Van halkının iradesi hiçe sayıldı: YSK mazbatayı Abdullah Zeydan'a değil, AKP'li adaya vermeye karar verdi
YSK, memnu hakları elinden alınan DEM'li Abdullah Zeydan yerine AKP'li ismi belediye başkanı olarak belirlediğini duyurdu.
Van İl Yüksek Seçim Kurulu, seçimi kazanan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan'ın yerine AKP Abdulahat Arvas'ı belediye başkanı olarak belirledi.
Van'da hem büyükşehri hem de bütün ilçeleri kazanarak 14'te 14 yapan DEM Parti'nin, böylelikle elindeki il sayısı 9'a düşmüş oldu.
Karar tutanağı şöyle:
DEM PARTİ'DEN AÇIKLAMA
İl Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına tepki gösteren DEM Parti, şu açıklamayı yaptı:
"Van İl Seçim Kurulu’nun oy çokluğu ile partimizin büyük bir farkla kazandığı Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı için mazbatayı AKP adayına verme kararını reddediyoruz. Bu karar iktidarın müdahalesi ile başlatılan siyasi darbe sürecinin devamıdır. Ayarlanmış Van İl Seçim Kurulu üyelerinin oy çokluğu ile verdiği karar hukuksuzdur, gayri meşrudur, halk iradesini tanımama kararıdır. Avukatlarımız karara itiraz etti. Yüksek Seçim Kurulu’nu bu hukuksuzluğa son vermeye ve halkımızın iradesini tanımaya çağırıyoruz. Partimiz, üyelerimiz, halkımız ayaktadır ve bu hukuksuzluk giderilene kadar meşru ve demokratik tepkimiz devam edecektir."
TÜLAY HATİMOĞULLARI VE BAKIRHAN'DAN AÇIKLAMALAR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın Van tepkisi şöyle:
"Bu başarıyı hazmetmeyenler, bu kumpası önceden hazırladıklarına kanaat getiriyoruz. Başvurusu yapılmış bütün denetim süreçlerinden geçmiş, hiçbir şekilde itiraz edilmemiş ve adaylığı onanmış olan sevgili Abdullah Zeydan'ın seçimlere 48 saat kala bu konu gündeme getiriliyor. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Erdoğan, çıktı bu seçim hezimetinden sonra şunu açıklamıştır: Halkın iradesine saygı duyacağız demiştir. Ama öyle anlaşılıyor ki bu halk Van halkı olunca, buna saygı göstermeyeceklerini bir kez daha gördük. Hukukçu arkadaşlarımız itirazlarını yapıyorlar. Bu itirazın hukuk çerçevesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini bütün Türkiye karşısında dile getiriyoruz. Mazbatası Abdullah Zeydan'a verilmezse hukuksuzluğa YSK'da adım atmış olacaktır. Başka hukuksuzlukların da önünü açacaklardır.
'İTİRAZIMIZ YARIN VERİLECEK'
Biz DEM Parti olarak, bütün hukuki işlemleri Anayasa'ya aykırı şeklinde karar verenlerin hakkında da soruşturma başlatacağız, şikayetlerimizi yapacağız. Bu devran döndüğü zaman tek tek halka hesap verecekler. Buradan son kez çağrımızı yineliyoruz. İtirazımızın YSK tarafından hukuka bağlı bir şekilde değerlendirilmesini istiyoruz. Türkiye'deki demokrasi güçlerinin her kesiminden, yüreği demokrasiden yana olan her insanın, Van halkının yanında olduğunu bugün gördük, Saray da bunu görsün, YSK da bunu görsün. Bu karardan derhal görülmelidir. Bu karar nihai bir karar haline getirilmemelidir. Halkın iradesine nerede olursa olsun eşit bir şekilde sahip çıkılmalıdır. Biz yarın MYK'mızı Van'da topluyoruz. Bu konuda bütün demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızın bilinmesini istiyoruz. İtirazımız yarın verilecek."
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan ise şunları söyledi:
"Daha önce kayyımlar aracılığıyla yapılan müdahaleler şimdi seçim kuruluyla yapılıyor. Van'da Türkiye'de eşi benzeri görülmemiş bir oyla 14 yerleşim biriminin tamamını kazandı DEM parti. Belli ki bu birilerini rahatsız ediyor. Adalet Bakanlığı'nın eliyle halkın iradesi gasp edilmeye çalışılıyor. Bu bir siyasi darbedir. Buna son verilmesi gerekiyor. Kaybedenler kayyımcı zihniyet oldu. Kazanan yine halkımız oldu. Zeydan başkanımız İl Seçim Kurulu'na başvurdu. Başvurusu kabul edildi. Aday olmasında herhangi bir engel olmadı. İki günlük itiraz sürecinde de başta Adalet Bakanlığı olmak üzere kimse itiraz etmedi. Adaylık süreci itirazsız tamamlandı. Ancak daha sonra halkın kararlı duruşu birilerini rahatsız etti. Buradan Adalet Bakanlığı'na seslenmek istiyoruz: Bu hile değil nedir? Bu seçim hırsını Van halkından çıkarmak değil de nedir? Van halkının iradesine sahip çıkacağız. Bu sadece DEM Parti'nin sorunu değildir. Sandık koyacaksın. YSK tarafından adaylığı resmileşecek. Seçimi kazanacağız. Olmadı diyeceksin. Yargı eliyle gasp etmeye çalışacaksın. Buna izin vermeyeceğiz. Duyarlı bütün çevreleri bu siyasi darbe karşısında Van halkıyla dayanışmaya, mücadele etmeye davet ediyoruz."
DOĞAN: TÜM ÜLKENİN GÖZÜNÜN İÇİNE SOKA SOKA İRADE GASPIYLA BİR HALKI KARŞI KARŞIYA BIRAKMAK VE BUNDAN GERİ ADIM ATABİLECEKLERİNİ ZANNETMEK OLSA OLSA BÜYÜK BİR YANILGI OLABİLİR
DEM Sözcüsü Ayşegül Doğan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"DEM Parti’nin ne tür sorumluluğu olduğudur. Hukuken bir boşluk var mı yok mu şeklinde sorular geliyor. Şunu çok net bir şekilde ifade etmek isterim DEM Parti’nin buna dair hukuken bir sorumluluğu yok, herhangi bir boşluk yok. Hukuken başka türlü yorumlanabilecek ya da irade gaspıyla halkı karşı karşıya bırakan herhangi bir boşluk DEM Parti tarafından bırakılmamıştır. Biz aday belirleme sürecinde özellikle ön seçimde özellikle titizlikle üzerinde çalıştığımız en önemli konulardan biri de bugün karşı karşıya kaldığımız konuydu. Bu tür yönelimleri ve buna benzer girişimlerde bulunabileceklerini tahmin ediyorduk. Ama artık bu karşılaştığımız örnek bugüne kadar uygulanan hukuksuz yol yöntem ve uygulamalarda yeni bir çığır açtı. Bu denli pervasız, bu denli aleni ve aşikar bu denli tüm ülkenin gözünün içine soka soka irade gaspıyla bir halkı karşı karşıya bırakmak ve bundan geri adım atabileceklerini zannetmek olsa olsa büyük bir yanılgı olabilir. İşte iktidar şimdi tam olarak böyle bir yanılgının içine düşmüş vaziyette."
'MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNLÜĞÜ CUMHURİYETİMİZİN TEMEL DEĞERLERİNDEN BİRİDİR'
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Van İl Seçim Kurulu'nun kararına, "Hukukçuların bütünüyle hukuk dışı buldukları bir karar gerekçe gösterilerek Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen DEM Parti adayına mazbatasının verilmemesi Van halkının iradesini tanımamaktır. Bu kabul edilemez. Seçimlerin siyasi maksatlı yargı kararlarıyla gölgelenmesine karşı hep birlikte tepki göstermek ve demokrasiden yana tavır almak zorundayız. Milli iradenin üstünlüğü Cumhuriyetimizin temel değerlerinden biridir. Hükümeti ve mahkeme heyetlerini, son yıllardaki tavırları artık terk edip, asıl ve en büyük irade olan halk iradesine saygı duymaya davet ediyorum" şeklinde tepki gösterdi.
'CHP HAKTAN, HUKUKTAN VE ADALETTEN YANA OLAN TAVRINI ÖDÜNSÜZ BİR BİÇİMDE SÜRDÜRECEKTİR'
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabından YSK’nın kararına tepki göstererek, "DEM Parti Van Belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan için, Diyarbakır 5 ACM tarafından 4/4/2023 tarihinde hükmedilen “yasaklanmış hakların geri verilmesi” kararı, temyiz edilmemiş olması nedeniyle 25/04/2023 tarihinde kesinleşmiştir. Aynı mahkeme, yerel seçimlerden önceki son mesai günü olan 29/03/2024 tarihinde, “kesinleşme tutanağı tanzim edilmiş ise de, henüz usulüne uygun bir şekilde ‘görüldü’ işleminin yapılmaması nedeniyle kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği” şeklinde bir hukuk garabeti icadın arkasına saklanarak, kesinleşme tutanağını ve memnu hakların iadesi kararını ortadan kaldırmıştır. Hukukun arkadan dolanılması suretiyle Van halkının iradesinin çalınması ve belediyenin AKP’ye teslim edilmesi kabul edilemez. YSK’yı hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz. CHP haktan, hukuktan ve adaletten yana olan tavrını ödünsüz bir biçimde sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
Eski Cumhuriyet Başsavcısı, eski CHP milletvekili İlhan Cihaner'in tepkisi ise şu oldu:
"Abdullah Zeydan'ın kesinleşen "memnu hakların iadesi" kararının kaldırılmasında izlenen yol hukuk dışıdır. Ancak daha vahimi bu sürecin seçim öncesinde sinsice yürütülerek siyasi bir pusu kurulmasıdır. Utanç verici seçmen taşıma olayı ile birlikte yerel seçimlere ve seçmen iradesine ağır bir darbe vurulmuştur. Bu yöntem memnu haklarını alarak seçilen milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve devlet memurlarının hukuki güvenliğini de ortadan kaldıracak bir yolu açacaktır. YSK'nın ve tüm siyasi partilerin bu siyasi gasp olayına engel olması gerekir. Başta AKP'li siyasilerin ve AKP'ye oy veren yurttaşların bu uygulamaya karşı çıkmaları, sandıkta açık ara kaybettikleri belediye başkanlığının ayak oyunları ile elde edilmesi utancını reddetmeleri gerekir."
ÖZEL: HALKIN İRADESİNİ HİÇE SAYMAK, ONA PUSU KURMAKTIR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Van’da yüzde 55,68 oy oranıyla belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iptal edilerek mazbatanın AKP’nin adayına verilmesine, şu sözlerle tepki verdi:
“Seçim sonuçları hakkında yaptığı balkon konuşmasında, gerçi birinci parti olan partimizi kutlamadı ama, seçim sonuçlarına saygılı davranacağını ifade eden bir konuşma yapmıştı. Ben bu konuşmayı önemsedim. Orada öyle konuşup da sonra rakibinin üç katı kadar oy alan bir büyükşehir belediye başkanı varken ona tuzak kurup ikinci olana mazbatayı vermeye rezaletine kalkışırlarsa söylediği bütün sözler hükümsüz hale gelmiş olur. Çünkü aday zamanında başvurmuş, temyiz kağıdını almış, memnu hakların iadesi hallolmuş, aylarca kampanya yapmış. Cuma akşamı saat 16.55’te, Diyarbakır'dan gidip bir başvuruyla bunu iptal ettirmek, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır.”
HÜDA-PAR'DAN DA TEPKİ GELDİ
HÜDA-PAR, Van'da yaşanan süreçle ilgili bir açıklama yayımladı.
Açıklamada şunlar denildi:
"Van Büyükşehir Belediyesi seçimi yapıldıktan sonra kazanan adaya mazbatanın verilmemesi, halk iradesinin gasp edilmesidir. Aday olma niteliği yok idiyse YSK neden adaylığını kesinleştirdi? Ali Cengiz oyunlarıyla koltuk kapmak, siyasetin düşebileceği en dip çukurdur."
NE OLMUŞTU?
4 Kasım 2016’da HDP eş genel başkanları ve milletvekillerine karşı yürütülen operasyonlar sonrası gözaltına alından ardından tutuklanan Hakkari milletvekili Abdullah Zeydan, 6 Ocak 2022’de serbest bırakılmıştı.
Zeydan, ‘örgüte yardım etmek’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ suçlamasıyla yargılandığı davada Yargıtay’ın bozduğu kararda ısrar ederek, yine ‘örgüt propagandası yapmak’tan üç yıl bir ay 15 gün, ‘örgüte yardım etmek’ten beş yıl hapis cezası almıştı.
İlgili mahkeme, Zeydan’ın tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak, hükümle birlikte tahliyesine karar vermişti.
Memnu hakkı verilen ve YSK tarafından da seçime katılımı kazanan Zeydan'ın memnu hakkı, seçimden 2 gün önce 29 Mart'ta Adalet Bakanlığı tarafından mesai bitimine beş dakika kala idari bir yazıyla geri alınmıştı.
Savcılık, ‘talimat niteliğindeki’ bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurdu.
Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri aldı ve memnu hak talebini reddetti. Kararı, itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan da hemen Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdi.