Yeni Şafak yazarından İstanbul Üniversitesi rektörüne: "Öğrencilerin itirazına verdiği yanıt gerçekçi değil"
Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, İstanbul Üniversitesi kampüsünün halka açılması kararını köşesinde değerlendirdi. Barbarosoğlu, "Öğrencilerin itirazına 'Yurt dışında üniversite kampüsleri zaten açıktır' diye cevap vermek, gerçekçi bir yaklaşım değil." diye yazdı.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar'ın kararıyla, üniversite kampüsü halka açıldı. Öğrencilerin tepkisini çeken karar sonrası halka açılan kampüs adeta akına uğradı. Dersliklere giren vatandaşların, öğrencilerin fotoğraflarını çektiği görüntülerin gündeme gelmesinin ardından üniversite yönetimi saat kısıtlaması getirdi. Kısıtlama, "Üniversitemize ziyaretler hafta içi 13:00- 16:00 saatleri arasında tarihi ve kültürel niteliklerinden dolayı Beyazıt yerleşkemiz bahçesini kapsayacak şekilde gerçekleşecektir." ifadeleriyle duyuruldu.
YENİ ŞAFAK YAZARI REKTÖRÜ ELEŞTİRDİ
Karara tepkiler sürerken hükümete yakın Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, bugün dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Kampüsü "halka açma" kararını alan rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar'ın bu vesile ile geniş kitlelere adını duyurduğunu belirten Barbarosoğlu, "Her ne kadar bu 'tanınırlık ve tanışıklık' öğrenciler için bir hayli üzücü olsa da Sayın Rektör’ü, yakın çevresi muhtemelen 'reklamın kötüsü olmaz' diye teselli etmiştir." değerlendirmesini yaptı.
"Sayın Rektör’ün 'duvarsız üniversite', 'Açık Kapı, Açık Bilim' sloganları ile ajans elinden çıkmış, içi doldurulamayan ışıltılı imajlar eşliğinde üniversite kampüsünü halka açması, birkaç fotoğraf pozundan öte gitmeyecek bir yanlış imaj yönetimi olarak gündeme yerleşti." diye yazan Barbarosoğlu, "İstanbul Üniversitesi’nin halka açılmasına dair yapılan itirazlar ve eleştiriler, yayınlanan o fotoğraflar üzerinden ve o fotoğraflardan esinlenilerek çekilen kurmaca vidyolar yoluyla oldu." ifadelerini kullandı.
Barbarosoğlu, yazısını şöyle sürdürdü:
"Öğrenciler, güvenliklerini riske atacağı gerekçesiyle üniversite bahçesinin seyirlik mekân haline getirilmesine itiraz ediyor. Öğrencilerin bu itirazına “Yurt dışında üniversite kampüsleri zaten açıktır.” diye cevap vermek, gerçekçi bir yaklaşım değil. İstanbul’da metrekareye düşen insan sayısı ile mesela Şikago’daki insan sayısını mukayese edelim.
Her kültürün kendine mahsus bir geleneği vardır. O gelenekleri ortadan kaldırmaya niyet edince, atılan taş ve ürkütülen kurbağa dengesini göz önünde bulundurmak gerekiyor."