Estetik ameliyatla gelen ölüm! Soruşturmanın ayrıntılarını paylaştı
Avukat Hasan Gürbüz, Türkiye'de bir günde 3 estetik ameliyat geçiren ve hayatını kaybeden İsveç vatandaşının soruşturmasına dair bilinmeyen detayları paylaştı.
İsveç'te yaşayan ve internetten gördüğü bir estetik işlemleri yapan şirket ile anlaşıp İstanbul'daki özel bir hastanede 3 ameliyat geçiren 33 yaşındaki Inger Jeanette Bengtsson, taburcu edilerek otele gönderildi. Operasyonlardan 1 gün sonra hayatını kaybeden kadının ailesi olaya ilişkin avukatları aracılığı ile şikayetçi oldu.
Ailenin avukatı Hasan Gürbüz, Fethi Yılmaz’la Yazı-Yorum programına konuk olarak soruşturmaya dair detayları paylaştı.
Gürbüz, “Sosyal medya reklamlarından oluyor. Sağlık turizmi yapan şirketler İngilizce başta olmak üzere değişik dillerde reklamlar yapıyorlar. Bu İsveçli kadın da reklamları görüyor ve firmayla iletişime geçiyor. Anlaştıkları ücreti nakit olarak getirmesini istiyorlar. O da nakit parasını getiriyor. Nakit istemelerinin sebebi vergi vermemek. Bu vergiden kurtulmak için nakit istiyorlar, bu da kayıt dışılığa yol açıyor" diye konuştu.
“KİŞİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLAN KARNINDAN YAĞ ÇEKTİRME OPERASYONU”
Ameliyatlar öncesi bazı işlemler yapılması gerektiğini belirten Gürbüz, “Ameliyatın nasıl yapılıp yapılmayacağı kararlaştırılır önce. Burada kişinin ölümüne sebep olan karnından yağ çektirme operasyonu. Otopsi raporuna baktığımızda 63 kilogram olduğunu görüyoruz. Benim görüştüğüm uzmanlar, 90 kilonun altındaki bir insandan yağ çekilmesinin tıbbi mümkün olmadığını söylüyorlar” dedi.
Karından yağ çektirme, popo ve meme büyütme operasyonlarının aynı gün içerisinde yapıldığını belirten Gürbüz, bu işlemlerin ardından hastanın hastanede takibinin gerektiğini vurguladı.
Gürbüz, şöyle devam etti:
“Sağlık turizmi yapan şirket hastaneye daha fazla para vermemek için hastayı erkenden hastaneden çıkartmış. Şirket bunu yapabilir ama ameliyatı yapan hastanenin bu riski almaması lazım çünkü sorumluluk onlarda. Belli bir süre bunun takip edilmesi lazım. Otopsi raporuna bakıldığında göğsünden tüm karın boşluğuna doğru yayılan bir iç kanama olduğu görülüyor.”
Soruşturmanın ihmal edildiğini söyleyen avukat Hasan Gürbüz, şöyle konuştu:
“Olay 1 Kasım’da vuku buluyor ama ailesinin bizi bulması, vekalet vermesi 8 Şubat. Bu sürede maalesef soruşturma savcısı ameliyatın yapıldığı hastanedeki tıbbi kayıtları dosyaya getirtmemiş. Soruşturma savcısıyla da görüştüm, gerekli delillerin yapılmadığını, ihmal edildiğini söyledim. Bizim dilekçemizde talep ettiğimiz delillerin mutlak surette toplanması gerektiğini söyledim. Gereğinin yapılacağı söylendi ama savcılık kalemiyle yaptığım görüşmede henüz hiçbir işlem yapılmadığını öğrendim. Bunun üzerinden dün yeniden bir dilekçe göndererek delillerin karartıldığını yazdık.”
“DELİLİN KARARTILIP KARARTILMADIĞINI ŞU AN İTİBARIYLA BİLEMİYORUZ”
Gürbüz, yurt dışından getirilen ve nakit işlem yaptırılan hastalarla ilgili sıkıntıya dair şunları söyledi:
“Hastayı hastaneye götürdünüz, ameliyat ettiriyorsunuz, hastanede de kayıt olmuyor bazen. Bir nevi iş merdiven altı gibi. Hatta sağlık turizmi yapan şirket kendi doktorunu hastaneye götürüyor, ameliyatı o doktora yaptırıyor ama oradaki başka bir doktor evrağı imzalayabiliyor. Bu sebeple ameliyatın yapıldığı hastanede bir kayıt olup olmadığını, delilin karartılıp karartılmadığını şu an itibarıyla bilemiyoruz.”
Yurt dışından gelen yabancı hastalarla ilgili hiçbir kayıt sisteminin olmadığını İl Sağlık Müdürlüğü’ne ilettiğini belirten Gürbüz, “Yurt dışından gelen yabancı hastalarla ilgili Türk vatandaşlarında olduğu gibi hasta kayıt sistemi oluşsa, yönetmelik buna göre düzenlense diye İl Sağlık Müdürlüğü’ne belirttik. Onlar da bunu istediklerini ama firmaların bu konuda direnç gösterip, hastalarla ilgili bilgileri kendileriyle paylaşmadıklarını söylediler” diye belirtti.