Tunç Soyer perde arkasını anlattı: Ekrem İmamoğlu ile ne konuştular, İzmir’de neden tekrar aday gösterilmedi?

Abone ol

İzmir'de yeniden aday gösterilmemesi tartışmalara yol açan mevcut büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer, yaşananların perde arkasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu; ayrıca Ekrem İmamoğlu ile görüşmelerinden detaylar paylaştı.

CHP tarafından İzmir'de yeniden aday gösterilmemesi tartışmalara yol açan mevcut büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer, yaşananların perde arkasıyla ilgili olarak 'Şunu Bana Bir Anlat Programı'nda Mirgün Cabas'a açıklamalarda bulundu.

Kimi siyaset bilimciler, şimdilerde Karşıyaka Belediye Başkanı olarak görev yapan Cemil Tugay'ın Soyer'in yerine aday gösterilmesinin parti tabanında rahatsızlık yarattığını savunuyordu. İzmir'de tepkili olan CHP seçmeninin oranının yüzde 30'u bulduğu, bu kişilerin Soyer'e haksızlık yapıldığını düşündüğü belirtiliyordu.

'ENTERESAN GELİYOR'

Soyer, söz konusu karara dair kendisine söylenen herhangi bir gerekçenin bulunmadığını, yalnızca anketlerde düşük çıktığına dair bir cümle kurulduğunu dile getirdi.

"Fakat biz de tabii 5 senedir birçok anket yaptık. Özellikle son altı ay içinde birçok anket yaptık. Hiçbirinde ben düşük çıkmamıştım. Dolayısıyla hangi anket nasıl düşük gösterdi onu bilemem. Ama onun dışında başka kriterler uygulanmaması da enteresan geliyor bana" diyen Soyer, bu sözlerine şöyle açıklık getirdi:

"Çünkü bir belediye başkanını sadece anketlerdeki memnuniyet oranıyla değerlendirmek çok popülist bir yaklaşım. Çünkü görevi devraldığımızda belediyenin bir bütçesi var. O bütçede bir borç vardır, yatırıma ayrılacak bir miktar vardır. Bunları nasıl yönettiniz? Beş yıl sonunda o borcu artırdınız mı, azalttınız mı? Bütçenizin ne kadarını yatırıma ayırdınız? Ya da sivil toplum kuruluşlarıyla nasıl ilişki kurdunuz? Birçok şeyin bence sorgulanması gerekir. Bir belediye başkanının performansını ölçmeniz için anket sonucu yeterli olmamalı diye düşünüyorum."

'KILIÇDAROĞLU'NDAN YANA TAVIR ALMAM ÖNEMLİ BİR SEBEP OLABİLİR'

Akabinde Cabas, "Siz bu kurultayda Özgür Özel'i desteklemediğiniz, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yana tavır aldığınız için aday gösterilmemişsiniz gibi görünüyor" görüşünü dile getirdi. Soyer'in buna yanıtı ise şöyle oldu:

"Bu önemli bir sebep olabilir hakikaten. Bu tercihin şekillenmesinde belirleyici olabilir hatta. Ama burada bir eksiklik ve hata olduğunu düşünürüm. Çünkü sadakat bir erdemdir. Liyakat bir erdemdir. Kurultaylarda siz liyakatle, sadakatle bir duruş sergilemişseniz bunun cezalandırılması anlaşılır bir şey değil. Olabilir, bir başkasını desteklerseniz birinin karşısında olursunuz, birinin yanında olursunuz. Ama bu böyle bir karar verilmesini gerektirecek bir şey olmamalı. Çünkü biz düşman değiliz. Biz sadece kurultayda bir tercihte bulunduk. Orada da sadakat ve liyakat ile bir tercihte bulunduğumuzu düşünüyoruz. O nedenle bunun cezalandırılması gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum."

'ANKETLERDE BAŞARISIZ OLDUĞUM SÖYLENDİĞİ İÇİN CEMİL TUGAY'IN YANINDA DURMAK ONA ZARAR VERİR'

Soyer, Cabas'ın "Siz İzmir'deki kampanyaya dahil oluyor musunuz? Cemil Bey'in kampanyasında size ihtiyaç var mı? Destek veriyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Anketlerde başarısız çıkmış olmam nedeniyle aday gösterilmediğim söylendiği için, 'Sütte leke var onda leke yok' denilen bir adayın yanında durmak ona zarar verir. Yani sonuçta eğer ben başarısızsam, varlığım başarı için yola çıkmış bir adaya zarar verir. Bu işin bir tarafı. Ama buna rağmen bir Cumhuriyet Halk Partili belediye olarak ve görevi bırakacak bir başkan olarak başkan adayını davet edip kendisine tüm genel sekreter yardımcılarımız ve kurumlarımızın genel müdürlerini karşısına dizip bir brifing vermek istedik. Ne yazık ki onun takvimi uymadı.

Söyleşide en öne çıkan bölüm ise Soyer'in İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmeye dair verdiği bilgiler oldu:

- Mirgün Cabas: İstanbul’da Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasında onunla birlikte oldunuz. Sizin aday gösterilme kararınızda Ekrem İmamoğlu'nun da payı var. İmamoğlu'na karşı bir kırgınlığınız yok mu? Cemil Tugay'ın kampanyasında görmüyorsunuz ama İmamoğlu yanında görünüyorsunuz.

- Tunç Soyer: Yok. Çünkü bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Yani bana kendisinin de ifadesi o. Ben de buna inanıyorum. Yani kendisi İzmir'le ilgili bir müdahalede bulunmadı. Türkiye'de İstanbul seçimlerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Dün de Ankara'daydım. Mansur Bey'le gittik, görüştüm ve ona da aynı şeyi söyledim. Nerede faydam olacağını düşünüyorsanız ben hazırım. Ekrem Bey ile bir görüşme için buluşacaktık ama onun davetiyle onun kampanyasına da katıldım. Ona da aynı şeyi söyledim. Ben İzmir'de aday gösterilmediğim için orada çok da fazla görünür olmaya çalışmamın kampanya sırasında çok anlamı yok.

'EKREM BEY'İN İZMİR'LE İLGİLİ BİR MÜDAHALESİ OLMAMIŞ'

- Mirgün Cabas: Anladığım kadarıyla Özgür Özel’le Ekrem İmamoğlu’nu birbirinden ayırıyorsunuz.

- Tunç Soyer: Onlar bunu ayırmışlar aralarında diye anlıyorum ben. Yani adaylık belirleme süreçlerinde Ekrem Bey İstanbul ve hinterlandı üzerinde daha söz sahibi olmak istemiş anladığım kadarıyla. Ege'de de o müdahil olmak istememiş. Veya Özgür Bey daha fazla müdahil olmak istemiş. Yani bunlar tabii benim spekülasyon, varsayım. Böyle oldu mu olmadı mı bilmem ama benim görebildiğim, anlayabildiğim kadarıyla, Ekrem Bey'in bana söylediklerinden çıkardığım kadarıyla Ekrem Bey'in İzmir'le ilgili bir müdahalesi olmamış.

MERAKLISINA: CEMİL TUGAY CHP'DE NEDEN ELEŞTİRİLİYOR?

Cemil Tugay'ın bir dönem 'beşli çete' içinde yer alan Mehmet Cengiz'le iş yapmış olması, CHP içinde halen tartışma konusu.

Eleştirilerle ilgili konuşan Tugay ise 2019 yılında Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevine geldiğinde Cengiz'in ilçe sınırları içerisinde konut projesi olarak aldığı bir arazi olduğunu ve buraya 'Mavişehir' projesinin yapılacağını belirtmiş; ardından şunları söylemişti:

'ESASEN ACEMİ OLDUĞUM BİR DÖNEMDİ'

"Bu arazi sınırları içinde belediyenin 2 dönümlük bir parseli kalmış. Ben de iş başına geldiğimde belediyenin kaynağa ihtiyacı vardı, borçları kapatmak durumundaydım ve esasen de acemi olduğum bir dönemdi. O dönem çalışanlar böyle bir arazi olduğunu bana söylediler, 'Bunu satarsak gelir elde edebiliriz' dediler. Bu araziyi süreçte Mehmet Cengiz'e değil de bir başkasına satmayı planladım ancak bir yasal engel vardı. Bu arsa davalarında eğer bir yeri satacaksanız o arsada daha çok hissesi olanın önceliği var. Dolayısıyla itiraz etmesi durumunda satış gerçekleşmiyor.

'MUHALİFLERİM CHP GENEL MERKEZİ'NE TAŞIDILAR'

O nedenle biz başka bir kişiye satamadık. Mehmet Cengiz tarafı mahkemeye gidebileceklerini ve belediyenin bu durumda daha az gelir elde edebileceğini söyledi. Ben de bunun üzerine onlarla mahkeme yoluna gitmeden pazarlık yaptım ve burayı sattım. Bunun karşılığında mahkeme yoluyla alacağımdan daha fazla para aldım. Ancak bu problem benden önce başlamış, benim dönemime yansımış bir problemdi. Ben bunu satınca benim muhaliflerim bunu CHP Genel Merkezi'ne taşıdılar."

BEŞLİ ÇETE HAKKINDA

İktidarın bazı önemli ihaleleri, kanunda 'doğal afetler, salgın hastalık' gibi istisnai durumlarda kullanılması gerektiği belirtilen 'pazarlık usulüyle' düzenlemesi son yılların en tartışılan konularından biri.

Bu yöntemle kamudan aldıkları ihalelerle adlarından söz ettiren şirketler, muhalefet partileri tarafından 'beşli çete' olarak adlandırılıyor. Ancak listenin 'beşten' büyük olduğu, aralarında Limak, Kolin, Cengiz, Kalyon, IC İçtaş, Makyol, Bayburt Grup, YDA, Çelikler, Yapı ve Yapı İnşaat ile Rönesans'ın da bulunduğu biliniyor.

Altı açık olmayan ocakta 19 kişiye menemen pişirdi Güncel Gazeteci Abdurrahman Gök, hakim karşısına çıktı Siyaset İmamoğlu'ndan 'para sayma' görüntülerine ilk açıklama Siyaset 'Mehmet Şimşek'in çıkışının perde arkası ortaya çıktı' Siyaset