TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'dan Kadıköy eleştirilerine yanıt: 'Devrimi Bağdat Caddesi’nden yapmak gibi bir niyetimiz yok'
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Fatih Maçoğlu‘nun Kadıköy’den aday gösterilmesi eleştirilerine yanıt vererek, "Kusura bakmasınlar onlardan izin alacak değiliz. Devrimi Bağdat Caddesi’nden yapmak gibi bir niyetimiz yok" diyerek yanıt verdi.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan TELE1’de Habere Doğru programında Zeynel Lüle’nin konuğu oldu.
Yerel seçimlere ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunan Okuyan, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Kadıköy’den belediye başkan adayı olmasına gelen eleştirilere de yanıt verdi.
KADIKÖY ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Okuyan, “Kadıköy adaylığı bizim tercihimiz değildi. Sonra toplantı yaptık açıklandı. Mesele Maçoğlu falan değil mesele anti komünist bir hezeyan. Kusura bakmasınlar onlardan izin alacak değiliz. Türkiye’nin her yerinde örgütlü mücadele vereceğiz. Önceliğimiz Kadıköy’de yaşayan yoksullar olacak. Devrimi Bağdat Caddesi’nden yapmak gibi bir niyetimiz yok” dedi.
Okuyan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
"Bizim amacımız Türkiye’deki yerel yönetimlere bir komünisti sokup bir tür bekçilik yapılması. Burada halkın parasına, halkın çıkarlarına bekçilik yapacağız. Sonuçta yerel yönetimler kamu kaynaklarını kullanıyorlar. Ortada büyük bir ekonomi dönüyor. Burada bir rant hesabı olmasa halka daha kaliteli ve etkili bir hizmet götürülecektir. Bazı şeyleri engellemek mümkün. Bu kaynakların halk için kullanılması lazım. Biz burada iddialıyız. İktidarın elindeki belediyelere baktığımız zaman Konya’ya çok fazla para aktarılmış ancak yaşanası bir şehir yapılmış mı? Hayır. Çünkü yaşanası bir şehir sadece yatırım yapılan şehir değildir. Yatırımı ne amaçla yaptığınız önemlidir.
SOL'DA BİRLİK TARTIŞMALARI
Biz bu sol içerisindeki rekabette değiliz. Üstünlük sağladığımız takdirde bir yere gelmemiz mümkün değil. Türkiye solu HDP ve CHP’den bağımsızlığını kazanamadan hiç bir şey olamaz. Solun bir kere netlik kazanması lazım. Biz pazarlıkta yokuz. Türkiye’de komünizm kendi göbeğini kesmek zorunda. Biz bunu tercih ediyoruz. Herkesin tercihidir. Biz böyle bir yola girmeyeceğiz. Bağımsız bir solun ortaya çıkması için elimizden geleni yapacağız.
Türkçülük, Osmanlıcılık, Kürtçülük, İslamcılık bunlar aynı zamanda düşünsel boyutları da var. Sadece siyasi partilere inidirgenebilecek şeyler değil. Türkiye’deki siyaseti ne yazık ki buradaki mücadele belirliyor. Taraflaşmanın Türkiye’ye katacağı hiç bir şey yok. Milliyetçiliğin iyisi kötüsü olmaz. Eninde sonunda kendi ulusunuzu başka uluslardan yukarıda tutuyorsunuz. Yurtsever olmak başka bir şey. Kendi ülkenizin iyiliğini istemektir."