Yavaş meydan okudu: Rekor oyla geliyorum ama birçoğunuz siyasetin çöplüğüne gidiyor

Abone ol

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP ABB Başkan Adayı Mansur Yavaş, bugün Ayaş Belediye Başkan Adayı İzzet Demircioğlu ile Ayaş'ta SKM açılışına katıldı.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Ayaş'ta Seçim Koordinasyon Merkezi'nin (SKM) açılışına katıldı. Yavaş, "Belediye başkanı seçildik. Belediye meclisinde ilk gün şunu söyledim; değerli mesai arkadaşlarım ben bugün Ankara Büyükşehir Belediye başkanı oldum. Sizler de halk farklı tercih kullandı sizler de başka partilerden belediye başkanı oldunuz. Ankara halkının bizden beklentisi çok. Gelin yan yana gelelim. Hepiniz kendi ilçenizde üretimi arttıracak bir proje getirin. Ben Büyükşehir olarak yapayım. Temelini beraber atalım, açılışını beraber yapalım. Gerekirse işletmesini de ilçe belediyesi yapsın. Uzattığım eli tutun dedim. Hiçbiri tutmadı. Sanki düşmanız. Halkın tercihlerine saygı duymadılar. Anladım ki bunlar partilerini ilçelerinden çok seviyorlar. Başka manası yok. Ben partizanlık yapmıyorum. Size ne oluyor? Allah nasip ederse rekor oyla geliyorum ama birçoğunuz siyaset çöplüğüne gömülüyorsunuz. Zararını hem kendileri gördü hem ilçeleri gördü" dedi.

Yavaş, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"EĞER BATAN BELEDİYEYİ ARIYORSANIZ KENDİ BELEDİYELERİNİZE BAKIN. ALACAĞINIZ, BORCUNUZ NEDİR BUNLARIN HEPSİNİ ÇIKARIN VE AÇIKLAYIN"

Hiçbir Allah kulunu ayırmadık. Hiçbir köye, mahalleye, ilçeye giderken nereden ne oy çıkmış bakmadık. Sadece oraların sorunlarıyla uğraştık. Geldik ki işbaşına zannediyordum Akyurt'ta bir köyde tankerle su taşınıyor. Baktık ki Ankara'da yüzlerce mahallede su yok. Yüzlerce köyde kanalizasyon yok. O kadar pahalı su sattılar zamanında Ankara merkezde suyun tonu 50 liraydı. Oradan aldıkları parayı Ankara Büyükşehir'e aktararak proje yapıyoruz diye çöp projeleri aktardılar ama Ankaramızın başkentimizin bu altyapısına beş kuruş para ayırmadılar. Biz de görür görmez bunları bir an evvel halletmeye çalıştık. Çünkü hep şöyle dedik; eğer Ankara'nın bir mahallesinde, bir köyünde su yoksa o suyu götürmek veya kanalizasyon açıktan akıyor yanında da çocuklar oyun oynuyor, hasta olma salgın olma tehlikesi varsa o köyde kime ne kadar oy çıktığının kimin kime oy verdiğinin ne önemi var? Ankara halkı beni seçmiş. Allah nasip etmiş, sadece bir an evvel o problemi kaldırmak için uğraştık. Beypazarı belediye başkanlığı yaptım 10 yıl. Biliyorsunuz bırakalı 15 yıl oldu. Hala yılda beş altı yüz bin turist oraya gider. Ve Ankara'ya aday olduğumuz zaman da küçümsediler. Dediler ki 'Küçücük bir yerin belediye başkanı. Burayı idare edemez.' Zannedersiniz ki hepsi annesinden büyükşehir belediye başkanı olarak doğmuş. Birçok aday da bizim gibi küçük ilçeden geldi. Ve yaptığımız çalışmalarla Dünya Başkent Belediye Başkanları Ödülü'nü aldık. Yaptığımız çalışmalarla Dünya Şeffaflık Derneği'nin ödülünü aldık. Dolayısıyla yıllardır hep aynı yönetim olunca bir başkası gelince kötü olacak zannederler. Rakibim gelmiş 'Belediyeyi batırmış' diyor. Rakam konuşuyor, rakam. Uluslararası kuruluşlar, kredi kuruluşları yaptıkları incelemede Türkiye'deki 30 büyükşehir içerisinde kredisi en büyük belediye olarak birinci sırada Ankara Büyükşehir'i seçti. Eğer batan belediyeyi arıyorsanız, kendi belediyelerinize bakın. Alacağınız, borcunuz nedir bunların hepsini çıkarın ve açıklayın. Bunlar belediyeciliği bilmiyorlar. Çöp projelere para yatırıp Ankara halkının tertemiz parasını yatırıp işlemez, çalışmaz projelerle milletin parasını hiç ettiler. Şu kapıların kime ne faydası var? Bugün için o 350-400 milyon lira maliyeti. 350-400 milyon liraya Ayaş iki defa kalkınır. Ama bunu görecek göz lazım, bunu yapacak, yönetici lazım.

"NEREDE KİMİN NE DERDİ VARSA ANKARA BÜYÜKŞEHİR HIZIR GİBİ YANINDADIR"

Biz tamamen ihaleyi açık yapıyoruz. Şimdi bu desteklerden Başkent Kart'tan doğalgaz desteği yüzde 69 aile alıyor burada. Türkiye'de benden başka yok. Üç yıldır 200 bin aileye doğal gaz veriyoruz onların çocuklarının ailelerinin üşümemesini sağlıyoruz. Yine 200 bin aileye düzenli olarak birer kilo et parası yatırıyoruz. Ayaş'ta 488 aile. Kömür desteği 407 aile. Bir de biliyorsunuz son zamanlarda emeklilere verilen maaş herkesin içini acıttı. Daha doğrusu vermedikleri maaş deyim. Şu anda 10 bin lira alıyorlar. Ve Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline biraz da biz gündeme getirdik. 70-80 yaşındaki insanlar emeklerini vermişler, primlerini yatırmışlar. Karşılığını almak istiyorlar. Ama reva görülen miktar maalesef 10 bin lira. Bu benim rakibime sorulduğu zaman verdiği cevap 'Bu hükümet olmazsa onu da alamazsınız' deyip geçiştiriyor. Bakın, babanızın parasını vermiyorsunuz. Bu insanlar primlerini ödediler. Siz bu paraları aldınız, onların karşılığında bu maaşı vereceksiniz. Kaldı ki 2002 yılında bu hükümet gelmeden önce emeklinin en az aldığı maaş asgari ücretin bir buçuk katıymış. Şimdi ne oldu? Asgari ücretin yarısına indirdiniz. Bu mudur yaptığınız da savunuyorsunuz? Ve diyor ki İstanbul'aki aday ben iki bin lira vereceğim. Ankara'daki beş bin lira vereceğim. Şu anda belediye başkanısın. Şimdi niye vermiyorsun? Al meclisten kararını geriye yönelik altı ay olarak sen de öde. Biz altı aydır destek oluyoruz. Zam gelmediği müddetçe de aynı şekilde emeklerine destek olmaya da devam edeceğiz. Bizim belediyecilik anlayışımız bu. Nerede kimin ne derdi varsa Ankara Büyükşehir hızır gibi yanındadır. İnsanımızın mağdur olmasının hep önüne geçiyoruz.

"REKOR OYLA GELİYORUM AMA BİRÇOĞUNUZ SİYASET ÇÖPLÜĞÜNE GÖMÜLÜYORSUNUZ"

Belediye başkanı seçildik. Belediye meclisinde ilk gün şunu söyledim; değerli mesai arkadaşlarım ben bugün Ankara Büyükşehir Belediye başkanı oldum. Sizler de halk farklı tercih kullandı sizler de başka partilerden belediye başkanı oldunuz. Ankara halkının bizden beklentisi çok. Gelin yan yana gelelim. Hepiniz kendi ilçenizde üretimi arttıracak bir proje getirin. Ben Büyükşehir olarak yapayım. Temelini beraber atalım, açılışını beraber yapalım. Gerekirse işletmesini de ilçe belediyesi yapsın. Uzattığım eli tutun dedim. Hiçbiri tutmadı. Sanki düşmanız. Halkın tercihlerine saygı duymadılar. Anladım ki bunlar partilerini ilçelerinden çok seviyorlar. Başka manası yok. Ben partizanlık yapmıyorum. Size ne oluyor? Allah nasip ederse rekor oyla geliyorum ama birçoğunuz siyaset çöplüğüne gömülüyorsunuz. Zararını hem kendileri gördü hem ilçeleri gördü.”

İmamoğlu'ndan Murat Kurum'a: 'Cevap versem bir türlü vermesem bir türlü, kendi haline bırakıyorum' Siyaset Bilgen: Dönemin HDP yönetimi ‘kayyum atanırsa atansın’ modunda hareket etti Siyaset Hüda Par'ın seçim vaadi şaşırtmadı Siyaset 1 Mart tezkeresi sürecinde neler yaşandı? Siyaset