Balkan ülkelerinin birçoğu, Türkiye pasaportuna sahip kişilere vizesiz seyahat imkânı sunuyor. Bu da uzun ve stresli vize işlemleriyle vakit kaybetmeden yola çıkabileceğiniz anlamına geliyor. Eğer tatil için birkaç gününüz varsa, sadece karar vermeniz ve valizinizi hazırlamanız yeterli. Üstelik bu ülkelerde konaklama, yemek ve ulaşım masrafları Avrupa'nın diğer bölgelerine göre oldukça uygun.
BELGRAD: EĞLENMEYİ BİLENLERİN ŞEHRİ
Belgrad, Sırbistan'ın başkenti ve Balkanların en hareketli gece hayatına sahip şehirlerinden biri. Tuna ve Sava nehirlerinin buluştuğu bu şehirde yeni yılı karşılamaya ne dersiniz? Üstelik gündüzleri Kalemegdan Kalesi'ni gezebilir ve Sava nehri kenarında huzurlu bir yürüyüş yapabilirsiniz. Geçtiğimiz yıllarda aralık ayında Belgrad’ı ziyaret etmiş biri olarak, kesinlikle önereceğim ilk Balkan şehri. İnsanları oldukça sıcakkanlı. Ayrıca birisine ‘Merhaba’ dediğinizde Türkçe bir yanıt almanız çok olası. Çünkü Türkler tarafından fazlaca tercih edildiği için yerel halk, temel Türkçe kelimelere oldukça aşina.
KARADAĞ: SAHİL VE DAĞLARIN MASALSI DİYARI
Adriyatik sahillerinin incisi Karadağ, hem kışın huzurlu hem de yeni yıl kutlamaları için canlı bir atmosfer sunuyor. Kotor’un daracık sokaklarında tarihi hissederken, Budva’nın sahillerinde yeni yıla huzur dolu bir başlangıç yapabilirsiniz. Tivat’ın sahil şeridi de dünyadan uzaklaşmak için aranan huzur bölgesi diyebiliriz. Bu üç şehir arasında dolaşmak ise oldukça kolay. Karadağ’da para birimi olarak euro kullanıldığını da hatırlatmakta fayda var. Diğer Balkan ülkelerine göre biraz daha pahalı ancak buna kesinlikle değer. Ayrıca Karadağ’a gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yer bence Perast. Bu yerleşim yeri, Karadağ’ın adeta saklı cenneti!
SARAYBOSNA: TARİH VE DOĞA BİR ARADA
Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, tarih kokan sokakları ve misafirperver insanlarıyla sizi büyüleyecek. Şehrin eski çarşısı Bascarsija (Başçarşı) yüreğinizi ısıtacak bir Bosna kahvesi içebilir, Mostar Köprüsü’nü ziyaret ederek unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz. Kış mevsiminde dağlarında kayak yapma şansı bile bulabilirsiniz.
MAKEDONYA: GÖLLER VE LEZZETLER DİYARI
Makedonya’nın incisi Ohri Gölü, doğa tutkunları için harika bir seçenek. Eski şehirdeki dar sokaklarda kaybolarak hem tarihî hem de yerel yaşamın tadını çıkarabilirsiniz. Makedonya mutfağını deneyimlemeden dönmek olmaz; ajvar, tavçe gravçe ve börek mutlaka denenmeli. Üsküp’ü tercih ederseniz yine kendinizi evinizde yani Türkiye’de dolaşıyormuş gibi hissedeceğinizi de söyleyebilirim. Osmanlı’dan kalan birçok yapı ve insanlarının hoş yaklaşımıyla bu şehirde de harika vakit geçirebilirsiniz.
ARNAVUTLUK: DENİZ, TARİH VE MİSAFİRPERVERLİK
Arnavutluk, Adriyatik ve İyon denizlerine uzanan sahilleriyle gezginleri büyülüyor. Durres gibi sahil şehirlerinde denizin tadını çıkarabilir, başkent Tiran’da hem modern hem de tarihî bir atmosferi bir arada bulabilirsiniz. Kesinlikle aralık ayında gidilebilecek en iyi alternatiflerden biri. Tiran’da şehrin tam ortasındaki meydanda yağmurun altında yürümek size bütün dertlerinizi unutturacak.