi Anneleri/İnsanlarının anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edilmesinin gerekçesi ve izahı nedir” diye sormuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, soru önergesine şu yanıtı verdi:
“Kolluk kuvvetleri görevlerini, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması ve devam ettirilmesi amacı ile kanunların kendisine verdiği yetkiye ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak yapmakta olup adli makamların bilgisi ve talimatları doğrultusunda yakalama/gözaltına alma işlemlerini yerine getirmektedir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik kapsamında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller ile gerçek ve tüzel kişilerin düzenleyecekleri toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yeri, zamanı, usul ve şartları, düzenleme kurulunun görev ve sorumlulukları, yetkili merciin yasaklama ve erteleme halleri, güvenlik kuvvetlerinin görev ve yetkileri ile yasakları ve ceza hükümleri detaylı olarak düzenlenmiştir.
"MEVZUAT ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN GÖSTERİLERE KOLLUK MÜDAHALEDE BULUNMAMAKTADIR"
Mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilen hiçbir toplantı ve gösteri yürüyüşüne kolluk kuvvetlerince müdahalede bulunulmamaktadır. Kanunsuz olarak düzenlenen veya sonradan kanunsuz hale dönüşen eylemlerde, öncelikle güvenlik güçlerince topluluğun yetkilileri ile görüşülerek gösterilerin olaysız sonuçlanması sağlanmaya çalışılmakta, ancak müdahalenin kaçınılmaz olduğu durumlarda, mevzuat hükümleri doğrultusunda kamu düzeninin tesis edilmesi açısından gösteriyi düzenleyen grupların direncini kararak dağılmalarını sağlamak amacı ile orantılı güç kullanımı ilkeleri çerçevesinde gerekli müdahalelerde bulunulmaktadır.
Soru önergesinde bahsi geçen etkinlik; 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 32/Ç maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17'nci maddesi gereğince Kâğıthane Kaymakamlığının 18 Eylül 2022 tarih ve 2022/2324 sayılı kararı doğrultusunda yasaklanmıştır."
NE OLMUŞTU?
İstanbul'da 27 Mayıs 1995’ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi ve basın açıklaması düzenleyerek gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması talebiyle bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. Hafta buluşmasına polis müdahale etti. 25 Ağustos 2018’deki 700’üncü buluşma, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği eylemde çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu polis müdahalesiyle ilgili, “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” dedi.
İçişleri Bakanlığı kararıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmeleri engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik olarak “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi ve İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde haklarında aynı suçtan yargılanmak üzere dava açıldı. 25 Mart 2021 tarihinde yapılan davanın ilk duruşması öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Duruşma, katılımın yüksek olması nedeniyle İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi yerine İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda görüldü. Duruşmada öncelikle derhal beraat talebinde bulunuldu fakat reddedildi. Sanık savunmaları ve avukatlarının savunmaları alınmasının ardından savcı mütalaasında, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini ve savunmaların tamamlanmasını istedi.
İkinci duruşma 12 Temmuz 2021 tarihinde yapıldı. Sanıkların ve avukatların savunmaları Mahkeme Başkanı tarafından sık sık kesildi, buna itiraz edilmesi üzerine yaşanan tartışma sonucunda CHP Milletvekili Mahmut Tanal duruşma salonuna alınmadı. Mahkeme Başkanı hakkında reddi hakim talepleri sunulmasına rağmen, talep reddedilerek duruşmaya devam edilmesi yönünde ısrarcı olunması nedeniyle yaşanan gerginliğin sürmesi sonucu önce Mahkeme Başkanı devamında da sanıklar, vekilleri ve dayanışma göstermek için gelenler duruşma salonunu terk etti. Ara kararlar boş duruşma salonuna okundu. 24 Kasım 2021 tarihinde yapılan üçüncü duruşma ağır ceza mahkemesi salonuna alınmasına rağmen salon, sanıklar, avukatları ve izleyicilerin sayısına oranla oldukça küçüktü. Avukatlar, Covid-19 nedeniyle duruşmanın ilgili salonda yapılamayacağını ve ayrıca reddi hakim taleplerinin kesinleşmediğini belirterek duruşmanın ertelenmesini talep etti. Ayrıca dava konusu gösteride göstericilere işkence uygulayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talep edildi. Tüm talepler gerekçesiz reddedilince hakim ile avukatlar arasında tartışma yaşandı. Avukatlar duruşma salonunu terk etti ve duruşma ertelendi.
Dördüncü duruşma 23 Mart 2022 tarihinde yapıldı, duruşmada önce henüz ifade vermemiş olan tüm sanıklara zorla getirme tebligatı gönderildi. Bu nedenle sanıkların çoğu duruşmada hazır bulundu. Duruşmada tekrar derhal beraat talebinde bulunulsa da yine reddedildi. Sanıklarla ilgili emniyet müdürlüklerinin terörle mücadele birimlerinden gelen araştırma yazılarının, yargılamanın Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bir suçtan kaynaklanmaması nedeniyle dosyadan çıkarılması talebinin ise daha sonra değerlendirilmesine, ifade veren sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına ve ifade vermeyen sanıklara SMS ile çağrı yapılmasına karar verildi.
Beşinci duruşma 21 Eylül 2022 tarihinde yapıldı. Duruşmadan önce yapılması planlanan basın açıklamasına yasak olduğu gerekçesiyle Cumartesi Anneleri/İnsanları, avukatları ve duruşmaya desteğe gelen hak savunucularına polis müdahale etti. Sonrasında 16 kişi gözaltına alındı. Duruşmada ise avukatlar, arkadaşlarının gözaltına alınması gerekçesiyle savunma yapmayacaklarını ifade ettiler. Mahkeme Başkanı ise bu durumun ‘susma hakkı’nı kullandıkları yönünde değerlendirileceğini bildirdi. Konuyla ilgili yaşanan tartışma sonrası duruşma 3 Şubat 2023 saat 14.00’e ertelendi.