Kiracılar için bir kâbus haline dönüşen kira fiyatlarındaki artışlar, yalnızca kişilerin ekonomik olarak yoksullaşmasına yol açmıyor, sağlığının bozulmasına da yol açıyor. Aşırı stresin yol açtığı kalp, şeker ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların artması ölüm riskinin de artmasına neden olmaktadır.
Bu konuda Amerika’da yapılan bir araştırma son derece önemli veriler içermektedir. 2000-2021 yılları arasında 6,5 milyon kiracının kira artışları, tahliye tehdidi ve tahliyelerin, kiracıların sağlığını nasıl etkilediği incelenmiştir.
KİRA ARTIŞLARI VE ÖLÜM RİSKİ İLİŞKİSİ
Araştırma yüksek kiraların ölüm riskini artırdığı, kişiler taşınmasalar bile bile bunun geçerli olduğu tespit edilmiştir. Kira artışlarının %30’dan fazla olması bu riski daha da artırmaktadır. Kiraya yapılan artışın 10 puan artması bile ölüm riskini %8 artırmaktadır. Bu yüksek ölüm riski gelir düzeyi düşük bireylerde çok daha fazla bulunmuştur. Kira artışlarının %30’un altında olması ölüm riskinde herhangi bir artışa yol açmamıştır. Bu araştırma bize kiralardaki artış sınırının ne olması gerektiğini bilimsel olarak ortaya koymaktadır.
TAHLİYE OLAYLARI VE ÖLÜM RİSKİ
Evden tahliye edilmekle tehdit edilenlerin ölüm oranlarındaki artış %19 iken, tahliye edilenlerde bu oran % 40’a çıkmaktadır. Görüldüğü gibi zorla evinden çıkartılanların ölüm riski oldukça artmaktadır. Bunda en büyük etken yeni bir ev bulma, artan kira maliyeti ve taşınmanın verdiği yoğun strestir.
SONUÇ
Araştırma, yüksek kira artışlarının ve tahliye olaylarının sağlık açısından risk oluşturduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle, uygun fiyatlı konut arzını artırmak ve tahliyeleri önlemek için tasarlanmış kamu politikalarının gerekli olduğu açıktır. Ayrıca, gelir düzeyi düşük kesimlerin konut ihtiyacının çözülmesi, onların sağlığı açısından son derece önemlidir. Bugün asgari ücretle bile bir ev bulunmayan ülkemizde sağlığın iyiye gidebileceğini düşünmek maalesef hayal bile edilemiyor.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.