Yüksekdağ’dan Kobani kararlarına ilk tepki: Ortak vatan ve demokratik cumhuriyet idealine yönelik bir saldırıdır
Kobani Davası'nda 32 yıl 9 ay hapis cezası alan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, çıkan kararlar hakkında "Kobanê Davasında verilen karar, haklı demokratik mücadelemizde, politik özgürlük hareketimizde bir sonuç değil, yeni bir başlangıçtır" dedi.
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra HDP MYK üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani Davası'nda karar duruşması dün görülmüştü.
Yüksekdağ hakkında 32 yıl 9 ay hapis cezası ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Selahattin Demirtaş ise Kobani davasında toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kobani davasında yargılanan Ahmet Türki Alp Altınörs gibi çok sayıda isme ceza verildi.Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Ayhan Bilgen ise bu davada, üstlerine atılan birçok suçtan beraat etti.
Figen Yüksekdağ, karar sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı.
Yüksekdağ, "Kobanê Davasında verilen karar, haklı demokratik mücadelemizde, politik özgürlük hareketimizde bir sonuç değil, yeni bir başlangıçtır" diyerek şunları aktardı:
"Rehin tutulduğumuz 8 yıl boyunca halklarımızın, kadınların ve emekçilerin onurunu, özgürlüğünü, adaleti savunduk. Katliamcı, tecavüzcü IŞİD ordusuna ve onun ipini elinde tutanlara, suç ortaklarına karşı toplumsal vicdana, dayanışmaya, büyük insanlığın asil değerlerine sarıldık. Bu değerlerden nasibini almayanlar tarafından yargı işkencesine, zulmüne maruz bırakıldık.
'DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ'
Çıkan ağır ceza kararları Türkiye halklarının birlikte yaşama olanaklarına ortak vatan ve demokratik cumhuriyet idealine yönelik bir saldırıdır. Demokratik siyasetin tasfiye operasyonlarına ve halklarımızın ortak yaşamına, geleceğine dönük her hamleyi boşa çıkarmak için direnmeye devam edeceğiz. Haklılığımızın bilincine, gücüne ve güvenine sarılıyoruz. Halklarımızın da bunlara sarılarak özgürlük yolunda kararlılıkla yürüyeceğine inanıyoruz. Kimsenin yüzü düşmesin, yüreği kararmasın. Bugüne kadar yıkamadılar, diz çöktüremediler. Ağır bedellerle, cefalarla beslenen yolumuzdan döndüremediler. Bundan sonra da başaramayacaklar. Direne direne var olduk. Direne direne kazanacağız.”