Kalp hastalığı, dünya çapında milyonlarca insanın ölümüne neden olan bir sağlık sorunudur. Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen, konu hakkında birçok yanlış bilgi ve inanış bulunmakta. Bu yazıda, kalp hastalığıyla ilgili en yaygın inanışları ele alarak, doğru bilgilere ulaşmanızı sağlamak istiyorum.
1. "Gençlerin kalp hastalığı konusunda endişelenmesine gerek yok"
Bu, yaygın bir yanılgı. Kalp hastalığının yaşlılarda daha yaygın olduğu doğru ancak gençler de risk altında. 45 yaşın altındaki bireylerde bile kalp krizi görülebilir. Özellikle yaşam tarzı seçimleri – kötü beslenme, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam gibi – çocukluk döneminden itibaren kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir ve ileriki yaşlarda kalp hastalığına zemin hazırlayabilir. Yani genç yaşlardan itibaren kalp sağlığımıza dikkat etmek son derece önemli.
2. "Kalp hastalığı olan kişiler egzersiz yapmamalıdır"
Bu doğru değil. Egzersiz yapmak, kalp kasını güçlendirir ve kan akışını iyileştirir. Avrupa Kardiyoloji Derneği'ne göre, düzenli egzersiz yapmak kalp hastalığı olan kişiler için bile faydalı. Ancak daha önce egzersiz yapmamış olan ya da ciddi kalp sorunları olan bireyler, bir doktora danışmadan yoğun bir egzersiz programına başlamamalı. Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını korumanın en etkili yollarından biri.
3. "Kolesterol düşürücü ilaçlar alıyorsam, istediğim her şeyi yiyebilirim"
Kolesterol düşürücü ilaçlar (statinler gibi), vücuttaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olabilir, ancak bu, sağlıksız yiyecekler tüketebileceğiniz anlamına gelmez. Vücuttaki kolesterol hem yiyeceklerden alınır hem de karaciğer tarafından üretilir. Statinler, karaciğerde kolesterol üretimini azaltır ancak kötü beslenmeyle alınan kolesterol hala kana karışabilir. Ayrıca kötü bir beslenme şekli, obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden sağlıklı bir diyet her zaman önemli.
4. "Ailemde kalp hastalığı varsa, bunu önlemek için yapabileceğim bir şey yok"
Genetik yatkınlık kalp hastalığı riskini artırabilir ancak bu, riskin tamamen kontrol edilemeyeceği anlamına gelmez. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürmek, sigarayı bırakmak, düzenli egzersiz yapmak ve kan basıncını kontrol altında tutmak, genetik riski azaltabilir. Ayrıca aile içinde paylaşılan sağlıksız alışkanlıklar da (kötü beslenme, hareketsizlik gibi) kalp hastalığı riskini artırabilir. Bu alışkanlıkları değiştirmek, kalp sağlığınızı iyileştirmenin en etkili yollarından biri.
5. "Vitaminler kalp hastalığını önleyebilir"
Vitaminler, önerilen dozlarda alındığında zararlı olmasa da kalp hastalığını önlemek için mucizevi bir çözüm değil. Birçok araştırma, vitamin takviyelerinin kalp sağlığı üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu göstermiştir. En etkili yol, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz. Vitaminler, sağlıklı bir yaşam tarzının yerine geçmez. Eğer bir doktor tarafından reçete edilmediyse, multivitaminlerin kalp hastalığı riskini azaltmada önemli bir rol oynadığına dair bir kanıt yok.
6. "Yıllardır sigara içiyorum, artık bırakmanın bir anlamı yok"
Bu büyük bir yanılgı. Sigara içmek, kalp hastalığına yol açan en büyük risk faktörlerinden biri ve ne kadar süre içmiş olursanız olun, sigarayı bırakmak her zaman fayda sağlar. Sigarayı bıraktıktan hemen sonra kalp krizi ve felç riski azalmaya başlar. Aynı zamanda daha iyi nefes alma, daha fazla enerji ve uzun vadede daha sağlıklı bir yaşam sağlar. Yani sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değil.
7. "Kalp hastalığı sadece erkekleri etkiler"
Kalp hastalığı hem erkekler hem de kadınlar için önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Yaygın inanışın aksine, kadınlar da kalp hastalığı riski altında. Erkeklerde bu risk genellikle daha erken yaşlarda başlar ancak kadınlar da özellikle menopoz sonrası dönemde yüksek risk altında. Ayrıca kadınlar kalp krizi geçirdiklerinde, genellikle erkeklerden daha kötü sonuçlarla karşılaşırlar. Bu yüzden kadınlar da kalp sağlığına dikkat etmeli.
8. "Kalp krizi ve kalp durması aynıdır"
Kalp krizi ve kalp durması aynı şey değil. Kalp krizi, kalp kaslarına giden kan akışının tıkanmasıyla ortaya çıkar ve bir dolaşım problemi. Kalp durması ise kalbin aniden durmasıyla ortaya çıkar ve bir "elektrik" problemidir. Kalp krizi geçiren biri genellikle bilinçli olurken, kalp durması yaşayan bir kişi bilincini kaybeder. Her iki durum da acil tıbbi müdahale gerektirir ancak birbirlerinden farklıdırlar.
9. "Kalp krizi sırasında öksürmek hayat kurtarabilir"
Kalp krizi sırasında şiddetli bir şekilde öksürmenin hayat kurtarabileceği yönünde bazı söylentiler var ancak bu doğru değil. Kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, yapmanız gereken ilk şey acil servisleri aramak. Öksürmenin kalp krizini engellediğini destekleyen bilimsel bir kanıt yok ve bu durumlarda tıbbi yardım en öncelikli adım.
10. "Kalp hastalığı olan kişiler tüm yağlardan kaçınmalıdır"
Tüm yağların kalp sağlığı için zararlı olduğu yanılgısı yaygın bir mit. Doymuş yağlar (tereyağı, işlenmiş gıdalar gibi) ve trans yağlar (margarinler) kalp sağlığı için zararlı ve tüketimleri sınırlandırılmalı. Ancak doymamış yağlar – özellikle omega-3 yağ asitleri – kalp sağlığı için faydalı. Balık, ceviz, keten tohumu gibi omega-3 açısından zengin gıdalar kalp sağlığını destekleyebilir. Dolayısıyla, tüm yağlardan kaçınmak yerine sağlıklı yağları seçmek önemli.
Sonuç: Kalp Hastalığı Önlenebilir mi?
Kalp hastalığı dünya genelinde yaygın olsa da birçok durumda önlenebilir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durma ve stresi yönetme gibi yaşam tarzı değişiklikleri, kalp hastalığı riskini büyük ölçüde azaltabilir. Yaşınız ne olursa olsun kalp sağlığınıza dikkat etmek, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir.
Sağlıklı günler dilerim.
Sorularınız için Instagram: dr.bayramyildiz