Antalya'daki teleferik kazasıyla ilgili bilirkişi raporu tamamlandı
Antalya'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişini yaralandığı teleferik kazasıyla ilgili bilirkişi raporu tamamlandı.
Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde meydana gelen teleferik kazasıyla ilgili olarak bilirkişi raporu tamamlandı.
Rapora göre, kaza sırasında Tünektepe Teleferik İstasyonu çevresinde yıldırım ve şimşek hadisesine rastlanmadığı belirtilmiş. Ayrıca, tesisin bakım, onarım ve teknik işletme hizmet alımı sözleşmesinin incelenmesi sonucunda birçok bakım işinin farklı bir firmaya verildiği tespit edilmiş. Ancak, belgelerde hangi direkte ve hangi yönde bakım yapıldığına dair detayların bulunmadığı raporda yer almış.
Bu bilgilerin yanı sıra, hak ediş belgelerinde gösterilen işler listesine ait verileri kanıtlayıcı herhangi bir tutanak, servis formu, metraj belgelerinin olmadığı da raporda belirtilmiş.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada, makine mühendisi bilirkişi Hakkı Coşkun, iş güvenliği bilirkişi makine mühendisi İsmail Denizlioğlu ve iş güvenliği bilirkişi Oktay Büyükkurt tarafından hazırlanan 52 sayfalık bilirkişi raporu başsavcılığa sunuldu.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Genel işletme ve servis kullanma kılavuzu kitapçığında makaraların yılda bir kez değiştirilmesi gerektiği belirtiliyor. 2023 ve 2024 yılı hak ediş evrakı incelendiğinde, makaraların kitapçıkta yılda bir kez yazdığı halde yıllık hizmet alımı sözleşmesi içinde 'toplam makara lastiklerinin gerekli olanlarının değişimi yapılacaktır.' denilmiştir. Buradaki 'gerekli olanlar' şeklindeki belirlemeler çelişkiye sebep olmaktadır."
Direklerdeki toplam makara sayısının 196 olduğu, kazanın meydana geldiği 5 nolu direkte ise 20 makara bulunduğu bilgisi verilen raporda, "Tünektepe istikametine doğru olan 6 nolu sağlam direkte gözle görülür cıvata ve somunlarının yeni ve bakımlı, sıkı bir vaziyette olduğu ancak yıkılan direğin bir alt katındaki flanşlarda bulunan cıvatalar için kontrol yapıldığında hiçbirisinin sıkı olmadığı, hatta bazılarının elle bile sıkılıp gevşetildiği anlaşıldı." denildi.
'MAKARA NE OLDU DA PARÇALANDI?'
"200 sayfadan oluşan 'Genel işletme ve servis kullanma kılavuzu' teknik kitapçığının incelenmesi neticesinde, 5 nolu direk üzerindeki Tünektepe istasyonundan dönüş yönünde bulunan 10 adet makaradan bir adet makaranın parçalanmasıyla kazanın oluştuğu anlaşılmıştır." ifadesi kullanılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Ancak bu bir adet makara ne oldu da parçalandı? Makara, lastik ve cıvataların (kırılma, aşınma süresi, korozyona uğrama, yıldırım da dahil) ancak laboratuvar teknik analiz sonuçları neticesinde netlik kazanacağı, şu anda sonuçların elimizde olmaması nedeniyle olayın, ikili makara takımının yağla ilgili bir sebeple sıkışması neticesinde makaranın bir adedinin yukarıya doğru yükselirken diğer makaraların aşağıya doğru alçalması sonucu tüm yükün bir makaraya gelmesi nedeniyle halatın makaranın önce lastiğini parçaladığı, 5 dakika kadar süre içinde de tüm yük üzerinde olan bir adet makara ile halatın birbirine sürtünmesi sonucu daha çok sert malzemeden teşekkül olan halatın biraz daha az sertliğe sahip makara üzerinden talaş kaldırması sonucu makara parçalanınca sistem duruyor. Ancak devamla ana merkezden sistemin çalıştırılması sonucu ani çekme kuvvetine dayanamayan 5 nolu direğin orta noktasındaki 36 adet cıvatanın sünerek incelmesi, uzaması neticesinde üzücü bir kazanın gerçekleşmiş olduğu görüş ve kanaatindeyim."
Raporda, 5 nolu direkte yapılan tork işleminde gevşek bir durumda olan civataların bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
'OLAY, İŞ KAZASI DEĞİLDİR'
Raporda yer alan iş güvenliği bilirkişi tespitlerinde, "Olay, Tünektepe Teleferik sistemi 5 nolu direğin devrilerek 28 numaralı kabine çarpması sonucu yaşanan kaza olayıdır. 5510 sayılı Kanunun 13. maddesine göre olay, iş kazası değildir." bilgisi verildi.
Bilirkişi raporuna göre, Tünektepe teleferiği işletmesinin acil durum planının yeterli düzeyde olmadığı ve iş güvenliği mevzuatına uygun olmadığı belirtiliyor. Ayrıca işletme için hazırlanan acil durum planının eksik olduğu ve tatbikat raporlarına ulaşılamadığı vurgulanmış. Mega Tower AŞ'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesinin kaza etkenlerinden biri olduğu da raporda ifade edilmiş. Bu durumun hukuki boyutunun Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirileceği belirtilmiş.
Teleferik direğindeki bakım ve onarımların yerine getirilmemesinin kazanın önemli etkinlerinden olduğu vurgulanan raporda, "Bu sorumlulukların Anet AŞ'nin de olduğunun kabulü durumunda 12 Nisan 2024'te kaza tarihinde Anet AŞ'nin genel müdür vekili sıfatıyla Ahmet Buğra Samsunlu'nun işveren vekili olarak değerlendirilip sorumluluğu bulunup bulunmadığı sayın savcılığınızın takdirindedir. Mesut Kocagöz'ün kazanın olduğu 12 Nisan 2024'te genel müdür ya da işveren sıfatı olmaması sebebiyle kazada sorumluluğunun olup olmadığının takdiri yine sayın savcılığınızdadır." ifadesi kullanıldı.
Bilirkişi raporunda, kaza bölgesinde tork sıkılama kontrollerinin yapıldığı 5 ve 6 nolu teleferik direkleri, kopmuş cıvatalar, somunlar, zarar gören makara ve parçalarının fotoğraflarına da yer verildi.