Kehanet gibi değil mi? Değil. Çünkü bilgiye dayalı bir iddia.
Dün Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten fırça yediğini yazmıştım. Ziraat Bankası’nın yaptığı israf boyutundaki harcamalar ve usule uygun olmadığı halde verilen krediler yüzünden. Gördüğünüz gibi ablanız Kamu-Özel ayırmıyor. Bugün de görevde en uzun kalan Banka Genel Müdürü Hakan Ateş’i yazacağım.
Ancak öncelik ve öncelikle Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar’a huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Kelimenin tam anlamıyla kaya gibi bir kız. Onu kimlerin, kimlerin aramış olabileceğini tahmin ediyorum. Bana hiç yansıtmadı. Başta yaptığımız anlaşmaya uydu. “Yazarım ama” demiştim. “Yazarım ama kelimesine dokunmak yok.” Meslek ablası olarak Seyhan kardeşime önerim, hangi yazı için kimin aradığını not alması. Türkiye’nin çıkar-bağlantı grubu haritasını oluşturabilir.
Hakan Ateş çok renkli bir kişilik. İşini iyi yapıyor olmalı ki tam 27 yıl ve tam dört ayrı patron ile çalıştı. Kimi zaman şirket toplantılarında şarkı söylüyor kimi zaman özel fon davalarında gündeme geliyor. Eğlenceli ve neşeli. Etkili ve yetkili. Zengin ve özgün. Doğal olarak karşı cinsin ilgisine mazhar. Diyenlerin yalancısıyım. Çapkın. Ya da eski kulağı kesiklerden diye tanımlayalım. Karda yürüse de izini saklamaya çalışmaz. Çünkü kendinden çok emin.
İşte Bu Hakan Ateş’in Genel Müdürlüğü altındaki Denizbank, ünlü Hattat ailesinin şirketi Hattat grubuna kredi vermiştir. Hattat ailesi bir sürü bürokratik ve ekonomik zımbırtı yüzünden inşaat yapmak için aldıkları krediyi ödeyemez. Maslak bölgesindeki inşaatlar bir türlü tamamlanamaz. Banka parasını ister, Hattatlar daralır. Tüm proje ellerinden gitmek üzeredir. Malum krediler geri ödenemez ise alacaklı, alacağına karşılık teminat olan mala el koyabilir.
Ekonomik olarak cendereye giren Hattatlar son dakikada kendilerine yakışan bir şekilde şapkadan tavşan çıkarıverir. Çok önemli ve büyük bir inşaat şirketi ile anlaşma yaparlar. Şirket işi ele alır. İnşaatlar hızlanır. Kredi taksitleri ödenmeye inşaat tamamlanmaya başlar.
Sonunda inşaat bitmek üzere olduğunda kredi borcu da ödenmiştir. Doğal olarak bu büyük ve ünlü inşaat şirketi Hakan Ateş’ten bankanın rehin tuttuğu tapuların iadesini ister. Öyle ya borç ödenmiştir. Hakan Ateş’in cevabı olumsuz olur.
Şaşkınlık içinde kalırlar. Öyle ya, borç faiziyle ödenmiştir, dolayısıyla rehin tutulan tapular iade edilmelidir.
Bir süre sonra şaşkınlıkları daha da büyük. İddiaya göre ünlü Genel Müdür tapuları serbest bırakmak için inşaatı tamamlanan projeden daireler istemektedir. Yoksa rehin tutulan tapular iade edilmeyecek, olası bir dava yıllarca sürecek ve inşaat şirketi zarar edecektir.
Bu büyük ve ünlü şirket teslim olmaz ve savaşmayı tercih eder. Bakar ki bu iş Türkiye’de halledilemeyecek, atlar Dubai’ye gider. Orada bankanın şu andaki sahibi Emirates NBD grubunun patronları ile görüşür, durumu aktarır. Büyük patronlar şikayeti ciddiyetle incelemeye alır. Hakan Ateş topun ağzına geliverir.
Üstüne bir de Seçil Erzan sorunu yaşanmaktadır. En hafifinden bir bankanın önemli bir şubesinin müdürü ortalığı dolandırırken genel müdürünün bu durumdan haberinin olmadığını söylemesi kasıtlı değilse bile görevi ihmaldir. Başarısızlıktır. Kaldı ki Hakan Ateş’in 240 yıl hapis istemi ile davaya eklendiği de bugün duyuldu.
Bir banka genel müdürü ne kadar maaş alır? Araştırdım ortalama bir milyon lira dediler. Eh yıllık bonuslar da var tabii. Ancak 27 yıl sürse bile ünlü Genel Müdürün servetinin toplanması mümkün görünmüyor. Zorlu Center’daki tek bir daire anca alınır. Geriye Miami’den başlayarak bir çok önemli projede edinilen evler kalıyor. Hattatların projesini üstlenen şirketin yaşadıkları akıllara soru işaretleri getiriyor. Önerim Genel Müdürlüğü’nü yaptığı bankanın kredi verdiği projeler ile Ateş’in tapularının karşılaştırılması. Muhtemel bir çok eşleşme ortaya çıkacaktır.